Los Angeles’ta Türkiye esintisi
MODA

Los Angeles’ta Türkiye esintisi

Çalık Denim’in Los Angeles’daki sergisinde sektörün önde gelen isimleriyle bir araya geldik. Pek çok markanın kreatif direktörü olan Goldschmied hem markaya hem de Türkiye’ye övgüler yağdırdı.

GÜNCELLEME TARİHİ: 17 Aralık 2017

"Her kumaşa ruhunuzu yansıtamazsınız. Öyle bir kumaş hayal edin ki o kumaşı bir sanat eseri gibi işleyebilin. Ve kumaşı giyenler de yaşamlarını yansıtabilsin. Kumaş eskidikçe, giyildikçe güzelleşssin" diyor Adriano Goldschmied....

1944 doğumlu İtalyan tasarımcı; Replay, Gap 1969 ve AG Adriano Goldschmied markalarını yaratan isim. Halen Goldsign ve Citizens of Humanity markalarının kreatif direktörü. Ve dünyada denim ile ilgili ilk görüşü alınan ve saygı duyulan isim... Peki nerede mi yolum kesişti bu efsanevi isimle? Dünyaca ünlü birçok jean markası için üretim yapan Çalık Denim'in Los Angeles'ta düzenlenen 30'uncu yıl sergisi Denim Loves Art'ta bir araya geldik.

Tamamen denim kumaşından üretilmiş olan 30 sanat eserinin sergilendiği Los Angeles South Park-Penthouse'da düzenlenen etkinliği gezmek için ilk gelenlerden biriydi Goldschmied. Los Angeles'ın büyüleyici ışık manzarasının ve son dönemin popüler müziklerinin eşlik ettiği görkemli gecede sergiyi onunla birlikte gezdim.

Bir yandan eserlere bakarken tasarımcının ilk sözleri, "Türkiye büyüleyici bir ülke. İstanbul da her zaman en favori şehirlerimden biri. Bugün burada olmamızı sağlayan Çalık Denim gerçekten de dünyanın önde gelen denim üreticilerinden biri. Çok yaratıcı, inovatif bir marka. Şu an piyasanın lideri olmuş durumdalar" oldu.

"Türkiye ve Türkiye'nin moda dünyasındaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sorduğumda Goldschmied, "Türkiye büyük bir tekstil ülkesi. İnanılmaz kumaşların üretildiği bir ülke. Ama onu diğer rakiplerinden ayıran en büyük özelliği büyüleyici bir kültüre sahip olması. Tutkulu, yaratıcı ve kendini işine adamış insanların ülkesi. Tam olarak bir moda ülkesi mi peki? Dürüst olmam gerekirse bu yolda ilerliyor ama henüz bir moda ülkesi değil. Hala eskiden kalan üreticilik, fasonculuk kültürü egemen ne yazık ki. Bunu üzerinizden atıp, markalarınıza, tasarımcılarınıza daha da çok yatırım yapmanız lazım" yanıtını verdi.

SOKAKLARINIZ PARİS'TEN FARKSIZ
"Sokak stili hakkında ne düşünüyorsunuz, İstanbul sokaklarında sokak stili var mı sizce?" sorumu ise şöyle yanıtladı:
Gençler modayı takip ediyor. Zaten ilerlemenizi de bu sağlayacak. Sosyal medya ve iletişim sayesinde artık moda global. Yani sizin sokaklarınızla Londra'nın, Paris'in bir farkı yok. Ülkenizle ilk çalışmaya başladığım zaman Türkiye kenarda kalmıştı. Oysa şimdi özellikle son 10 senede inanılmaz bir şekilde ilerledi. Şanghay, Hong Kong, Londra, Paris nasılsa Türkiye de öyle. İleride çok daha büyük bir yere geleceğinize inanıyorum."