Kolektif tasarım

Mehtap Elaidi'ye Ferhan Şensoy, Dila Tarkan, Duygu Özaslan, Ezgi Eyüboğlu, Mert Vidinli ile yeni işbirliği hakkında merak ettiklerimizi sorduk.

Bu işbirliğinin tasarım sürecinde nasıl bir yol izlediniz ve sonuçta ortaya çıkan parçalar kendi aralarında ne tür farklılıklara sahip?

Projeye başlarken altını çizmek istediğimiz beş stil çizgisi vardı ve işbirliği yapacağımız bütün isimlere bunlardan biri verildi. Ben de her biri için üçer beden üçer yaka ve üçer manşetle birlikte kullanılabilecek aksesuarlar getirdim. Daha sonra atölye çalışmasında herkes bu parçaları bir araya getirdi.

Sizce bu tür kreatif ortaklıklar tasarımcılık anlayışınızı hangi yönden zenginleştiriyor? Sürecin ardından siz yaratıcı anlamda hangi açılardan ilham alıyorsunuz?

Elbette çok keyif alıyorum. Moda tasarımı günümüzde kolektif bir çalışma anlayışı içinde yapılabiliyor. Farklı alanlardan kişilerle bir araya geldiğinizde her birinin kendi birikimine şahit oluyorsunuz; bu anlamda herkesin birbirini zenginleştirdiğini düşünüyorum.

Günümüzde sıkça sorgulanan kusursuz güzellik kavramına nasıl bir yaklaşımınız var? Saçlar, cilt, vücut gibi bedeni meydana getiren fiziksel özelliklerin, modayla ilişkisini siz nasıl görüyor ve tasarım anlayışına aktarıyorsunuz?

Ben hayatta her zaman güzelliğe bütünsel olarak bakan biriyim. Bu işimde de hayatıma dahil olan insanlar için de geçerlidir. Aynı anlayışı defilelerimde ve koleksiyon çekimlerinde de ön planda tutarım. Benim için benim o sezonki koleksiyonuma ve temasına en yakın duyguyu aktaracak kişi önemlidir. Bunun için gözüne dudağına değil; genel duruşuna bakarım. Herkesin aynı dolgun dudaklar aynı dövmeli kaşlar gibi birbirine denk görüntü verdiği günümüzde ben olabildiği kadar doğallığını korumuş, dolayısıyla genelden ayrışmış tipleri tercih ediyorum sanırım.