Şansım Adalı ve Yonca Karakaş işbirliğinde: Earth & Ocean
MODA

Şansım Adalı ve Yonca Karakaş işbirliğinde: Earth & Ocean

Doğaya bir de bu açıdan bakın: Sudi Etuz’un kurucusu Şansım Adalı ve fotoğraf sanatçısı Yonca Karakaş’ın ortak sergisi Earth & Ocean üzerine.

GÜNCELLEME TARİHİ: 20 Nisan 2018

Eylem Şimşek

Sanatçı-tasarımcı işbirlikleri artık olağan gündem maddelerimizden. Son haberlerden biri, Şansım Adalı ve Yonca Karakaş'tan geldi. Adalı'nın, kızları Dünyam ve Okyanus'tan esinlenerek hazırladığı İlkbahar/Yaz 2018 Earth & Ocean koleksiyonu; fotoğraf sanatçısı Yonca Karakaş'ın kareleri ile aynı isimli serginin konusu oldu. Suyun hareketleri, okyanusun sonsuzluğu ve dinginliğinden ilhamla; yaşadığımız dünyaya farklı açılardan bakabilmeyi, ait olduğumuz topraklara, doğaya yakınlaşabilmeyi anlatan koleksiyonu ve geçtiğimiz günlerde sona eren sergiyi yaratıcılarından dinledik.


Şansım Adalı

Sergi kimin fikriydi?
Şansım Adalı:
Aslında serüven, koleksiyonumun Yonca Karakaş'ın dünyasına çok uygun olduğunu hissetmemle başladı. Yonca'ya koleksiyonumun hikayesini anlattığımda, işbirliği fikrine sıcak baktı ve kendi stüdyosunda anlattıklarım doğrultusunda bambaşka bir dünya yarattı. Eserlerinde fiziksel olarak bana yer vererek, beni ölümsüzleştirdi.

Earth & Ocean'ın hazırlık süreci nasıl geçti?
Yonca Karakaş:
Olabildiğince sade, tamamen kıyafetlerin ön planda olduğu basit ama eğlenceli bir sahne oluşturmaya çalıştım. Bu yüzden fazla uzun bir süreç gerektirmedi.

Sudi Etuz İlkbahar/Yaz 2018 koleksiyonu kaç parçadan oluşuyor?
Ş.A:
Toplam 20 look ve 36 parçadan oluşuyor. Malzeme seçimini de okyanustan aldığım ilhamla yaptım. Transparan, su efekti veren misinalı özel kumaşlar, deniz kabuklarını andıran veya organze gömleklerin içine yaptığım balığa benzer şekiller gibi. Tül ve organzeyi çok kullandım. Aslında incelendiğinde, koleksiyonun içerisinde okyanusa dair çok büyük ipuçları var.


Sergiye ait karelerden birinde Yonca Karakaş

Sergilenen fotoğrafları hangi kriterlere göre seçtiniz?
Y.K:
Durumu en iyi anlatan, en güçlü görselleri seçmeye çalıştık, olması gerektiği gibi.

Sanat alanında sizi sürekli besleyen belli bir ilham kaynağınız var mı?
Y.K: Sinema ve müzik bence müthiş ilham verici. Bir de insani durumlar. Karşınızdaki kişi size kendisi ile ilgili çok net bilgiler vermeye başladığında, yani hararetli bir şekilde ruh halini yansıtırken değişiyor. İşte, o değişim anı da bence ilham verici. İnsanlık olarak ne olduğumuz ile ilgili minik doneleri tek bir kişi üzerinden alabilme hazzı var burada.

Her şeyin kaynağının doğada olduğuna inananlardan mısınız?
Ş.A:
Evet, her şeyin, herkese yetecek kadar kaynağın doğada olduğunu biliyorum. Fakat bu kaynakları çok fazla ve bilinçsiz bir şekilde tükettiğimiz için üzülenlerdenim. Artık her şeyimiz yapay oldu, günümüz dünyasında öyle olmak zorunda belki de.


Sudi Etuz Earth & Ocean İlkbahar/Yaz 2018 koleksiyonu, Yonca Karakaş'ın kurgusuyla sergilendi.

Genel olarak tüm serilerinizi pastel tonlarda kurguladığınızı görüyoruz. Vermek istediğiniz mesaj nedir?
Y.K:
Çalışma sürecinde refleks haline gelen bir düzen ile hareket ediyorum; sahne tasarımı, model ve kumaş seçimi, saç ve makyaj, her şeyi kendim yapıyorum. Ama anlam konusunda her seri için, "Çalışmalarım bunu anlatıyor " diyemiyorum, zira bu hepsini genel bir tanım içine sokar. Oysa her birinin farklı bir hikayesi var. Yine de bir anlam arıyorsak, yani tüm evrim sürecimizin tek derdi bu ise, sanırım içinde bulunduğumuz sisteme dair ezberlenmiş, yerleşik ve değiştirilemez olana saygı duymamam. Fotoğraf ise benim için katarsis bir alan.

Sizi farklı kılan, "Başarımın sebebi" dediğiniz şey nedir?
Y.K:
Her seri için en az 400- 450 kare fotoğraf çekiyorum. Günün sonunda bilgisayarımın başına oturup, güçlü hisleri olan karelerle karşılaştığımda, "Eğer ben etkileniyorsam, neden başkaları da etkilenmesin?" diye düşünüyorsam, o kareyi yayınlıyorum. Yani tamamen hislerimle hareket etmem, bahsettiğiniz başarıya dair bir açıklama olabilir.

Yeni proje ya da planlar var mı aklınızda?
Ş.A:
Projemiz aslında bitmedi. Yonca'yla işbirliğimiz devam ediyor. Hatta önümüzdeki aylarda projenin ikinci kısmı geliyor diyebilirim. İlkinde ben onun formuna büründüm, şimdi o benim formuma giriyor, yani tekstil kısmına. Yonca'nın baskılarını içeren mini bir tişört, sweatshirt ve mayo koleksiyonu hazırlıyoruz.