Kefaret vakti
MODA

Kefaret vakti

Geri dönüştürülmüş kumaşlardan kırmızı halı elbiseleri, hayvan haklarını göz önünde bulunduran tasarımcılar ve hiç solmayan çiçek sevdamız... Londra’daki yeni bir sergi bizi modaya tüketim odaklı bakmamaya, yaratıcılığı doğayı kurtarmak için kullanmaya ça

GÜNCELLEME TARİHİ: 25 Nisan 2018

Güneş Uysalefe

Geçtiğimiz ay düzenlenen 90. Oscar Ödül Töreni'nde, yıldızlar kırmızı halıda süzülür, başarılı isimler taçlandırılırken, bir detay tüm bu şaşaanın gölgesinde kalmış ve gözden kaçmış olabilir. En İyi Animasyon Ödülü'nü Maya Rudolph ile beraber sunmak için sahneye çıkan, son zamanların en çok konuşulan komedyeni Tiffany Haddish, bir moda kuralını ihlal etmiş ve daha önce iki farklı etkinlikte üzerinde gördüğümüz beyaz Alexander McQueen elbisesini üçüncü defa, bu sefer Oscar'larda giymeyi tercih etmişti.

"Modanın ne emrettiği umurumda bile değil, ben bu elbiseye çok para verdim!" diyerek işi şakaya vuran Haddish, aslında ne kadar büyük bir endüstri zincirine kafa tuttuğunun acaba farkında mıydı? Bu tip organizasyonlar dahilinde, dolaylı satışlar getirmesi umuduyla yüklü meblağlarda reklam anlaşmalarının yapıldığı artık herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bir giydiğini tekrar giymemek sanki marifetmiş gibi bilinçaltına kodlanmış olan bizlere, biri çıkıp böyle bir manifestoda bulunabiliyordu işte. Benzer bir örnek, Victoria & Albert Müzesi'ndeki serginin bir parçası olarak bu ay karşımıza çıkacak; Emma Watson'ın 2016 Met Gala'da giydiği, geri dönüştürülmüş plastik şişelerden elde edilme ipliklerle hazırlanan Calvin Klein elbise. Flaşların üzerinde patladığı tasarım, basbayağı çöpten yapılmaydı ve de güzeldi. Aktivist ruhlu genç oyuncu, mesaj vermenin bir yolunu bulmuş, moda dünyasının diğer büyük isimlerini de doğaya duyarlılığın altını çizen Green Carpet Challenge'a dahil olmaya çağırmıştı.

2015 yapımı çarpıcı belgesel Racing Extinction gibi dikkatleri yok olmakta olan doğaya çeken yapımların da yansıttığı bilimsel araştırmalara göre, gezegenimize en büyük zararı veren, et tüketimi hizmetindeki büyükbaş hayvancılıktan sonra, tekstil endüstrisi. İlginç olan, modanın hayranlık duyduğu, sürekli ilham kaynağı gösterdiği doğayı, bir yandan yiyip yutarak tüketiyor olması.

Doğa ve hayvan dostluğunu markasının ilkelerine taşıyan tasarımcı Stella McCartney'nin Kış 2017 defilesinden bir siluet
Fashioned From Nature, işte bu ironik ilişkiyi konu alıyor ve Emma Watson'ın giydiği meşhur elbisenin de dahil olduğu 300 kadar tasarım örneğiyle estetik algımıza meydan okumaya hazırlanıyor.

Geri dönüştürülmüş malzemelerle hazırlanan Calvin Klein elbisesiyle Emma Watson

Rodarte İlkbahar/Yaz 2018

21 Nisan tarihinde kapılarını açacak olan sergi, 1600'lü yıllardan günümüze, ipekböceğinden balinaya, insanoğlunun tekstil ürünü sağladığı ve kimi zaman ihtişam uğruna tehlikeye attığı canlılara ışık tutacak ve daha sürdürülebilir bir moda endüstrisinin sınırlarını zorlayan eserleri sergileyecek. Bunu da bir egzotik kuş cinsinin kullanıldığı 1875 yapımı küpeler ile Gucci'nin en yeni arı motifli aksesuarlarını yan yana getirerek yapacak.

Tiffany Haddish, daha önce iki davette giydiği Alexander Wang elbiseyle Oscar'lara gelerek, bilerek ya da bilmeyerek modanın kapitalist sistemine meydan okudu.

Siz The Devil Wears Prada'nın kült sahnesindeki, "Flowers for spring? Groundbreaking!" yanıtıyla gelip, gözlerinizi yuvarlamadan uyaralım; çiçek desenlerini hâlâ çok seviyor ve tüketiyoruz! Buna karşılık vermek isteyen markaların sunduğu geleneksel kavramdaki türlü 'çiçekli' ürünün yanında, İlkbahar/Yaz 2018 sezonunda doğaya bir konsept olarak yaklaşanlar da vardı. Birkaç örnek vermek gerekirse: Rodarte kardeşler, modellerini kır çiçekleriyle donatarak, onları birer Botticelli kadınına çevirdiler ve romantik dantellerini bir Parizyen bahçe içinde sergilemeyi tercih ettiler; nüktedan tasarımcı Jeremy Scott, kreatif direktörü olduğu Moschino'da Kaia Gerber'i bir çiçek buketi kılığında podyuma yolladı; Dolce & Gabbana ikilisi ise bir sebze pazarı düşleyerek, havuç formlu küpeler ve kabak motifleriyle süslü elbiselerini beğeniye sundular. Doğa ve yaşam, onlar için arada sırada uğranılan bir trend durağı olsa da, kimilerinin başlıca varoluş amacı.

Vaquere

Deri ürüne koleksiyonlarında yer vermeyen ve sürdürülebilir anlayışı moda sahnesinde sık sık vurgulayan Stella McCartney ve nice gündem başlığı gibi küresel ısınmayı da podyumuna taşıyan anarşist ruhlu Vivienne Westwood, sergi için önem taşıyan iki isim. Denim kumaş yıkamasında kullanılan suyu azaltan icatlar, sentetik örümcek ağından elde edilen iplikler, genetiğiyle oynanmış biyolojik ipek elbise... Fashioned From Nature, tarihten ve günümüzden yaratıcı örneklerin yanı sıra modanın doğa üzerinde bıraktığı izleri azaltan teknoloji harikalarıyla bir değişiklik yaratma amacıyla sene sonuna kadar ziyarete açık olacak.

Dolce & Gabbana