Çirkin gerçek
MODA

Çirkin gerçek

Sonbahar/Kış 2018/19 podyumlarında rastladığımız çirkinlik vurgusunun ardındaki gerçekler ve endüstrinin en etkili isimlerinin bu konudaki yorumları...

GÜNCELLEME TARİHİ: 19 Eylül 2018

Jamie Huckbody

MODA ÇİRKİNLİKLE AŞK MACERASI YAŞIYOR... Modanın sıradan (Céline Sonbahar/Kış 2013 koleksiyonundaki çamaşır sepeti esintili çanta) ve absürt (Christopher Kane'in kürklü ve taşlı Crocs'ları) ile riskli bir flört olarak başlayan ilişkisi zaman içinde lüks kavramında devrim yarattı.

Sonbahar/Kış 2018 sezonunun en ses getiren aksesuarları; Gucci'deki kafa protezleri, Vetements'ın kendine münhasır grunge yorumu ve J.W Anderson'ın hem kendi markasında hem de Loewe'de sergilediği desen karmaşası oldu.

Harrolds kadın giyim satın alma departmanından Kathleen Buscema, "Bazen kendi kendime, 'Acaba tasarımcılar dalga mı geçiyor?' diye soruyorum. Ama yine de bence sorun yok. Moda sadece biraz eğleniyor" diyor. Plastik poşetin lüks objesi haline gelmesi (bu sezon Burberry'de şeffaf ve bebek mavisi versiyonlarıyla ortaya çıktı), pazarda üst üste yığılmış kıyafetleri andıran siluetler ya da 'fugly' (fabulously ugly) lakaplı inanılmaz çirkin ayakkabılar… Tüm bunların sezonun hit parçaları olarak sunulması başka türlü nasıl açıklanabilir ki?

Buscema, "Absürt, garip ya da 'çirkin' olana yöneliş aslında doğrudan Milenyum neslinin cool sokak stili algısıyla alakalı" diyor. "Kendilerini rahat hissettikleri bir alan bu. Onlar için bir çeşit protesto, başkaldırı şekli."

Aslına bakarsanız, bahsi geçen tasarım tuhaflıklarının biraz derinine indiğinizde, güncel protesto hareketleriyle ilgili zor sorulara ciddi yorumlar bulabilirsiniz. Örneğin #MeToo çağında seksi olmanın anlamı nedir? Rötuşlanmış ve filtrelenmiş imgelerle dolu sosyal medyada gerçek güzellik olarak algıladığımız şey nedir? Gerçek ile kurmaca arasındaki sınırların bulanıklaştığı günümüz dünyasında neye güvenebiliriz?


DOLCE & GABBANA

Instagram hesabı @darren_black'te modanın en provokatif yüzlerini bir araya toplayan Londralı fotoğrafçı Darren Black, "Güncel modanın 'çirkinlik' merakı biraz da bizim orijinalliğe olan ilgimizden kaynaklanıyor. Zira çirkinlikten daha gerçek ne olabilir? Aynı zamanda kısmen de çeşitliliği hiçe sayan demode güzellik standartlarına bir tepki niteliğinde" diyor. "İnsanlar 'çirkin' olma özgürlüğüne sahip olmak ve bununla takdir edilmek istiyor. Gucci ve Burberry gibi markalar, savunucusu oldukları bu stil kolajında 'çirkin' yüzler ve 'çirkin' vücutları 'çirkin' kıyafetler içinde bir araya getiriyorlar. Cinsiyet ve güzelliği yeniden tanımlamaya kararlı bir nesil için var olmanın yeni yolunu yaratıyorlar."

Buscema da aynı fikirde: "Artık kurallara yer yok, yani 'bu kadınlar içindir' ve "şu erkekler içindir" sınırlamaları ortadan kalktı. Çirkinlik trendi cinsiyetten tamamen bağımsız. Ve ortada hiçbir kuralın olmaması heyecan verici - müşterilerimiz rahat hissedecekleri şekilde kendi özgün stillerini yaratmayı seviyorlar."


PRADA

Geçmişin stil kodlarını inceleyen Millennial'lar, zamanında 'uygunsuz' addedilen trendleri kendi dokunuşlarıyla canlandırmayı seviyorlar. Burberry beyzbol şapkaları, 80'lerin spor stili, baba jean'leri, bel çantaları ve hantal ayakkabılar; hepsi, hip-hop ve punk gibi diğer gençlik akımlarından referanslarla karşımıza çıkıyorlar.

Matchesfashion.com moda ve satın alma direktörü Natalie Kingham, "Gençlik ve alt kültür temaları yeni sezonda pek çok tasarımcıya ilham kaynağı oldu" diyor. "Calvin Klein, Gucci ve Marine Serre markalarının kültür, doku ve renk karışımları eşliğinde bu yeni trendi benimsediklerini gördük. İşin sırrı, kumaşlar ile duyguları tereddüt etmeden eşleştirmek, renk ve desenlere özgüvenli ve oyuncu bir tavırla yaklaşmak ve en önemlisi de tüm bunları kuralları yıkan yeni lüks algısını benimseyerek giymek."

Elbette, kurallara meydan okuyan her moda trendini benimsemenin kolay bir yolu var; işe ayakkabıdan başlamak. (Çünkü çirkinlik, doğası gereği her zaman mevcut kurallara meydan okuyor olacak.)


J.W ANDERSON

"Bir süredir kendinden bahsettiren 'çirkin sneaker', Sonbahar/Kış 2018 podyumlarının başlıca trendlerinden olan kalın tabanlı, hantal görünümlü ayakkabıların esin kaynağı oldu" diyor Kingham. "Bu stilin en iyi örneklerinden bazılarını Junya Watanabe ve Vetements'da gördük." (Demna Gvasalia'nın son tasarımı –Michelin Man'in XXL sneaker versiyonunu düşünün- hakkında şüphesi olanlar unutmasın ki, tasarımcının Balenciaga için hazırladığı 1100 USD'lik üç katlı platform Crocs terlikler New York'ta daha satışa bile çıkmadan tükenmiş, ayrıca Balenciaga'nın Triple S 'baba sneaker'ları' da bir çırpıda ayakkabı trendleri arasında yerini almıştı.)

Ama bu işler asıl Christopher Kane'den sorulur. Ortopedik ayakkabı markası Z-CoiL ile işbirliği yapan tasarımcı, yaylı topuklarıyla bilinen spor ayakkabılara bu sezon kristal detaylar ekledi. "Trendleri takip etmem, onları yaratırım ve bu da lüks pazarda yer almanın bir parçasıdır" diyen Kane, konu göz zevki olduğunda her zaman iyi ile kötünün sınırlarında dolaşmayı seviyor. "Zaten trend olan bir şeye katkıda bulunmak bana göre değil. İnsanların istediklerini henüz bilmedikleri şeyler üretmek istiyorum… 'Bu da ne böyle?' diyecekleri türden şeyler." Yeni sezon tasarımlarına verilen tepkiler tam da Kane'in beklediği şekilde.

Diğer yandan, radikal değişiklikler her zaman belli bir alışma süreci gerektirir. Yeni Zelanda doğumlu eski model, yeni kişisel stil danışmanı Angela Radcliffe, "Yenilikler ilk başta çoğunlukla rahatsız ediciedicidir" diyor. Kendisi, modanın aşırı uç trendlerini alıp, seçici müşteri kitlesinin lüks taleplerine uyarlıyor. "Giyim şeklimizi değiştiren radikal tasarımcıları düşünün. Paul Poiret ve Coco Chanel'den Pierre Cardin ve Vivienne Westwood'a hepsi yaşadıkları zamanın çok ötesinde oldukları için eleştirildi. Comme des Garçons'un Rei Kawakubo'su ve Miuccia Prada, statükoya meydan okuyarak ve konforsuz moda anlayışını destekleyerek kariyerlerini oluşturdular."


MARINE SERRE

Pek çok bakımdan, Prada bu yeni çirkinlik algısının da yaratıcısı sayılır. 50'lerin burjuva resmiyeti ile high-tech kumaşları buluşturan imza stili; bugün de feminizm ve feminenlik kavramlarını öne çıkardığı tasarımlarının temelini oluşturuyor. (1988'deki ilk koleksiyonu eleştirmenler tarafından çirkin ve tekdüze bulunmuştu.)

Bir röportajında, "Asla inanmadığım ya da insanları gülünç göstermeye yönelik bir tasarım yaratmadım. Müşterilerime ve insanlara her zaman saygı duydum" diyen Miuccia Prada, çirkinlik ve güzellik algısının değişkenliğine işaret ediyor; "Aslında bence yarattığım her şey fonksiyonel ve anlamlı. Gerçeklikle bağ kurabildiğimde işimi çok seviyorum. Moda her zaman giyilebilir olmalı. Ne de olsa söz konusu olan moda, sanat değil."

Sonbahar/Kış 2018 için Prada, podyuma hepsi pantolon çorapları ile tamamlanan graffiti efektli kokteyl elbiseleri ve asit lekeli tüvit parçalar çıkardı. Defilenin son look'u ise kolsuz, vatkalı fuşya rengi anoraktı ki, bu ton zamanında Diane Vreeland'in de favorisiydi. Bazaar'ın efsanevi editörü bir zamanlar şu sözleri sarf etmişti; "Biraz kötü zevk, yemeğe tat veren kırmızı biber gibidir. Hepimizin az da olsa buna ihtiyacı var. Benim asıl karşı olduğum şey zevksizlik."