Tasarımcıların yeni sezon karneleri
MODA

Tasarımcıların yeni sezon karneleri

Moda dünyası, trendler yetmiyormuş gibi sık değişen kreatif direktörler sebebiyle artık daha da baş döndürücü. Bu koltuk devirleri her zaman çok ses getirmeyebiliyor ama bazı dev isimlerin görev değişimi büyük dalgalara yol açıp ve gündeme hız katabiliyor

GÜNCELLEME TARİHİ: 28 Aralık 2018

Çağla Bingöl

GIVENCHY, KADININ GÜCÜ İLE YENİLENİYOR
Givenchy Riccardo Tisci'nin gotik tarzda tasarladığı, yüksek sanat unsurları içeren koleksiyonları sayesinde farklı konumunu korurken bir yandan da streetwear çizgide ürettiği günlük parçalarla moda sahnesinde bir yükselip bir gerilemekteydi. Sanki tasarımcı ve markanın 12 yıllık birlikteliği her iki tarafı da biraz yormuş gibiydi. Sonra (tam da #metoo çağında) tam 12'den bir hamle ile markanın 70 yıla yakın tarihinin ilk kadın kreatif direktörü olarak Chloé'den Clare Waight Keller transfer edildi. Chloé döneminde 1970'ler modasını ve Parizyen bohemini sevenlere harika koleksiyonlar sunan Keller, bu kariyer hamlesini Phoebe Philo'nun Céline markasından ayrıldığı dönemde yaptı. Richemont Group'tan LVMH çatısı altına girerken Keller ne kadar stratejik bir hamle yaptığını biliyor muydu tahmin edemeyiz belki ama belli ki LVMH, aslında yeni bir Céline hikayesi yaratma peşindeydi.


Kimilerine göre kreatif direktörü Clare Waight Keller ve kavuştuğu yalın çizgisiyle Givenchy, yeni koleksiyonlarında Phoebe Philo'nun eksikliği hissedilen Celine'in yerini tutma potansiyeli taşıyor

Clare Waigth Keller, bugüne kadar Givenchy markası için yedi koleksiyon hazırladı. İlk koleksiyonlarda biraz tökezlediği söylendi. Fakat markanın kurucusu Hubert de Givenchy'ye ithaf ettiği 2018-2019 Sonbahar/Kış Haute Couture koleksiyonu ve 2019 İlkbahar/Yaz için hazırladığı siluetler, tam da Phoebe Philo'nun yol açtığı boşluğu doldurmaya aday, çalışan, sofistike, ayakları yerebasan, güçlü kadın gardırobu tadındaydı ve böylece bir kaç sezon ardından yeri sağlamlaşmış oldu.


Sussex Düşesi Meghan Markle'ın gelinliği için Givenchy markasını tercih etmesi, hiç şüphesiz Keller'ın kısa sürede elde ettiği en büyük başarı oldu

Ama aslen İngiliz tasarımcı için ilk talih kuşu Meghan Markle oldu kuşkusuz. Prens Harry ile evlenen Amerikalı kadın hakları savunucusu ve aktris, yılın kraliyet düğünü için gelinliğini Keller'a tasarlattı. Bu düğün sonrasında adını tüm dünyada iyiden iyiye duyuran Keller'ın Givenchy için tasarladığı ve moda dünyası tarafından en başta 'tökezleme' olarak yorumlanan koleksiyonlarına ait satışların birden Net-à-Porter.com gibi lüks e-ticaret moda platformlarında % 300 oranında artmasına yaradı.


Givenchy 2019 İlkbahar-Yaz hazır giyim koleksiyonundan bir siluet ve Clare Waight Keller

Moda tasarımına Calvin Klein'da başlayan, sonrasında Ralph Lauren, Pringle of Scotland, Gucci ve Chloé gibi farklı pek çok tarzda markada kariyer basamaklarını çıkan Clare Waight Keller aynı zamanda Givenchy markası ile erkeklere özel Haute Couture koleksiyonu gibi çok farklı bir alana da el attı. Keller, başarısında büyük rol oynayan çanta tasarımı alanındaki marifetini de Givenchy'de konuşturdu ve GV3 ismini verdiği yeni dönemin it-bag adayını bizlerle tanıştırdı. Fakat Givenchy'nin CEO'su Philippe Fortunato'nun açıklamalarına göre Keller transferinden beklentiler hep çok yüksekti. Kadın ve erkek giyim, aksesuar ve parfüm gibi bir markanın hizmet verdiği her tasarım alanından mutlak sorumlu olan Keller'ın Givenchy'yi, toplam değeri 500 - 600 milyon Dolar bandında seyreden orta ve üst sınıf markalardan Dior'un da bulunduğu milyar Dolarlık devler ligine taşıması öngörülüyor. Yani kısacası mütevazi tavrı ile modanın süperstar tasarımcılarından olmayı hiçbir zaman tercih etmeyen Keller için işler, tabir-i caizse, 'yıldızlı pekiyi' görünüyor. Tabii, bu konuda bir sonraki karnenin sahibi Hedi Slimane'ın da rolü yok değil.


Hedi Slimane

HEDİ SLİMANE MODA SAHNESİNE GERİ DÖNDÜ
Saint Laurent'a gelmesiyle beraber, marka ismindeki 'Yves' önadını atmaktan başlayarak birçok değişikliğin altına imzasını atan Hedi Slimane o dönemde tartışmalara neden olmuştu. Saint Laurent onun kontrolü altında daha ziyade genç rock prenslerine ve prenseslerine hitap eden bir görünüme bürünmüştü. Bu tavrı ile müşterilerinin bir bölümünü kaybetse de özellikle Amer ika'nın Los Angeles yakasında ve Uzakdoğu'da çok sağlam bir hayran kitlesi yakalamıştı ki aslında para da ziyadesiyle buralardan geliyordu. Böylece o dönem Zara, Mango, Forever 21 gibi fast fashion tekstil gruplarının da en çok ilham aldığı modaevlerinden biri haline gelmişti Saint Laurent.

Fakat sonra marka ile tasarımcısı arasında ne yaşandıysa koleksiyon tasarımlarından mağaza dekorasyonuna kadar her konuda geniş yetki verecek kadar inandıkları bu isimle yollar ayrıldı. Bu ayrılık, Saint Laurent'ın parçası olduğu Kering Group'ta belli ki bir kalp kırıklığına yol açmıştı; sosyal medyada Slimane yıllarına dair tüm izler markanın hesabından silindi. Slimane ise bu 'boşanma' sonrası moda ile bir süre ilgilenmeyeceği ve müzik üretiminin ona daha çekici geldiği yönünde açıklamalarda bulundu. Bu sözlerle sanki 'Ayrılığı ben istedim' der gibiydi...


Hedi Slimane imzalı ilk Celine koleksiyonu, 2019 İlkbahar-Yaz sezonu içindi

Fakat yıl 2018 olduğunda Saint Laurent'daki yeri bir süredir Anthony Vaccarello tarafından başarı ile doldurulan Slimane, Céline ile tekrar sahneye çıktı. Bu sırada Céline cephesinde Phoebe Philo'nun 10 senedir başarı ile sürdürdüğü Altın Çağ ansızın son bulmuştu ve LVMH lüks ürün grubunun yönetimi de şüphesiz markaya nasıl bir gelecek çizmeleri gerektiği konusunda işi aceleye getirmeden, uzun uzun düşünmekteydi. Slimane belki gideni geri getirmeyecek ama Saint Laurent'daki yüksek ciroları LVMH bünyesine çekebilecek oldukça yüksek PR değerine sahip, aykırı bir isimdi.


Hedi Slimane imzalı ilk Celine koleksiyonu

Sonuç olarak Slimane, tavrını bozmadı, hatta hiç değiştirmedi; Dior Homme ve sonra da Saint Laurent tasarımlarında bugün hala izlerini görmeye devam ettiğimiz incecik erkek siluetini tasarlayarak zamanında yeni bir çığır açan tasarımcı, aynı felsefeyle Celine markasının da ilk erkek koleksiyonunu görücüye çıkarttı. Tabii, malum kişiselleştirme adımını atıp Yves ismine yaptığı gibi bu sefer de Céline markasındaki aksanı atıp, markanın adını 'Celine' ilan ettikten hemen sonra...

Sonuç olarak son dönemin en çok gürültü çıkaran moda olayı Hedi Slimane'lı Celine defilesi oldu. Markanın ve Phoebe Philo'nun tasarımlarının müdavimi olan kadın kitlesi kendilerini adeta ihanete uğramış hissettiler. Çünkü onlara göre eski 'Céline' onları anlayan tek markaydı ve Hedi Slimane eski tasarımcıya ilk defilede yapılan alışılageldik saygı duruşunda dahi bulunmamıştı. Bu da sadık müdavimleri daha çok sinirlendirmişti. Hatta eski Céline'in yad edildiği sosyal medya hesapları bile açıldı (@oldceline, @bringbackphilo vb.). Şimdilik Hedi Slimane Celine'in müşterisini Givenchy'ye kaybetmiş gibi duruyor. Eski Saint Laurent kitlesini ise yeni markasına çekebilecek mi bunu bize zaman gösterecek ama Celine'e transfer ettiği erkek silüetinin icraat sahibi olması, onun karnesinde kocaman bir yıldız olarak duruyor.

BURBERRY'NİN YENİ OYUN PLANI VE RİCCARDO TİSCİ
Burberry, milenyumun başlarında göreve getirdiği ve zamanla markanın hem tasarım direktörü hem de CEO'su yapacak derecede değer atfettiği Christopher Bailey ile 2017'nin sonlarına doğru yollarını ayırdı. Haber 2017'nin en büyük 'moda olayı' olarak değerlendirildi. Çünkü Bailey, markayı küllerinden doğurmuş, geleneksel bir İngiliz kurumu olmaktan bir dünya devine dönüştürmüştü. Bu dönemde Burberry moda sektöründe en kapsamlı dijital dönüşümü sağlayan ve yeni çağın gereklerini kucaklayan öncü marka olarak ayakta alkışlandı. O yıllarda Bailey ve Burberry 'ulaşılabilir' moda alanını denedi ve bu anlamda rakiplerinden geri kalmayarak Burberry Brit, Burberry London ve Burberry Prorsum gibi alt markalar yarattı. Fakat modada değişim rüzgarları hızlı esiyordu ve başka modaevlerinde görüldüğü gibi, bu kadar çok alt markanın kafa karışıklığından başka bir şeye yaramadığı anlaşıldı. Odaklanma önemliydi ve her sene, tek bir marka için, bu kadar fazla sayıda koleksiyon hazırlama zorunluluğu buna engel teşkil ediyordu. İşte, tam da bu sırada Bailey ve Burberry'nin aşkı sönmekteydi. Sonuç olarak Burberry'nin CEO kademesine Céline markasından Marco Gobbetti transfer edildi. Sonra değişim daha da büyüdü ve Bailey ile yollar ayrıldı. Yerine Céline'i bırakan Phoebe Philo'nun gelmesi bekleniyordu ama bir ihtimal daha vardı çünkü Gobbetti, 2004-2008 yılları arasında Givenchy'deki CEO'luk görevi sırasında yolları Riccardo Tisci ile tanışmıştı.


Burberry 2019 İlkbahar-Yaz defilesinin yıldızlarından Natalia Vodianova

Sonuç olarak ipi İtalyan tasarımcı Tisci göğüsledi. Tisci, Givenchy'de geçirdiği yıllarda markaya getirdiği karanlık romantizm ve seksapel kokulu gotik estetik ve pop kültür ile kurduğu yakın bağlarla nam salmıştı. Givenchy yıllarında Tisci; Madonna, Beyoncé ve Rihanna gibi ikonların turne kostümlerini tasarlamış, Jay-Z ve Kanye West'in albümlerine görsel tasarlamış, Kim Kardashian West'in unutulmaz gelinliğini hazırlamış ve Marina Abramovic gibi dev bir sanatçı ile ortak projelerin altına imza atmıştı. Yani tasarımcı güçlü bir kredi raporu ile Burberry'ye gelmişti.

Marco Gobbetti'nin Burberry'nin yeni oyun planını açıklarken tamamen lükse yönelecekleri yönünde söylemleri olmuştu ve günümüz lüksü yine rap'çilerin ve Kardashian'ların yarattığı milyar dolarlık sirkülasyonun içinde yer almaktan geçiyordu kuşkusuz. Burberry ve ekosesi her zaman olduğu gibi İngiliz asaletinin mirası, ulaşılmak istenen bir statü sembolü olarak kalmalıydı ama yüzünü bu yeni anlayışa dönmeliydi.


Riccardo Tisci, Irina Shayk ile birlikte

Riccardo Tisci'nin Burberry için hazırladığı ilk koleksiyon Kingdom Eylül ayında Londra'da meraklıları ile buluştu. Fakat öncesinde bir teaser çalışması olarak Tisci'nin ünlü albüm kapağı tasarımcısı Peter Saville ile tasarladığı yeni Thomas Burberry logosu lanse edildi. Güçlü bir outdoor kampanyası ve ünlülerin sosyal medya paylaşımları aracılığı ile 'TB' logolu B Series isimli tişört, sweatshirt ve benzeri sokak modası parçaları, dev bir görünürlük elde ettiler. Marka daha ilk koleksiyonu beklemeden B Series ürünlerini limitli sayıdaki özel koleksiyonlarla satışa sundu. Her ayın 17'sinde satışa çıkartılacağı söylenen bu limitli koleksiyonlar Logomanya trendinin tüm gerekliliklerini yerine getirerek markayı Instagram gündeminde tutacaktır. Fakat Supreme benzeri koleksiyoner parçalar statüsüne yükselebilecek mi bunu yine kristal küreler ve zaman gösterecek.


İlk koleksiyonuyla beraber markaya yeni bir logo kazandıran Riccardo Tisci, sosyal medyada yakaladığı başarıyı henüz rakamlara yansıtmış değil

Eylül 2018'deki ilk koleksiyona geri dönersek Tisci, defile öncesinde Burberry'de eşsiz İngiliz kültür mirasına çok önem verdiğinden bahsetti. Refined, Relaxed ve Everning isimleri ile üçe böldüğü koleksiyonda her yaş grubunu hedef aldığını söyleyen tasarımcı, çalışan kadının trençkotlu şık gardırop klasiklerinden genç ve punk parçalara, bugünün grift kültürünü temsil eden multi-fonksiyonel bir koleksiyon hazırlamıştı. Aralık ayı sonlarında elemeden geçen yeni ve lüks satış kanalları ile müşteri ile buluşacak olan B series markaya bir canlılık getirse de borsaya açık olan Burberry faaliyetleri, Tisci'nin henüz rakamsal bağlamda büyük bir kazanç getirmediğini gösteriyor.

Fakat Gobbetti ve Tisci'ye inanan moda dünyasına sorarsanız, köklü bir değişimden geçen Burberry için iyi günler ufukta çok net görünüyor.