Christian Louboutin ile adımların izinde
MODA

Christian Louboutin ile adımların izinde

Christian Louboutin hayatını değiştiren kadınları, tasarladığı ayakkabıların şekillendirdiği hayat hikayesini ve Külkedisi’nin cam ayakkabısının neden bir hayalden daha fazlası olduğunu paylaşıyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 1 Mart 2019

Justine Picardie
Fotoğraf Sophie Carré

Dünyada sahip olduğu hayran kitlesi düşünüldüğünde (ki ben de bu gruba dahilim) Louboutin, bir tasarımcıdan ziyade, adeta Hans Christian Andersen masallarında karşımıza çıkan sihirleri gerçek kılan bir çeşit rüya tacirine benziyor. Louboutin'i senelerdir tanıyan biri olarak, yüzlerce hayranının Harrods'da ondan imza alabilmek için etrafını sardığı günü ve bir Jennifer Lopez şarkısına söz olduğu zamanı iyi hatırlıyorum... Onunla Paris'teki evlerinden birinde (doğduğu şehir Paris'te farklı daireleri, ayrıca Fransa kırsalında, Mısır ve Portekiz'de de evleri var) buluşuyoruz. Burası, Jean-Jacques Rousseau Sokağı'ndaki butiğinden ve kırmızı tabanlı ayakkabıları satın alan coşkulu müşterilerden sadece birkaç adım uzaklıkta. Dairesine adım atar atmaz dikkat çeken ilk şey ise yine ayakkabı tasarımları; ilk kez Paris Haute Couture Moda Haftası'nda sergilediği, kirpi dikenlerinden esinlenerek hazırlanan veya turkuaz taşlarla bezeli dore stiletto'lar Made to Order koleksiyonuna aitler.

Sohbetimiz, her zaman olduğu gibi, onun yaratıcılığı ve içtenliğiyle renk kazanıyor. Bebek ayakkabısı kapsül koleksiyonuna ilham veren, dört yaşındaki ikiz kızlarından bahsetmekten son derece keyif alıyor. Okulda ne giyip, ne giymeyecekleri konusunda ne kadar kararlı olduklarından bahsediyor: "Ne giyecekleri konusunda onlara kesinlikle karışamıyoruz. Gerçekten çok enteresan; bu huyları ne bana, ne de annelerine benziyor." Bu bana Louboutin'in hayatında aslında pek çok güçlü kadın karakterin yer aldığını hatırlatıyor; özellikle de üç kız kardeşi ve, bir Mısırlıyla evlilik dışı ilişkisi tasarımcının doğumuyla sonuçlanan, annesini. Bu gerçeği ebeveynlerinin ölümü ardından, kız kardeşlerinden birinden öğrenen tasarımcı, konuya felsefi şekilde yaklaşarak bu hikayeyle barışmış; "Biyolojik babamla ilgili gerçek, bir adam ve annem arasında geçen bir hikayeye dayalı. Ben baba olarak bildiğim adamı gerçekten çok sevdim, o da beni aynı şekilde..."


Made to Order koleksiyonundan

Efsanevi ayakkabı tasarımcısı Roger Vivier'nin asistanı olarak, gençlik yıllarında ise Folies Bergère ve Dior ile çalıştıktan sonra Louboutin, annesini kaybettiği 1991 yılında, 27 yaşında, kendi şirketini kuruyor: "Annemin ölümüyle birlikte yetişkin bir birey oldum; annesine son derece bağlı biri olarak artık bir çocuk değildim. Babam varlığını çok hissettirmezdi, ancak annem hep yanımdaydı ve beni her konuda cesaretlendirirdi. Markamı onun için özel bir şey yapmam gerektiği hissiyle kurdum."

Louboutin'in annesi, tasarımcının imzası haline gelen meşhur yüksek topuklulardan ziyade, düz ayakkabı giymeyi tercih eden bir kadınmış. Fakat gerçek şu ki, Louboutin erkeklerin yanı sıra kadınlar için de loafer ve spor ayakkabı tasarlamaktan büyük keyif alıyor: "Biliyor musunuz, artık cinsiyet olgusunu çok da düşünmüyorum. Şirketteki kadın çalışanların sayısı, erkeklerinkinden fazla ve ilk olarak erkekler için tasarladığım loafer'ları atölyede çalışan kadınlar giyer olmuştu, ben de 'Peki, tamam!' diyerek durumu kabullenmiştim. Şimdilerde spor ayakkabı tasarlarken, bir kadın ya da erkeği düşünmüyorum." Ancak dekoratif olduğu kadar fonksiyonel de olan bu ayakkabıları tasarlama konusunda Louboutin, profesyonel atlet olan yakın bir arkadaşından fikir alıyor: "Bana bu süreçte çok yardımı dokundu, kendisi spor tekniği konusunda çok tutkulu biri." Sonuç olarak spor koleksiyonu, cesur renkler, grafiti baskılar ve kristal süslemeler gibi Christian Louboutin özellikleri kadar, esneklik ve rahatlığa da odaklanıyor.


Marie Jane bucket çanta ve spor ayakkabı, Run Loubi Run koleksiyonundan

Louboutin'in kırmızı koşu ayakkabılarıyla uyumlu yeni bucket model Marie Jane zımbalı neopren çantası, aksesuar tutkunlarının dikkatlerini ayrıca çekecektir. Ancak tüm dehalar, ya da büyük sihirbazlar gibi o hala masalsı bir tılsımım peşinde; yani Külkedisi'nin cam ayakkabılarının: "Benim için cam ayakkabı, fantezi unsuru içeren bir fikir, bir tutku objesi, mükemmel hikayeyi tamamlayan, kusursuz parça."

Gerek dantel gerekse şeffaf malzemelerden ayakkabılarını düşünerek, aslında koleksiyonlarında halihazırda camdan ayakkabılara yer verdiğini kendisine söylüyorum, bana, "Bir sonraki buluşmamızda neden kusursuz camdan ayakkabıdan bahsettiğimi anlayacaksın. Yeni bir tasarım üzerinde çalışıyorum ve görünce kesinlikle hayal kırıklığına uğramayacaksın" diyor.

Hayal kırıklığı mı? Asla! Eğer sihirli ayakkabı diye bir şey gerçeğe dönüşecekse, bunu yapan kişi hiç şüphesiz Christian Louboutin olacaktır.