Lucia Silvestri, Bulgari'nin Fiorever hikayesini anlatıyor

Gökçe Algan

Sıra dışı, dikkat çekici, cüretkar ve renkli: Bulgari'nin büyüleyici dünyasını tanımlamak için aklımıza düşen sıfatlardan sadece birkaçı. Roma'nın sonsuz mirasından aldığı ilhamla renkli taşlardan hikayeler kurgulayan Bulgari, Fiorever koleksiyonuyla bu defa saklı bahçelerin ihtişamını mücevherlere taşıyor. Koleksiyon, Bulgari'nin tarihi boyunca çiçek motifiyle olan tutkulu ilişkisini cömertçe onurlandırıyor. 1917 tarihli çiçek motifli bir broşla başlayan bu aşk, yeniden yorumlanarak Bulgari koleksiyonlarına taşındı. Yakın geçmişte Giardiani Italiani yüksek mücevher koleksiyonu, İtalyan Rönesansı'nın görkemini ve çiçeklerin şiirsel diliyle buluşturmuştu.

Bulgari'nin coşkulu tarihinin ayrılmaz bir parçası olan çiçekler, Fiorever koleksiyonunda bu defa günümüz kadınına hitap etme hayaliyle daha modern bir estetikle yorumlandı. Bu hayali tamamlarcasına Bulgari'nin yeni marka elçisi, La Casa De Papel dizisinin yıldızı Úrsula Corberó tarafından tanıtılıyor. Fiorever'ın hikayesini 35 yıldır Bulgari çatısı altında çalışan ve 2013 yılından beri markanın kreatif direktörlüğünü üstlenen Lucia Silvestri'den dinledik.

Unutamadığınız bir anınız var mı?
Taşlar mevzubahis olduğunda her zaman keşfedecek bir yenilik var ve doğanın sürprizlerin peşinden gitmek bence büyüleyici. Bulgari çatısı altında ilk zamanlarımda safir üzerinde çalışıyordum ve belki de bu yüzden safir hala bana ilk aşkımı hatırlatıyor.

Sizin için en unutulmaz Bulgari tasarımı hangisi? Bu parçanın bir hikayesi var mı?
Musa yüksek mücevher koleksiyonundan zümrüt, yakut ve pırlantalarla bezeli bir bileklik. Bu mücevherin hikayesi Hindistan'da, Jaipur'da başladı. Zümrütler Zambia'dan gelmişti. Çok büyük, tek parça bir taştı, o yüzden satıcısından ikiye kesmesini rica etmiştim ancak değerinin azalabileceğinden korktu ve kesmeye cesaret edemedi. Bundan bir yıl sonra, bu satıcı ile New York'ta tekrar buluştuk ve bana ikiye kesilmiş zümrütü getirdi. Sonunda ikna olmasına çok şaşırmıştım, Paolo Bulgari'ye bu taşları gösterdiğimde bunların mutlaka bir bileklik olmaları gerektiğini söyledi ve
ortaya bu büyüleyici bileklik çıktı.

Yeni bir koleksiyon için taş seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Mükemmel taş ruhu olan bir taştır. Koleksiyonun hikayesini anlatacak ruhların peşinde koşuyoruz. Ve elbette kalite! En üst kalite taşlar olmazsa olmazımız.

Peki, çiçekler size ne ifade ediyor?
Fiorever koleksiyonunun çıkış noktası, Bulgari'nin nefes kesen tasarımlarından biri olan Fiore Ingenuo kolye. Bu tasarım dili, Fiorever ile gündelik kullanıma uyarlandı, böylece yeni jenerasyonun da içinde bulunduğu daha geniş bir kitleye hitap etmek istedik.

Úrsula Corberó

Fiorever koleksiyonunu tasarlarken aklınızda nasıl bir kadın vardı?
Dört taç yapraklı bir çiçek hayal ettim: Romantik, ama aynı zamanda günümüz kadınına hitap edecek, güçlü duruşa sahip bir çiçek. Günümüzde kadınlar birçok kimliğe bürünüyor ama aynı zamanda da feminenliğinden ödün vermiyor. Fiorever'ın çiçeğine de bu duyguyu aktarmak istedim.