Delfina Delettrez Fendi ile IST.FEST.ROME üzerine
MODA

Delfina Delettrez Fendi ile IST.FEST.ROME üzerine

Fendi ailesinin genç kuşak üyesi Delfina Delettrez Fendi eş küratörlüğünü üstlendiği IST.FEST.ROME'u konuştuk.

GÜNCELLEME TARİHİ: 18 Temmuz 2019

Çimen Uzsoy G.

Forbes'un 30 Yaş Altı 30 Başarılı İsim listesine girmeyi başarmış, tasarımları büyük müzelerin koleksiyonlarına girmiş mücevher tasarımcısı, aynı zamanda Fendi ailesinin genç kuşak üyesi, IST.FEST.ROME'un eş küratörlüğünü üstlendi.

Roma ve İstanbul pek çok açıdan sık sık kıyaslanıp, benzetiliyor. Bu iki önemli şehrin, eş küratörlüğünü üstlendiğiniz festivalde buluşması sizin için ne ifade ediyor?
Ailemin kökeni Türk olduğu için kişisel olarak bu sinerjiyi çok güçlü bir seviyede hissediyorum. Fendi soyadımız, Türkçe'deki "efendi" kelimesinden geliyor, bu gerçekten çok etkileyici, aynı zamanda ailemizin kadın ağırlıklı olduğu düşünüldüğünde kontrast yaratıyor. Türkiye'ye her gelişimde ülkeyle ve halkla aramda derin bir bağ olduğunu hisediyorum. Sanki beni çevreleyen her şey tanıdık gibi geliyor.

Hakikat Sonrası Çağda Sanatsal İfade teması sizi en çok hangi bakımdan etkiledi?
Yaşamımızda süregelen değişimlerin, bugün yaratıcı güce sahip olanların sanatsal üretimlerindeki etkilerini mercek altına alabilme fikrini sevdim. Dijital dünya ile gerçek dünya arasındaki mücadeleyi keşfe çıkmak ve bunun üzerine konuşmak…

Festivalin sizin için en unutulmaz yanı neydi?
Kesinlikle üç farklı senaryo için yaratıcı dehaları bir araya getirmek: Evimizin samimi ortamı, Maxxi Müzesi'ndeki konuşmaların paylaşılması, insanların Caravaggio, Tiziano ve Rafael'in eserlerinin yer aldığı büyük sanat koleksiyonunu görebildiği muhteşem Galleria Borghese ve sayfiyedeki son gün. Üç farklı gün ve bu günlere ait üç farklı ritim, keşif ve paylaşma ihtiyacımızda her birimize eşlik etti. İnsanları bir araya getirip, anları ve fikirleri paylaşmanın önemli olduğuna inanıyorum. Bu sohbetleri yapmak şimdi her zamankinden daha da önemli.

Zamanımızın en başarılı mücevher tasarımcılarındansınız ve sizi yakalamışken sormadan edemeyeceğiz; son koleksiyonunuzda nelerden ilham aldınız ve bunlar tasarımlarınıza nasıl yansıdı?
Gelenekleri dönüştürmeyi, klasikleri sarsmayı ve yarının klasiklerini baştan tanımlamayı seviyorum. Mücevherlerim geçmişteki süslenme geleneklerine çağdaş bir gözlükle bakıyor. Göçebe kültüründeki, geleneksel mücevher dünyasında yer bulmamış, vücudun farklı bölgelerini mücevherle donatma şekillerini yeniden ziyaret etmek istedim. Kabilelerdeki çok sayıda küpe ve yüzük takma geleneğine dokunmak… Klasikleri, kendi jenerasyonumun klasik anlayışa ters düşen piercing benzeri kodlarıyla harmanlamayı, çağdaş bir anlayışla düşünmek…