Denizden gelen gizem

Doğadaki dönüşüme nasıl şekil verilir? Biraz su, kum tanecikleri, plajdaki çakıl taşları ve denizin ritmi gibi yakalanması zor sanılan şeyler bir arada… Adler, yeni koleksiyonunu bu "mineral" mucizelere ithaf ediyor. Eski geleneklerle harmanlanan 133 yıllık ustalık yeni yaklaşımlarla zenginleşiyor. Kusursuzlaşan zanaat bilgisi ve ustalığıyla altın, pırlanta ve safire dönüştürülen kum ve çakıl taşları mücevherde yeniden hayat buluyor ve kadınlar doğanın mucizesini kollarında taşıyor. "Pebbles" bilezik ve küpeleri süsleyen kaboşon safirler tıpkı denizin dalgalarıyla şekillenen taşların yuvarlaklığına sahipler.

Pembe, mavi, sarı pastel renkleri, orijinlerindeki mermersi görünümü anımsatıyor. Taşları çevreleyen beyaz altın halkaların bir kısmı pırlantalarla bezeli. Bu özel koleksiyonda yer alan Cuff bileziğin kıvrımlı yüzeyine rastgele dizilmiş pırlantalı halkalar sayesinde verilmiş olan ondüle doku, sahilden denize sektirilen taşları anımsatıyor. Suda sektirilen taş duygusunun yaratılması için, pastel renkli safirler zarif tırnaklı bir mıhlama sistemiyle asimetrik olarak yerleştirilmiş. Doğaya ithaf edilen bu sıradışı koleksiyon, ilhamını toprağın derinliklerinde hayat bulan parıltılar, vahşi dalgalarla mükemmel şekle ulaşan taşlar, zorlu doğanın mükemmel düzeni gibi tabiatın mucizeleri fikrinden alıyor.