Papparazziler moda dünyasına savaş açtı
MODA

Papparazziler moda dünyasına savaş açtı

Yıllarca ilişkileri tartışılan iki taraf: Paparazziler ve ünlüler. Kim kime kazandırdı, kim kimi ünlü yaptı? Acaba söylendiği gibi aralarında gizli bağlar mı vardı, yoksa azılı düşman mıydılar? Paparazzilere özel hayata müdahale iddiası ile dava açan çok

GÜNCELLEME TARİHİ: 15 Ocak 2020

Çağla Bingöl

90'lar paparazzi gazeteciliğinin en gözde olduğu dönemdi. Ünlüler artık sadece birkaç deklanşör vuruşu uzağımızdaydı. Hem de o şaşaalı hallerinden çok uzakta, bizim gibi günlük kıyafetlerle, günlük koşturmaca içinde. Bu samimi halleriyle aslında onları daha çok sevmiştik. Ama bazen de hiç tahmin etmediğimiz bir durumda, sürpriz biriyle kameralara yakalanıyorlardı. O da bizim için işin bonusuydu. Ama asıl görmek istediğimiz günlük hayatlarında ne yaptıklarıydı. Çünkü hayallerimizde onlarla arkadaş olmak istiyorduk ve iyi bir arkadaştan tavsiye alır gibi (sonradan adı sokak modası olarak anılacak olan) günlük hayatta giydikleri kıyafetlere bakıyorduk. Saçlarını nasıl toplamışlardı, hangi aksesuarları takıyorlardı...


California'da paparazziler tarafından ablukaya alınan Lindsay Lohan, 2010

Haftalık dedikodu dergileri çok iyi tiraj sağlıyordu. Paparazziler tek bir kare için on binlerce doları cebe indiriyordu. Ünlüler de hem bu işten şikayet ediyor hem de sahne arkasında işbirliği yaptıkları söyleniyordu. Hatta çoğu gedikli paparazzi artık genç ünlü adaylarına 'ahlaksız teklif'te bulunuyordu. Onların yönlendirmesi ile birçok isim dergilerde anlık şöhrete sahip oluyordu.

Ancak sonra sosyal medya çağına geçtik ve işler tersine döndü. Sosyal medyanın gerçek anlamda hayatımıza girişi 2010'lu yılların başında oldu. Önceden Facebook kullanıyorduk ama bu alan bizi sadece yine kendi çevremize anlatıyordu. Evet, bloglar vardı ama kabul edelim, hiçbir zaman okumayı o derece sevmedik. Twitter hayatımıza girdi ama çabucak politize oldu. Instagram ise bize istediğimiz görselliği veriyordu: Kim ne giymiş, ne yemiş, hangi parfümü sürmüş, nereye tatile gitmiş... Fotoğrafın üzerine tek tık bastığınız anda hepsi etiketleri ile beliriyordu. Bu mecra zamanla kendi ünlülerini yarattı: Influencer'lar. Onlar da ilgiyi paraya çevirmekte hiç gecikmediler.

İlk başta bu alana burun kıvıran ünlüler ise Influencer'ların gördüğü ilgiyi fark edince Instagram'da yer almak istediler. Fakat burası, adı üzerinde sosyal medyaydı. Kimse sizi alıştığınız moda dergileri gibi saygıyla baş üstünde tutmuyor, soracağı soruyu bin türlü editör gözünden geçirmiyordu. Aradaki sınırların kalktığı bu medya sisteminin içinde dilinizin çok samimi olması gerekiyordu. Hatta zamanında paparazzi basınının çektiği o gündelik kareleri şimdi kendilerinin üretmesi gerekiyordu. Onlar da üretemedikleri noktada işin ustalarının, yani paparazzilerin çektiği kareleri kendi hesaplarında yayınlamaya başladılar.


Justin Bieber, paparazzi Roberto Barbera'nın çektiği kareyi Instagram hesabında kullandı

Bu isimlerden biri Gigi Hadid'di. Yaptığı paylaşımdan birkaç gün sonra dava edildiğini öğrendi. Hem de kendine ait, daha önce magazin basınında çıkan bir kareyi sadece kendi Instagram hesabında yayınladığı için. Bu duruma anlam veremedi ve hayran kitlesine (Aralık 2019 itibarı ile Instagram takipçi sayısı 50 milyonun üzerinde) şikayet etti. Ona göre dava çok absürttü.

Dava Gerçekten Absürt müydü? Gigi Hadid ya da dava sayesinde öğrendiğimiz gerçek adı ile Jelena Noura Hadid bu konuda tek değildi. Kardeşi Bella Hadid, Jeniffer Lopez, Cardi B, Jessica Simpson, Khloe Kardashian, Emily Ratajkowski, Justin Bieber dava edilen diğer bazı ünlülerdi. Hadid, Instagram'dan fandom'una yayınladığı uzunca bir mektup ile kendini savundu ve kurnazca bir hamleyle, kendisinin paparazzi fotoğraflarını kullandıkları için hayran sayfalarının da kapatıldığını sözlerine ekledi. "Bu güzel insanların" bunları hiç hak etmediklerini duygusal sözlerle savunarak bir anlamda konunun ana fikrini dağıtmıştı.

Kısaca diyordu ki, "Çoğu zaman görüntümden çok emin olmadığım ve sizlere (paparazziler) yakalanacağımı bildiğim için evden çıkmadığım ya da zorlandığım anlar oluyor. Biliyorum, bu sizin işiniz ve ünlü olmanın doğasında böyle anlar da var. Fakat sokakta benden izin almadan fotoğrafımı çekip maddi kazanç sağlıyorsunuz ve sorun olmuyor ama bu fotoğraf bir basın organında yayınlanıp, ben de kendi sosyal medyamda kullanınca sorun oluyor. Bu adil değil."


Emily Ratajkowski'nin orijinali Robert O'Neil imzalı Instagram pozu

Diğer ünlü isimler de aşağı yukarı aynı şeyi savunuyorlar. Ama yasalar önünde haklı değiller. Çünkü yasalar, kamusal alanda çekilmiş bir fotoğrafın tek sahibinin çeken kişi olduğunu söylüyor. Tüm üçüncü partilerin kullanımı da o kişiye ödenen telife ve alınan yazılı ya da sözlü izne bağlı. Evet, yasa bu ama gerçek hayatta konu iki taraf açısından da son derece göreceli ve karmaşık.

DURUMU DAHA DA KARMAŞIK HALE SOKAN MODA MARKALARI
Vaziyet halihazırda oldukça tartışmalıyken ya biri daha gelip ortalığı iyice karıştırırsa? Mesela sürekli güncel kalmak isteyen markalar? Bu ünlü isimler sokağa çıplak çıkmadıklarına göre, bir de onların kıyafetleri ve o kıyafetlerin markaları var. Önceden bu tarz sokak karelerinin tek kaynağı olan dergiler, fotoğrafın telifini ödeyerek yayınladıkları için istedikleri markaya yer verme ve trend konusu içinde görseli değerlendirme hakkına sahiptiler. Modaevleri de bu konudan başarıyla nemalanıyorlardı. Ama işin içine sosyal medya girip de markaları bizzat kendi içeriklerini yaratıp yayınlamaya zorlayınca, onlar da medyacılık oynayarak magazin ya da moda basınında yayınlanan kareleri kullanmaya kalktılar. İşte, o andan itibaren bu tüzel kişiler de paparazzilerin hedefine oturdular.

Şu sıralar gündemde olan böyle bir davanın tarafları arasında Jeremy Scott, tasarımcısı olduğu Moschino ve ünlü şarkıcı Cardi B var. Dava eden taraf ise Splash News isimli Los Angeles'lı stok fotoğraf ajansı. Cardi B, sokakta çekilen bir karede hamile ve o dönem, "Hamile mi, değil mi?" klişesiyle hayranlarını oyalıyor. Üzerinde Jeremy Scott imzalı bol bir Moschino palto var. Tabii, tüm magazin basını bu kareyi iştahla kullanıyor. Marka da zaten basında yer almış fotoğrafı kendi sosyal medya hesabına taşıyor; aynı şekilde Cardi B ve Jeremy Scott da. Sonuç: Splash News üç tarafı da ayrı ayrı dava ediyor.


Robert Barbera'nın çektiği bu kareyi Ariana Grande kendi hesabında marka reklamıyla paylaştı

Paparazzilerin yaylım ateşinde kalan markalar arasında Bella Hadid'in Rimowa x Off-White valiziyle çekilmiş fotoğrafını kullandığı için Off-White markası da var. Versace, Marc Jacobs ve Alexander Wang de. Alexander Wang ise durumu birkaç basamak yukarı taşımış. Pop yıldızı Dua Lipa'nın ünlü paparazzi Robert Barbera tarafından çekilen fotoğrafında giydiği, kendi tasarımı olan Mini Shirt Dress elbiseyi sadece hesabında yayınlamamış, aynı zamanda üzerinden alışveriş linki vermiş. Peki, sizce kim haklı?

Bu arada Barbera'yı bu tarz birçok davanın davacısı olarak görebilirsiniz. Onun gibileri dava açmaya yönlendiren avukatlara Copyright Troll, yani telif trolu deniyor. Bu konu bir dönem ünlü sokak stili fotoğrafçılarının da problemine dönüşmüştü. Adam Katz, Philip Oh, Tommy Ton gibi isimler markaların ve onlara içerik yaratmak için para alan Influencer isimlerin izinsiz fotoğraf kullanımını boykot etmiş ama konuyu mahkemeye taşımamışlardı. Paparazziler daha dişli çıktı.


Ayrıldıklarını açıklamadan bir gün önce Karayipler'de fotoğraflanan Jennifer Aniston ve Brad Pitt, 2005

SAVAŞIN ASIL NEDENİ NE?
2005 yılında bir paparazzi Anguilla'da Brad Pitt ve Jeniffer Aniston'ın son karesini çektiğini bilemezdi. Ama ertesi gün ünlü çift ayrıldıklarını duyurduğunda, o kare kendisine tam 500 bin Dolar kazandırdı. Sonra dijital medya geldi ve izinsiz fotoğraf kullanımı çığrından çıkınca, medya kuruluşları telif olarak aynı uçuk meblağları ödememeye başladılar. Bir anlamda iyi oldu çünkü Lady Diana trajedisi bile bu çılgınlığın önünü almayı başaramamıştı.

Şimdi paparazziler sosyal medya ortamında kendilerine yeniden yer bulmaya çalışıyorlar. Yeniliğe ve değişime zor adapte olan çoğumuz gibi onlar da bazen hırçınlaşabiliyorlar. Öyle görünüyor ki, yeni düzende köşe kapmaca oynamak ve savaşmak yerine paparazziler, ünlüler ve markalar birbirlerine zeytin dalı uzatarak beraber çalışmanın yollarını arayacaklar.