Modanın faaliyet raporu: 2010 - 2020
MODA

Modanın faaliyet raporu: 2010 - 2020

Tarihte bir dönem daha kapanıyor, hem de bu sefer mecazi anlamda değil. #RIP. Yeni 10 yıla taze bir giriş yapmadan önce, geçtiğimiz 10 yıl moda anlamında nelere şahit olmuş, geri dönüp bakma zamanı. Ama önce saygı duruşu...

GÜNCELLEME TARİHİ: 21 Ocak 2020

Çağla Bingöl

Kimler Geldi Kimler Geçti
Öncelikle adettendir; 2010'lar bize kimleri kazandırdı, kimleri kaybettik bakalım. O yıl endüstriyi çok üzen erken bir kayıp yaşadık. Alexander McQueen'in gidişi ile şaşkınlığa uğrayan İngiliz modası, Anglomania akımı adına böylesine güçlü bir isim daha çıkaramadı. Sonra Azzedine Alaïa, Hubert de Givenchy, Kate Spade ve André Courreges gibi isimlerden kötü haber geldi. Asıl şok ise 2019'da Karl Lagerfeld'in gidişiydi. Moda dünyasına katılan yeni yıldızlar arasında ise Vetements ve Balenciaga'dan tanıdığımız Gvasalia kardeşler, Off-White'ı kuran Virgil Abloh, modacı şapkasını takan Kanye West ve Lagerfeld'in bizzat övdüğü Jacquemus en dikkat çekenlerdi.

Sokak Hakimiyet Kurdu, Konformistler Kazandı
Geçtiğimiz 10 yıllık dönemde moda bize bir nasihatte bulundu: Trendlere uymak için konforundan vazgeçmek zorunda değilsin. Athleisure, sokak modası, Normcore ve diğerleri bu kafa yapısının bize 2010'larda sunduğu trendlerdi. Sağlıklı yaşam aşkı, sosyal medya, hipster akımı ve yaşanan sosyal olaylar modaya yön veren makro göstergeler oldu.


Athleisure Adidas Originals x Alexander Wang Season 5

Athleisure
Eğer spor ile modanın bir aşk çocuğu olsaydı, bu Athleisure olurdu. İlk kez 2010'larda karşımıza çıkan melez trendin ismi Athletic ve Leisure kelimelerinin karışımı. Ve tam da ismine yakışır şekilde, hem spor salonunda giyilebilecek kadar performansa yönelik hem de keyifli bir kahvaltıya katılabilecek kadar rahat, şık ve zahmetsiz parçalara işaret ediyor. Tabii, yeni dönemin sürekli pompaladığı sağlıklı yaşam trendine gönderme yapabilecek alt metne de sahip: "Evet, bu kahvaltıya katıldım ama daha yeni kalkmadım, spordan geliyorum. Şimdi bana avokadolu tostumu verin" mesajı taşıyor.

Athleisure, tekstilde teknolojinin gelişimiyle yükselişine 2010'ların ikinci yarısında daha da hız verdi. Nike, Adidas, Puma gibi olağan isimler dışında Louis Vuitton'dan Gucci'ye, Chanel'den Balenciaga'ya moda devleri de pastadan pay almak için yarıştılar. Bu yarış 2020'nin en azından öngörülebilir olan ilk çeyreğinde de yükselişini sürdürecek. Son 7 yıl içinde yüzde 42 oranında büyüyen Athleisure alanı toplam 270 milyar Dolar'lık global hacme ulaşırken, 2020 yılında yüzde 30 daha büyümesi bekleniyor.


Kapsayıcılık İlk tesettürlü model, Somali asıllı Amerikalı Halima Aden moda haftalarının aranan modelleri arasına katıldı

Sokakların Belirlediği Moda
Moda sektörü eskiden geniş ama tek yönlü, tek şeritli bir yola benziyordu. Yani trendler modaevleri tarafından yaratılıyor, moda yayınları ile bizlerin anlayabileceği dilde aktarılıyordu. 2010'larda sokak fotoğrafçılığının yükselişi ve underground kaykay, hiphop, graffiti kültürlerinin parlamasıyla,
sokak modası hayatımıza hızlı bir giriş yaptı. Zamanla tek şeritli yol çok yönlü, çok şeritli ekspres otoban halini aldı. Artık moda endüstrisi ile sokak sıkı bir diyalog halinde. Öyle ki ilk kim kimden esinleniyor, trendler nasıl oluşuyor pek belli değil.


Sosyal Moda Sokak stili fotoğrafçılarının kadrajında influencer Chiara Ferragni

Sosyal Moda ile Devleşen Influencer Etkisi
2000'lerin sonunda hayatımıza giren blog kavramı 2010'ların başında bizi moda blogger'ları ile tanıştırdı. İlk başta sektör içindeki yerleri ve etik değerleri sorgulansa da zamanla kendilerini kabul ettirdiler. Çünkü tarih boyunca coşkuyla karşılanan her yeni iletişim aracı gibi sosyal medya da çok sevilmişti ve bu mecra da kendi starları olan Influencer'ları yaratmıştı. İlk Influencer jenerasyonu, yani Susie Bubble, Bryanboy, Chiara Ferragni ve Aime Song gibiler blogger'lıktan transferdiler. Sonraki dönemlerde Hadid kardeşler gibi Hollywood ünlülerinin çocuklarından Fil Xiaobai gibi Çin'in yeni zengin genç nesline, hatta Miquela gibi sanal modellere, birçok Influencer tipi moda alemine dahil oldu. 2010'ları kapatırken, artık attıkları çoğu adım, "Acaba reklam mı, değil mi?" sorusunu getiren mega Influencer'ların efektiflikleri de yüksek sesle sorgulanır oldu. Çoğu dünya markası, Instagram'ın bile 'like' butonunu kaldırmayı düşündüğü şu günlerde yoğun bütçe ayırdığı Influencer'larla arasına mesafe koymaya başladı. Bazı markalar mikro Influencer'lara yönelirken, kimileri kendi sanal modellerini yaratmanın, kimileri de zengin içeriklerle hedef kitlelerinin dikkatini çekme peşine düştü.


Mom Jeans Orijinal vintage jean'lere kısa sürede sayısız güncel yorum eklendi

Mom Jeans
2003 yılında, bir Cumartesi akşamı Saturday Night Live'da yayınlanan bir skeçle hayatımıza giren Mom Jeans 2010'larda önemli bir moda gerçeği olarak karşımıza çıktı. Aslında 'anne kotu' tanıdık, bilindik bir şeydi. Yüksek belli, bol kesimli, dar paçalı, çok rahat, riskli dekolteler vermeyen, güvenli bir kalıba sahipti. Ama 'anne' tanımlamasının eklendiği her şey gibi bir anda seksapelini yitiriyordu. Ancak önce gülsek de uzun bacak boyu ve yıllarca bizi yıldıran düşük bellere alternatif olmasıyla iyi geldi. Çoğumuz o coşku ile annelerimizin dolaplarının en kuytu köşelerine daldık. O kadar derine dalmışken 90'lara ait başka cool olmayan parçalar da bulduk. Böylece 2013'te Normcore akımı doğdu.


Normcore 20103'te doğan akımın başlıca ilham kaynaklarından biri Jerry Seinfeld stiliydi

Normcore
Bir anda herkes banliyöde oturan orta yaşlı çiftlere, onların tatil için Avrupa'ya gitmiş turist versiyonlarına ve Jerry Seinfeld'in dizideki hallerine benzemeye başlamıştı. Sanki birileri moda yazarlarına bir şaka yapmaya çalışıyordu. Ama sonra iş ciddiye bindi. Sokaklarda karşımıza çıkan bel çantaları, hışırtılı rüzgarlıklar, bol tişörtler, beyaz baba sneaker'ları, gri sweatshirt'ler ve buz rengi 501'ler sanki zamanın durduğu bir Doğu Avrupa köyünde gibi hissettiriyordu. Bu akımı takip eden iki farklı güruh vardı. Bir yanda Steve Jobs ve Mark Zuckerberg'in, "Kıyafetin benim için önemi yok" mesajını benimseyen ve modayı snobize edenler vardı. Bir yanda ise aslında modayı önemseyen ve farklı olmak için çok risk alan, sonunda farklı olmak ana akım haline gelince çözümü tam tersi olmakta, yani Normcore trendinde bulan şehirli Hipster'lar. Normcore'dan en kârlı çıkanlar ise Vetements, sonrasında Balenciaga ile 2010'lara adlarını altın harflerle yazdıran Gürcü Gvasalia kardeşler ile baba tipi sneaker'ın star markası New Balance oldu.


Ugly Fashion Gucci İlkbahar/Yaz 2018 - Meme Fashion Balenciaga reklamında Friends'in Joey'si

Ugly Fashion x Meme Fashion
Andy Warhol'un meşhur, "Birgün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözündeki zaman dilimi, günümüz sosyal medya standartları dikkate alındığında bir Nuri Bilge Ceylan filmi kadar uzun. Timeline'dan bir parmak hareketinde kayıveren bir postta ününüz başlayıp bitebilir. O nedenle en dikkat çekici olanın peşinden gidiyor, ün peşinde olanlar. Çirkin estetiğini öne çıkaran, maksimalist akımdan beslenen Ugly Fashion ve dijital medyanın yeni karikatür malzemesi Caps kültüründen ilham alan Meme Fashion, 2010'ların son bölümüne damga vurdu. Balenciaga'nın Triple S ayakkabılarından Gucci'nin 'çakma' görünümlü Bootleg tişörtlerine, Jacquemus'nün devasa boyuttaki hasır şapkasından Christopher Kane'in kristal taşlarla süslü Crocs'larına; tüm bu parçalar bizi modanın nüktedan cool çocukları arasına sokmaya yetti. İleride bu olanları çocuklarımıza nasıl açıklayacağız, bilinmez.


Drop Kültürü Supreme x Louis Vuitton işbirliği, 2017

Drop Kültürü
2010'larda en önemli lüks, ender olana ulaşmak oldu. Online alışveriş olanağının hızla yayıldığı dijital çağda artık kim olursa olsun, fiyat etiketini karşılayabildiği takdirde, tüm markalara tek bir tık ile ulaşabiliyor. Yani ister Uzakdoğu'nun ücra bir köşesinde, ister Kutuplar'a yakın bir yerde olun, internet bağlantısı ve büyük bir kargo firması aracılığıyla alışveriş çılgınlığının içine çekilebilirsiniz. Bu nedenle, 2010'lar bize limitli zaman için limitli sayıda üretilen kapsül koleksiyonların satışa 'düşmesini' içeren Drop modelini sundu. Drop ilk Supreme gibi bir sokak markası tarafından uygulanmış olsa da bugün Instagram'da kitleleri peşinden sürüklemek isteyen tüm lüks modaevlerinin yıllık lansman planları içinde mevcut.


Sürdürülebilirlik Dior İlkbahar/Yaz 2020

Sürdürülebilirlik
Moda açısından en büyük aydınlanmalardan biri, sürdürülebilir üretim ve tüketim anlayışının hayatımıza girmesi ile yaşandı. Milenyum başında telaffuz edilmeye başlanan sürdürülebilirlik; çevre korumadan takip edilebilir tedarik zincirlerinin oluşturulmasına, atık yönetiminden hayvan haklarına saygıya ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine birçok konuyu kapsıyor. 2018'de Fashion Revolution ile Ipsos Mori'nin yaptığı ortak araştırmada, Avrupa'nın farklı merkezlerinde 5000 deneğe markaların tedarik zincirleri konusunda transparan olmalarının önemi soruldu. Yüzde 80'i markaların üreticilerini müşterilerine açıklamaları gerektiğini söyledi. Yani artık çevreye saygılı kıyafetler sadece ağaçlara sarılmayı seven küçük bir kitleyi ilgilendirmiyor; bütün markalardan bekleniyor. 2020'ler modada sürdürülebilirlik konusunda artık daha fazla aksiyon alınmaya başlandığı dönemin de başlangıcı olacak.