Miray Tok imzalı Mirimalist şıklık

Üç boyutlu aksesuarlarla tamamladığınız, zamansız ve her sezon devam eden bir koleksiyonunuz olduğunu biliyoruz. Üç boyutlu baskı makineleri, bu süreçte sağlık çalışanlarına destek için kullanıldı. Siz bu süreci siz nasıl değerlendirdiniz?
"3 Boyutlu Destek" platformu sayesinde çok kısa sürede ülkemizin tüm illerinde gönüllü binlerce kişi organize olup, 3 boyutlu yazıcıları kullanarak sağlık çalışanları için yüz siperliği üretmeye başladı. Mirimalist de kendi bünyesindeki 3 boyutlu yazıcısı ile bu büyük ekibin küçük bir parçası oldu. Birbirimizden uzak durmamız gereken bu garip süreçte, insanların birbirini tanımadan hep birlikte bir fayda üretmesi çok sevindirici. Yeni normalimizin bu kolektif bilinç içerisinde şekillenmesini umuyorum. Ayrıca evdeki 3 boyutlu yazıcınızla ihtiyaç duyulan herhangi bir araç gereci üretebiliyor olmanın ne harika bir şey olduğunu tekrar hatırladık! 3 boyutlu baskı teknolojisinin, Mirimalist markasının ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Bahsettiğiniz hibrit koleksiyonumuz hala göz bebeğimiz, buna ek olarak bu süreçte 3D'li yeni kapsül projeler üzerinde de çalışmaya fırsatımız oldu.

Her sektör gibi moda dünyasını da büyük düzeyde değiştirmesi beklenen şu anki sürecin, Mirimalist stratejileri ya da koleksiyonları üzerinde etkisi olacak mı?
Bu süreçte herkes nasıl kendine dönüp bir bakma fırsatı bulduysa, aynı şekilde Mirimalist de öyle yaptı. Sürdürülebilirlik açısından nerede durduğumuzun ve neleri daha iyi yapabileceğimizin analizini yaptık. Daha şeffaf olabilmek adına da markanın duruşunu netleştirdiğimiz bir "Mirimalist sürdürülebilirlik manifestosu" hazırladık.

Artizan küçük bir atölyede üretilmesi, stok kumaşları değerlendirmesi, yılda sadece iki koleksiyon sunması, bu koleksiyonların zamansız olması ve genelde "bir ürünün birden fazla şekilde kullanıldığı" fonksiyonel detaylar barındırmasıyla sürdürülebilirlik açısından zaten iyi bir yerde olduğumuzu gördük.

Kumaş seçimlerinde çoğunlukla pamuk ve viskoz gibi doğal elyaflara hep ağırlık veriyorduk, ancak tüm kumaş seçimlerinde sürdürülebilir seçeneklerin peşinden gitmek ilk kısa vadeli hedefimiz oldu. 3B baskı, bitkisel bazlı ve geri dönüştürülebilir malzemesi ve sıfır atık özelliği ile de öne çıkan, sürdürülebilir bir teknoloji. Bu teknolojiyi yine modaya daha fazla entegre edebildiğimiz projeler ise uzun vadeli planlarımız arasında.

Modanın geleneksel takvimi ve dijitalleşmesinde beklenen hızlanma ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Mirimalist'in bu konuda planları var mı?
Geleneksel takvimin yoğunluğu, hızı, sezonlarla tutarlılığı, sürekli tüketimi pompalarken beraberinde her şeyi tüketmesi ve en önemlisi de sürdürülebilirliği uzun zamandır tartışılıyordu. Ancak çark dönerken herhangi bir aksiyon almak çok zordur, çünkü çok bileşeni olan kompleks bir sektör içerisindeyiz. Şimdi ise çark durmuşken, modada tam bir devrim zamanı olduğunu düşünüyorum. Örneğin; Dries Van Noten'nin başı çektiği bir grup bağımsız tasarımcı bir bildirge yayınladı ve alternatif bir takvim önerisinde bulundu. Umarım moda devlerinin ve özellikle "fast fashion" markalarının katılımıyla bu süreci daha bilinçli, daha sürdürülebilir bir modaya evirmek için değerlendirebiliriz.

Dijital, hali hazırda çok önemli bir satış ve pazarlama kanalıydı, ağırlığını daha da arttıracağı süphesiz. Artık defileler bile dijital ortamda gerçekleşmeye başlarken, fuarların, showrooom'ların ve dolayısı ile B2B siparişlerin de dijitalleşmesini konuşabiliriz. Yeni normalimiz %100 dijital olmayacaktır, ama en azından hibrit çözümler üretmek gerecek diye düşünüyorum.

Mirimalist olarak yurt dışının biraz daha gerisinden, daha esnek bir takvimi takip ediyoruz. Yılda iki koleksiyon sunuyoruz. Türkiye'de Vakkorama ile çalışıyoruz. Yurt dışı satışlarımız ise Wolf & Badger üzerinden oluyor. Kendi web sitemiz, mirimalist.com, üzerinden yaklaşık bir senedir online satışımız vardı, bu süreçte daha da hızlandı. Marka olarak kendimize ait fiziksel bir mağazayı tercih etmediğimiz için, müşterilerimizle birebir iletişim kurduğumuz yer zaten hep dijitaldi platformlardı. Bundan sonrası için de kısa vadede sosyal medya yatırımlarını arttırıp, müşterilerimizin online alışveriş deneyimini iyileştirmek ve eşsizleştirmek üzerine çalışmaya devam edeceğiz.

Mirimalist İlkbahar-Yaz 2020 sezonunda neler göreceğiz, yeni koleksiyonda hangi detaylar ön plana çıkıyor?
Her koleksiyonumuzda olduğu gibi şıklık ve konfor ön planda. Ancak bu sefer daha oyuncaklı tasarımlar söz konusu...

Mirimalist'in öne çıkan özelliklerinden biri olan "birden fazla şekilde kullanılabilirlik" bu koleksiyonda zirve yapıyor diyebiliriz. Koleksiyondaki çoğu elbiseyi ortasındaki fermuar veya yanındaki düğmeden ayırıp ayrı ayrı bluz ya da etek olarak kullanabiliyorsunuz örneğin. Sınırsız kombin seçeneği ile özellikle tatil bavullarının vazgeçilmezi olmaya aday parçalar var bu koleksiyonda. Mini bir elbise olarak veya crop bir ceket olarak kullanabileceğiniz 2in1 denim blazer, 3 farklı şekilde bağlayarak kullanabileceğiniz gömlek elbise de yine size seçenekler sunan tasarımlardan... Top 20 adını koyduğumuz bir crop top da çok iddialı. Nasıl 20 farklı şekilde kullanabileceğinizi gösteren kullanım kılavuzuyla birlikte geliyor ürün elinize. Hiç sıkılmadan bolca kombinleyebileceğiniz minik ama eğlenceli bir parça.

Bu koleksiyonda, her zaman görmeye alışık olduğumuz siyah ve beyazlara ek olarak, haki ve indigo mavisi de yer alıyor. Pamuk karışımlı haki saten kumaşımız hem şık hem konforlu olduğu için çok beğeniliyor. İlk defa yıkamalı denim ile çalıştık, indigo mavisinden denim büstiyer, ceket, elbise, etek gibi birçok tasarım bulabileceksiniz.