Doğaya dokunmak
MODA

Doğaya dokunmak

Yenilikçi ve sorgulayıcı yaklaşımlarını yansıttıkları Atelier Tenera markasıyla Ela Mete ve Defne Özdoğan, doğaya ve insana duyarlı tasarımlar yaratıyorlar.

GÜNCELLEME TARİHİ: 9 Haziran 2020

Bade Çakar

Atelier Tenera'nın hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Londra Central Saint Martins'de mimarlık ve teksil tasarımı öğrencileri olarak güçlü yönlerimizi birleştirdik. Günümüzde doğal ürünlerin bir lüks haline gelmesini, yalnızca hızlı ve sentetik moda ürünlerinin herkesin erişiminde olmasını sorgularken, modada doğal alternatifleri araştırmaya başladık. Samimi ve erişilebilir olan renkli, eğlenceli ve deneysel bir marka yaratmaya karar verdik. İkimizin ortak noktası olan çizim, renk ve kumaşa olan hayranlık Atelier Tenera'ya hayat verdi. Geleneksel ve modern baskı tekniklerini araştırdık, uygulamaya başladık.

Sürdürülebilirliği markanıza nasıl uyarladınız?
Doğanın özünde atık diye bir olgu yok. Doğadan gelen doğaya dönüyor ve natürel ürünler bu döngünün bir parçası. Biz üretim sürecimizde ve tasarımlarımızda doğadan ilham alıyoruz. Sürdürülebilirlik arayışımız her zaman devam ediyor ve bu arayışımızın altında, doğaya zarar vermeme odağımızın yanı sıra insan sağlığına verdiğimiz önem yatıyor.

Tasarım süreci nasıl işliyor?
Her koleksiyon yeni bir hikaye olarak doğuyor. Yılda 5-6 koleksiyon çıkarmak yerine daha esnek bir şekilde, her koleksiyona oluşumu için ihtiyacı olan süreyi tanıyoruz. İlham aldığımız doğa ve kültürü resmederek, fotoğraflayarak, renk paleti oluşturarak hikayemizin ruhunu belirliyoruz. Sonrasında, keşfettiğimiz baskı teknikleri ile koleksiyonu oluşturacak kumaşları tasarlıyoruz. İlk koleksiyonumuz için kumaşları, her evde bulabileceğimiz ceviz kabuğu, soğan kabuğu, zerdeçal gibi doğal ürünleri kaynatarak renklendirdik. Yaz koleksiyonumuz içinse Fas'tan getirdiğimiz doğal kök boyalar ile tüm kumaşlarımızı elde boyadık.

İlham kaynaklarınız neler?
Karşımıza çıkan bir insanın hikayesinde, işittiğimiz bir müzikte veya keşfettiğimiz yeni bir doğal ortamda yatabilen ilham, farklı yerlerden topladığımız ipuçlarıyla gelişiyor ve hikayemizi oluşturuyor. İlhamın nerede ne zaman karşımıza çıkacağı belli olmuyor. Kaynak bizi her zaman şaşırtıyor.

Çevreyi korurken trendleri takip etmek mümkün mü?
Tenera, güncel moda trendlerinden çok güncel sosyal konulardan beslenen ve ilham alan bir marka. Sürekli deneyerek ve rastlantısal oluşumlara değer vererek yeni trendler yaratmak, Tenera'yı Tenera yapan özelliklerden biri.

Sürdürülebilirliği destekleyen yöntemleriniz neler?
Lokal, doğal ipliklerle dokunmuş kumaşlarımızı doğal boyama teknikleriyle renklendiriyoruz. Dijital baskı ürünlerimiz ise yine doğal kumaşlar üzerine, kimyasal kullanımı en aza indirgenerek üretiliyor. Kumaşın ve boyanın bütününden yararlanıyoruz. Kalan kumaşlardan aksesuarlar üreterek atık miktarını en aza indiriyoruz. Çok amaçlı parçalar sunmaya özen gösteriyoruz. Bir pantolon tasarımımız aynı zamanda tulum olarak giyilebiliyor, saronglarımız birçok farklı elbise ve etek şeklinde kullanılabiliyor.

Sürdürülebilir moda sizce tüketiciden ne kadar destek ve talep görüyor?
Tahmin ettiğimizden daha fazla destek görüyor. Öncelikle, sürdürülebilir moda rahatlık ile iç içe bir kavram olduğundan, ürünlerin rahatlığını deneyimleyen tüketiciler memnun kalıyor. Bunun yanı sıra sosyal medya üzerinden bizi takip edip, destekleyici yorumlarda bulunan pek çok takipçimiz var ve bu bizi gerçekten çok mutlu ediyor.

Pandemi döneminde tüketim durma noktasına geldi. Bu süreçten ne gibi dersler alınmalı?
Pandemi her açıdan çok büyük bir farkındalık yarattı. Doğanın suistimal edilmediği bu dönemde havanın nasıl temizlendiğini, doğanın ve tüm canlıların nasıl dengesine kavuştuğunu hep birlikte gözlemledik. Dünya bu dönemi atlattıktan sonra, tekstil endüstrisinin özellikle kimyasal atık ve karbon salınımı konusunda çok daha bilinçli hareket edeceğini umuyoruz. Buna ek olarak, tüketicilerin de alışveriş konusunda bilinçlendiğini, önümüzdeki dönemde miktar ve çeşit açısından daha makul seviyede alışverişe yöneleceğini düşünüyoruz.

Modanın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeni üretim yöntemleri karşımıza çıkıyor. Bu yöntemler modanın hem çok daha multifonksiyonel hem de geri dönüştürülebilir olmasına imkan veriyor. Bütün doğaya zararlı malzemelerin yerini alabilecek alternatifler doğada mevcut ve bunların moda endüstrisinde kullanılabilir hale gelmesi an meselesi. Bu teknolojilerin endüstriye girme hızını, maliyetlerinin belirleyeceğini düşünüyoruz. Şu anda tüm dünyada doğaya dönüş son derece önemli bir gündem maddesi. Moda dünyasının geleceğinde, pandemi sonrası tüketicinin sürdürülebilirlik konusunda ulaşacağı sosyal bilinç de önemli rol oynayacak.