Sonbaharda İzlemeniz Gereken 8 Film

Love Story

A Star Is Born
Lady Gaga'yı yeniden Oscar'da görebiliriz ama bu sefer ödül almak için. Judy Garland'ın ünlü yaptığı, Bradley Cooper'ın aşk, şöhret ve başarısızlıkla ilgili bu kalıcı müzikalin başrollerini paylaştığı ve yönettiği rolle parlıyor.

Ben Is Back

Julia Roberts, Oscar adayı Peter Hedges'in (About a Boy) duygu yüklü dramasında Noel Arifesi boyunca ailesini bir arada tutmak için boğuşan bir anneyi oynuyor.

Come September

Gina Lollobrigida ve Rock Hudson'ın başrollerini paylaştığı romantik bir komedi. Delicesine güzel aktörler, inanılmaz manzaralar, gülünç derecede komik şakalar sizi bekliyor ve genel olarak "Eylül'de Gel" sonbahar depresyonu için bir tedavi olarak reçete olarak yazılabilir. Ve filmin yaz aylarında geçmesi kafanızı karıştırmayın, Eylül hala burada devam ediyor!

Green Book

Viggo Mortensen, Güney'de geçen bu 1960'lar dönemi dramasında Mister Shirley'i oynuyor. Bay Shirley, şoförü olarak bir İtalyan-Amerikalı (Mortensen) ile Güney'de bir yolculuğa çıkan klasik bir piyanist olan Mahershala Ali'yle beraber.Bu film, bir mesajı olan, ustaca yazılmış bir komedi. İki olağanüstü performansın yer aldığı, beklenmedik bir dostluğun gerçek hikayesi, Amerikan tarihinin karanlık zamanlarından komik görünümüyle en yorgun kalpleri bile ısıtacak.

High Life

Fransız film yapımcısı Claire Denis, Robert Pattinson, Mia Goth ve Juliette Binoche'nin bir kara deliğe giden enerji bulma görevini takip eden ilk İngilizce filmi için bilim kurguya dönüyor. Orası uzay, yani garip şeylerin olmasını da bekleyebilirsiniz: İlişkiler, yalanlar ve tuhaflıklarının hepsi dahil.

Roma

Eleştirmenler ve Alfonso Cuarón, kendisini Mexico City'deki orta sınıf Roma'da yetiştiren kadınlara kişisel bir saygı duruşu niteliğindeki Roma'nın, Gravity'nin yönetmeninin kariyerinin "en önemli filmi" olduğu konusunda hemfikir.

The Good Girls

Kostüm ve tasarımı, Alejandra Marquez Abella'nın Meksika'nın 1982'deki ekonomik çöküşünün arka planında yan yana koyduğu görsel şölenle karşılayın. Hikayesi, borç krizinin ülkenin burjuvazisi, özellikle de yaklaşmakta olan kıyameti hisseden bir sosyetik üzerindeki etkilerini anlatıyor: parasız olmak ve standart bir yaşam.