Chanel'in büyülü çiçekleri
GÜZELLİK

Chanel'in büyülü çiçekleri

Fransa, Pégomas’ta yer alan 20 hektarlık Les Champs de Chanel’de modaevinin eşsiz kokuları yaşam buluyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 6 Mayıs 2020

Chanel ve çiçeklerin birlikteliği çok uzun yıllara dayanıyor. Başta No. 5 olmak üzere kült Chanel kokularının başlangıç noktası; Güneydoğu Fransa'da yer alan Pégomas'taki Les Champs de Chanel. Çiçek ve ağaçlarla bezenmiş bu 20 hektarlık alan, güzelliğiyle masalsı bir atmosfer sunarken, modaevinin her biri klasiğe dönüşen kokularına hayat veriyor. Değerli çiçek familyalarının yetiştirildiği bu tarlalarda, her bir çiçek geçmişten gelen tarım kültürüyle ve teknikleriyle hasat ediliyor. Eşsiz kokuların yaratım hikayesinin arkasında ise nesilden nesile uzanan bir birliktelik söz konusu; Chanel ve Mul Ailesi'nin işbirliği.

Mul Ailesi 5 nesildir Pégomas'ta tarım ile ilgileniyor. 40 yılı aşkın süredir de bu tecrübesini Chanel ile paylaşıyor. Bitkiye, doğaya ve mevsime saygı duyan, toprağı korumayı amaçlayan tekniklerle Chanel Tarlaları'nı yöneten Mul Ailesi, eşsiz çiçeklerin ve parfümlerin yaratımında büyük bir rol oynuyor. Ünlü Chanel parfümlerinin tüm floral içerikleri bu tarlalarda yetişiyor; neroli, Mayıs gülü, iris pallida, tubéreuse, géranium rosat... Her bir ekin, doğanın sunduğu zamanda, doğal yollarla yetiştiriliyor ve elle hasat ediliyor. Bu da parfümleri özgün ve popüler kılan en büyük etkenlerden.

Fransız parfüm mirası; doğru teknikler ve koku hazinelerinin güzelliğini yansıtan uygulamalarla Chanel'de devam ediyor. Mul Ailesi'nin tarım konusundaki hassasiyeti, neredeyse yarım asırlık ortaklığın da en büyük nedeni.

Girdiğiniz anda çiçeklerin büyüsüyle çevrelendiğiniz Les Champs de Chanel'de her cinsin toplanma süresi farklı. Gül yaprakları Mayıs ayında hasat edilirken, zambaklar ekimden üç yıl sonra toplanıyor. Özel bir zambak cinsi olan iris pallida, tarlanın en değerli çiçeklerinden. Yapraklarında koku barındırmayan çiçeğin sırrı köklerinde bulunan özü. Özel bir teknikle uzun sürede hasatı gerçekleştirilen iris pallida, parfüm içeriğinde özel bir yeri olan orris yağının üretimi için kullanılıyor. Chanel parfümlerinin yaratıcılarından Olivier Polge, "Bu, insan eliyle yaratılan bir koku. Chanel olarak tarlalarımızda kendi özel zambaklarımızı yetiştiriyoruz ve kıymetli özlerini ortaya çıkarmak için her adımı doğru atıyoruz" diyor.

Bugünün kalitesini geleceğe de taşıyabilmek için çiçeklere saygı ile yaklaşan Chanel ve Mul Ailesi, doğanın nadir ve değerli türlerini korumaya büyük özen gösteriyor. Bir tür turunç cinsi olan Bigaradier de onlardan biri. Parfümörlerin "büyülü ağaç" olarak adlandırdığı bu turunç ağacının çiçeği neroli, en güzel kokuların ana maddelerinden. Yaprakların yakınında, küçük buketler halinde gruplanan beyaz çiçekleriyle Bigaradier, Nisan ve Mayıs ayları arasında hasat ediliyor. Çiçeklerin, kokulu bileşenlerinin en yoğun olduğu sabahın erken saatlerinde elle hasat edilmesi önemli.

Bigaradier ağacının yok olma tehlikesine karşı Chanel, günümüze kadar ulaşan bilgi birikimini korumak ve mirasın sürdürülebilirliğini garantilemek için başlatılan projeyi destekliyor. Bu projeyle, yılda yaklaşık 5 ton neroli hasatı sağlamak için yeni tarlalar oluşturuluyor.

Chanel'in en yeni parfümlerinden Paris-Riviera, neroli içeriğine sahip kokulardan. Olivier Polge tarafından geliştirilen parfüm, ilhamını Gabrielle Chanel'in Côte d'Azur sevgisinden alıyor. Yaratıcısının, "Côte d'Azur'un neşeli, güneşli ruhunu yansıtan floral ve aydınlık bir koku" olarak tanımladığı Paris-Riviera'nın kalbinde nerolinin Akdeniz ruhuna yakışır, taze narenciye kokusu yatıyor.