Beslenmenin Cilt Güzelliğine Etkisi
GÜZELLİK

Beslenmenin Cilt Güzelliğine Etkisi

Prof. Dr. Sibel Alper sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak için beslenmenin önemini bizlerle paylaşıyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 21 Temmuz 2022

Yıllardır doğru beslenme ve cilt sağlığı ilişkisi vurgulanmakta ve çok sayıda çalışmayla dengeli beslenmenin yararı gösterilmektedir. Ancak söze cilt sağlığımızın genel vücut ve ruh sağlığımızla çok yakından ilişkili olduğunu vurgulayarak başlamak gerekir. Sadece parlak, güzel ve geç yaşlanan bir cilt için değil, akne, egzama, güneş hasarı gibi dermatolojik sorunların kontrolünde de beslenmenin etkisi çok önemlidir.

Cilt vücudun en büyük organıdır. Vücut ısısının düzenlenmesinde, su kaybının önlenmesinde ve bağışıklık sisteminde anahtar rol oynar. Deri yaşlanması ise iç faktörler (genetik vb.) veya güneş ışınları gibi dış faktörlerle ortaya çıkar. Yaşlanmanın önlenmesi için doğru beslenme ve takviyeler alınması "içten dışa" yaşlanma geciktirilmesi olarak adlandırılmaktadır. Dışarıdan doğru kozmetik kullanımıyla kombine edildiğinde sonuç çok daha başarılı olmaktadır ve "nutrikozmetik" olarak tarif edilmektedir.

Erken yaşlanmayı engelleyecek çeşitli beslenme şekilleri araştırılmış ve en yaygın olarak Akdeniz usulü beslenme önerilmiştir. Kalori kısıtlaması ve egzersizle de doğru beslenme desteklenmelidir. Akdeniz usulü diyet sebze, meyve ağırlıklıdır ve zeytinyağı tüketimi ön plandadır. Beyaz et tercih edilir, kırmızı et tüketimi kısıtlanır. Hayvan sütü önerilmez, yerine badem ve hindistan cevizi sütü seçilmelidir.

A, C, E vitaminleri, riboflavin, niasin, piridoksin, çinko, selenyum, esansiyel yağ asitleri ve amino asitlerin eksikliğinde cilt ve saç sağlığı olumsuz etkilenir. Hasarı önlemede A, C, D, E vitaminleri, karotenoid ve polifenollerin yeri oldukça önemlidir. Karotenoidler A vitamini türevleridir, erken yaşlanmanın önlenmesinde önemli bir yere sahiptir.

  • C vitamini yara iyileşmesini hızlandırmakta, iz kalmasını önlemektedir.
  • D3 vitamini deride nem kaybını önlemede ve derinin bağışıklık sistemini düzenlemede önemli rol oynar. Eksikliğinde deri kanseri riskinin arttığı gösterilmiştir.
  • C vitamini gibi E vitamini de önemli bir antioksidandır; sebzeler, yağlar, mısır, soya, fındık, fıstık ve ette bolca bulunur.
  • Güneş ışınları ve çevre kirliliği sonucu oluşan serbest oksijen radikalleri, hücresel yağlara, proteinlere ve en önemlisi DNA'ya hasar verir. Bunun sonucunda derideki elastik lifler ve kollajen olumsuz etkilenerek erken deri yaşlanması meydana gelir.
  • Antioksidanlar ve provitaminler erken yaşlanma ve güneş hasarına karşı koruyucudur.
  • Antioksidanların bir kısmı vücutta sentezlenemeyeceğinden, dışarıdan besinlerle alınmalıdır. Brokoli, ıspanak, havuç, patates, enginar, lahana, kuşkonmaz, avokado, pancar, tatlı patates, kabak, kale, yeşil yapraklı sebzeler bu besinler arasındadır.
  • Esansiyel yağ asitleri (Omega-3) ise vücutta sentezlenmediğinden besinlerle alınmalıdır. Esansiyel yağ asidi için balık, zeytinyağı, çiya tohumu, ceviz, avokado gibi besinler tüketilmelidir.
  • Ağız yoluyla kollajen alınmasının yararlı etkisi çalışmalarla ortaya koyulmuştur. Nutrikozmetikler dışında doğal yollarla tüketilmesi önerilmelidir.

Günlük kullanıma kemik ve ilik suyunun girmesi katkı sağlayabilir. Balık, tavuk, narenciye ürünleri, yumurta beyazı, kırmızı ve sarı sebzeler, sarımsak, beyaz çay, yeşil yapraklı sebzeler, kaju, domates, fasulye, biber de kollajen içerir.

Günümüzde beslenmemizi düzenlemede, vücut ve cilt sağlığımızı korumak için bilgi ve prensipleri uygulamada en büyük zorluk, sağlıklı gıdaya ulaşmak olmuştur. Katkısız, kimyasal içermeyen, iyi tarım uygulamalarıyla üretilen sebze, meyve ve ete ulaşmak ayrı bir emek gerektirmektedir. Toplum olarak talebimiz, bize yarar vermesinin yanı sıra, zarar vermeyecek besinlere ulaşabilmek olmalıdır.