Ileana Makri ile Fashionable Life
FASHIONABLE LIFE

Ileana Makri ile Fashionable Life

“Her yeni koleksiyon büyümeyi, değişimi ve yeniyi ifade etme fırsatı.” diyen mücevher tasarımcısı Ileana Makri’nin Patmos’taki evinde bir araya geldik.

GÜNCELLEME TARİHİ: 23 Ekim 2024

Röportaj: Bade Çakar

Fotoğraflar: Yannis Bournias

Patmos’taki evinizdeyiz. Bu adanın sizin üzerinizde nasıl bir etkisi var?

Patmos’a ilk 1982 yılının ağustos ayında geldim ve ilk görüşte aşık oldum. Adanın enerjisi, doğal güzelliği ve aurası kalbimi hemen ele geçirdi. Ertesi yaz, kızımı Kıyamet Mağarası’nda vaftiz ettim; bu kutsal an, Patmos ile bağımı derinleştirdi. Onlarca yıl sonra, 2019’da torunum aynı yerde vaftiz edildi ve nesiller boyunca güzel bir gelenek oluştu. Benim için Patmos bir varış noktasından çok daha fazlası; bir sığınak, ev gibi hissettiren, anılarla, ilhamla ve yıllar içinde güçlenen bir aidiyet duygusuyla dolu bir yer.

Buradaki eviniz anlattığınız tüm hissiyatı yansıtıyor. Dekorasyonunda neye odaklandınız?

Evlerimden herhangi birini dekore ettiğimde, hayat yolculuğumun parçalarını da yanımda getiriyorum. Seyahatlerimden topladığım, benim için anlam ve rahatlık taşıyan nesneleri... Bir evin hikaye anlatması gerektiğine, kim olduğunuzu ve nerede bulunduğumuzu yansıtması gerektiğine inanıyorum. Patmos’taki evimde, bu değerli eşyaları adanın doğal unsurlarıyla birleştirerek hem kişisel hem de çevresiyle bağlantılı hissettiren bir alan yarattım. Aydınlatma da benim için çok önemli; akşamları mum ışığının yumuşak parıltısını ve gündüzleri parlak, doğal ışığı seviyorum. Patmos’taki evim bu dengeyi mükemmel bir şekilde yakalıyor ve adanın dingin ama canlı ruhunu somutlaştırıyor.

Normalde Atina’da yaşıyorsunuz. Yunan kökleriniz tasarımlarınızı nasıl etkiliyor?

Yunan köklerim yaratıcı sürecime derinlemesine işlenmiş durumda; bu toprakların güzelliğine derinlemesine bağlı. Yunanistan’da benzersiz bir özgünlük var; sadelikte bulunan zarafet ve doğal hazinelerinin zenginliği bana sürekli olarak ilham verir. İster Ege’nin canlı tonları ister antik taşların engebeli dokuları veya rüzgarda sallanan zeytin ağaçlarının zarif formları olsun, bu unsurlar tasarımlarıma girer.

Tasarımlarınız her zaman çok rafine ve zanaatkar detaylara sahip. Bir parçayı tasarlamanın sürecini anlatabilir misiniz? Bir fikir gerçeğe nasıl dönüşüyor?

Bir mücevher parçası tasarlama süreci bir hisle başlar ister sevinç, ister üzüntü, hayranlık veya hayret olsun, bir duygu kıvılcımı. Bu duygu zihnimde şekillenir ve yavaş yavaş bir fikre, sonra da bir nesneye dönüşür. Açıklayamadığım veya bir kalıba oturtamadığım, derinden kişisel ve sezgisel bir süreç. Daha çok içimde büyüyen bir ihtiyaç, bir dürtü gibi. Tasarım, kelimelerle iletmekte sıklıkla zorlandığım şeyleri ifade etme yolum. O ilk hisle, tasarım kendi hayatını yaşamaya başlayana kadar formlar, dokular ve malzemelerle oynayarak eskiz çizerim. Bunu izleyen zanaatkarlık ise fikrin gerçek anlamda gerçeğe dönüştüğü, her ayrıntıya özen ve dikkatle rafine edildiği ve duyguyu elle tutulur bir sanat eserine dönüştürdüğü yer.

Çocukluğunuzdan beri sahip olduğunuz bir tutkuyu mesleğe dönüştürmeniz hızlı olmamış. Markanızı kurma süreci nasıldı?

Bu hayali gerçekleştirmek kolay olmaktan uzaktı, ancak inanılmaz derecede ödüllendirici oldu. Hayat boyu süren bir tutkuyu mesleğe dönüştürme yolculuğu özveri, sıkı çalışma ve sarsılmaz bir odaklanma gerektiriyor. Yol boyunca sayısız zorlukla karşılaştım, ancak her engel bana değerli bir şey öğretti ve beni daha güçlü, daha dirençli bir insan yaptı. Markamı kurmak, vizyonuma sadık kalmak ve yol belirsiz olduğunda bile ona inanmakla ilgiliydi. Zanaatıma derin bir bağlılık, azim ve hayalimin hayata geçme potansiyeline olan bir inanç gerektiriyordu. Süreç sadece iş kurmakla ilgili değildi; kişisel gelişim, öğrenme ve her adımda ilham bulmakla ilgiliydi.

Tasarımlarınızı yaratırken nelere dikkat ediyorsunuz?

Benim için işçilik, mücevher yaratmanın en önemli unsuru. Bir parça her açıdan kusursuz olmalı; nasıl işlendiğinden günlük hayatta nasıl işlev gördüğüne kadar. Her tasarımın sadece güzel değil, aynı zamanda pratik ve rahat olmasını sağlamaya odaklanıyorum.

Tasarımlarınızda zamansız ve modern unsurları nasıl dengeliyorsunuz?

Bu unsurları dengelemek içgüdüsel bir süreç. Hem klasik hem de çağdaş stillerin kendine özgü bir değeri olduğuna, doğal ve zahmetsiz hissettirecek şekilde birlikte var olmaları gerektiğine inanıyorum. Bu unsurları önce kendi içimde birleştirmeye, dengeyi de içsel olarak bulmaya ve sonra da bunu işimde tezahür ettirmeye çalışıyorum. Bu füzyon, hem kalıcı hem de taze hissettiren, geçmişin zarafetini taşırken aynı zamanda şimdiki ana hitap eden parçalar yaratıyor.

Bize son tasarımlarınız hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

En son projem, hala geliştirilmekte olan ve güzel bir şekilde gelişen Tile koleksiyonu. Koleksiyon, tarihi Atina’nın Arnavut kaldırımlı sokaklarından ilham alıyor ve bu geleneksel yolların zamansız cazibesini yakalıyor. Aynı zamanda sadeliğiyle modern bir duyarlılık ve olağanüstü bir güç aşılıyor. Tasarımlar, herkesin takdir edebileceği çok yönlü bir zarafeti yansıtarak hem kadınlara hem erkeklere hitap ediyor. Koleksiyonun klasik ve çağdaşı nasıl birleştirdiğini hem tarihi saygıyı hem de modern inceliği nasıl somutlaştırdığını görmek beni heyecanlandırıyor.

Sizce mücevher, moda ve stilde nasıl bir rol oynuyor?

Mücevher her zaman moda ve stilin temel bir unsuru olmuştur. Bir kıyafeti geliştirir ve tamamlar, bireysel zevki ve kültürel kimliği yansıtır. Özünde, mücevher sadece modayı tamamlamakla kalmaz, aynı zamanda zamansız bir güzellik, statü ve kişisel önem sembolü olarak da işlev görür.

Sizin modaya bakış açınız nedir? Kişisel stilinizi nasıl tanımlarsınız?

Modaya bakış açım özgünlük ve kendini ifade etme etrafında şekilleniyor. Modanın, ister sadeliği ve klasik zarafeti benimsemek, ister daha abartılı ve eksantrik bir şey seçmek olsun, kendinize sadık kalmak ve görünümünüzle rahat hissetmekle ilgili olması gerektiğine inanıyorum. Trendleri takip etmekten ziyade, kişisel olarak sizinle rezonansa giren şeyi bulmak. Benim kendi tarzım sade ve mütevazıdır, incelikli bir sofistikeliğe olan tercihimi yansıtır. En sevdiğim markalardan biri olan The Row, modaya yönelik rafine ve zamansız yaklaşımıyla bu felsefeyi mükemmel bir şekilde somutlaştırıyor.