Şehrin Hem Klasik Hem Yeni Cool Durakları

Yazar: Melda Yüzbaşıoğlu

Fotoğraflar: Basın Bülteni, Mekan

Şehrin hem klasik hem yeni cool durakları klasik tatları modern yorumlarla buluşturuyor ve ziyaretçilere sadece yemek değil, unutulmaz bir deneyim sunuyor. El yapımı makarnalardan odun fırın pizzalarına, robata şişlerinden kreatif burgerlere; Boğaz manzarasından panoramik çatı katı atmosferine kadar her detay, lezzetin ve keyfin eşsiz bir yolculuğa dönüşmesini sağlıyor. Şehrin ritmini takip eden bu adresler, günün her anına uyum sağlayan sıcak ve samimi ortamlarıyla gastronomi tutkunlarını kendine çekiyor.

Mori Yaki

Mori Yaki, İstanbul’un gastronomi sahnesinde Japon robata geleneği ile Türk ocakbaşı kültürünü bir araya getiren nadir mekanlardan biri. 2000’lerin başında Mayadrom’da başlayan Mori hikâyesi, 2025’te Armutlu’daki yeni adresinde “Yaki” ruhuyla yeniden hayat buluyor. Bordo tonları, çelik ve taş detaylarla sıcak bir atmosfer sunan mekânın kalbi, açık mutfaktaki robata ızgarası. Burada robata şişleri, kömür ateşinde pişen et ve deniz ürünleri ile sushi’nin zarafeti aynı sofrada buluşuyor. Ateşin etrafında toplanmanın verdiği topluluk hissi ve modern sofraya uyarlanan paylaşım ritüeli, Mori Yaki’yi sadece bir restoran değil, İstanbul’da benzersiz bir deneyim mekânı hâline getiriyor.

Karkas Ocakbaşı

Karkas Ocakbaşı, İstanbul’un klasik ocakbaşı kültürünü Boğaz’ın nefes kesen manzarasıyla buluşturuyor. Rumeli Hisarı’ndaki ikinci şubesi, özenle seçilmiş et ve kebap çeşitleri ile ara sıcakları, özel soslarla sunuyor ve misafirlerine unutulmaz bir lezzet deneyimi yaşatıyor. Mekânın enerjisi, hafif Dj performansları ve canlı atmosferle tamamlanıyor; ocakbaşı keyfi burada sadece yemek değil, aynı zamanda sosyal bir deneyime dönüşüyor. Boğaz karşısında, sıcak ve samimi bir ortamda tadılan her tabak, mekânda geçirilen zamanı özel kılıyor.

Sipster 

Alaçatı’dan ilham alan mekân, Berrak Korukçu’nun Ege ve Boşnak mutfağını buluşturan yaratıcı tabakları ile Burcu Akıl’ın aromatik bar menüsünü bir araya getiriyor. Menüde Ildır enginarıyla hazırlanan pilav, tarama köpüğü ve tahin soslu uykuluk gibi özgün lezzetler öne çıkarken; bar bölümünde aromatik bitkilerden acı biberlere uzanan imza içecekler, deneyimi tamamlıyor. Mekân, geç kahvaltılardan öğle yemeklerine, uzun akşam yemeklerinden özel kutlamalara kadar günün her anına uyum sağlayan sıcak ve samimi bir atmosfer sunuyor ve Ege’nin taze ve zengin tatlarını şehirde deneyimlemek isteyenleri doyurucu bir yolculuğa davet ediyor.

Joanna

Arnavutköy’deki dört katlı Joanna, yalnızca bir mekân değil; ziyaretçilerini kendi evinde ağırlayan, samimi ve çok yönlü bir deneyim sunuyor. Zemin kattaki The Kitchen, açık mutfak ve paylaşımlık tabaklarla rahatlatıcı bir yemek deneyimi sağlarken, bir kat yukarıdaki The Study sessiz ve özel buluşmalar için ideal bir alan sunuyor. İkinci katta, The Living Room’da müzik ve enerji yükseliyor; dans ve canlı performanslar mekâna dinamizm katıyor. En üst katta yer alan The Rooftop ise panoramik Boğaz manzarası ve ferah atmosferiyle günün sonunda dinlenmek veya arkadaşlarla keyifli vakit geçirmek için özel bir alan oluşturuyor. Joanna, her katıyla farklı bir ruh ve deneyim sunarak Arnavutköy’de şehrin ritmine uyum sağlayan bir buluşma noktası yaratıyor.

Soho Smash Burger

Şehirde klasik burger anlayışını yeniden yorumlayan bir durak olarak öne çıkıyor. Menüsündeki her burger, özenle seçilmiş malzemeler ve yaratıcı dokunuşlarla hazırlanıyor; Truffle Burger’ın trüf mayonez ve pancarlı turşu relish uyumu, BBQ Burger’ın şeftalili sosla birleşen füme eti ve Chipotle Burger’ın karakterini ortaya çıkaran acılığı öne çıkıyor. Son dönemin favorisi ise Oklahoma Onion: Zerdeçallı potato bun ve ızgara beyaz soğanla hazırlanan bu özel burger, sadeliği ve lezzetiyle Soho Smash Burger’ın imza lezzeti hâline gelmiş durumda.

COTTO Gastro

Suadiye’nin kalbinde konumlanan COTTO Gastro, İtalyan mutfağını modern dokunuşlarla yorumlayan menüsü ve özenle tasarlanmış atmosferiyle öne çıkıyor. El yapımı makarnalar, Napoli tarzı odun fırın pizzaları ve özenle seçilmiş et ile deniz ürünleri, klasik ve özgün İtalyan lezzetlerini bir araya getiriyor. Sıcak ışıklandırma, sofistike iç mimari ve ferah oturma alanları, ziyaretçilere şehir merkezinde dingin ve özgün bir deneyim sunuyor; COTTO, Suadiye’de İtalyan romantizmini her detayında yaşatıyor.

Zuma İstanbul

Zuma İstanbul, merakla beklenen yeni sezonuna taze bir soluk getiriyor. Yenilenen menüsü, modern Japon estetiğiyle harmanlanmış iç mekanı ve canlı perküsyon performanslarıyla ritmi yükselten akşamlarıyla şehirde fark yaratıyor. Zensekai Menüsü, dünyanın dört bir yanından ilham alan şehirlerin ruhunu sofralara taşırken; Beef gyoza, Otoro el rulosu ve Wasabi nori ile servis edilen dana tartar gibi öne çıkan tatlar, tazeliği ve ustalığı bir araya getiriyor. Zarif ve dinamik atmosferi, misafirlere çağdaş Japon mutfağının sofistike deneyimini sunarken, Zuma İstanbul İstanbul’un gastronomi sahnesinde unutulmaz anların buluşma noktası hâline geliyor.

Matmazel Eleni

Ege’nin güneşle parıldayan kıyılarında doğan Matmazel Eleni, köklerini küçük bir kasabanın sıcak anılarından alıyor. Zeytinyağlıların kokusuyla, asırlık bağlardan gelen üzümlerin tazeliğiyle ve bir Rum ailesinin neşesiyle yoğrulan bu hikâye, zamanla bir kültürel buluşmaya dönüşüyor. Fransız bir tüccarla başlayan dostluk, Ege’nin kendine özgü lezzetleriyle birleşerek iki dünyanın tatlarını tek bir sofrada buluşturuyor. Eleni’nin sofrasında, Fransız peynirlerinin zarafetiyle Akdeniz’in mis kokulu otları yan yana dururken, farklılıkların bir araya gelerek nasıl uyum yarattığı yeniden hayat buluyor. Bugün Matmazel Eleni, sadece bir mekân değil; dostlukların, anıların ve aşkın sofrada yeniden anlam bulduğu bir yolculuk olarak yaşıyor. Misafirlerini geçmişin zarif izlerini bugüne taşıyan bir deneyime davet eden Matmazel Eleni, “bir dilim peynir ve bir hatıra” eşliğinde Ege’nin ruhunu hissetmeye çağırıyor. Her detayında samimiyet, paylaşım ve kültürel zenginlik barındıran bu hikâye, Ege’nin sıcak rüzgârlarını şehir sofralarına taşıyor. 

MykOrini Tersane İstanbul

Antalya’daki başarısının ardından İstanbul’un en özel lokasyonlarından Tersane İstanbul’da kapılarını açan MykOrini, Ege ruhunu şehrin kalbine taşıyor. Mikonos ve Santorini’den ilham alan konseptiyle dikkat çeken restoran, geleneksel Yunan mutfağını modern dokunuşlarla buluşturuyor. Michelin yıldızlı Şef Pavlos Kyriakis’in imzasını taşıyan menü, taze deniz ürünlerinden zarif mezelerine kadar paylaşım kültürünü öne çıkarıyor. Akşamları Yunan müzikleri, sirtaki dansları ve tabak kırma ritüeliyle canlı bir atmosfer sunan MykOrini, gastronomiyi eğlenceyle birleştirerek misafirlerine unutulmaz bir deneyim vadediyor. SWOT Hospitality’nin uluslararası fine dining deneyimiyle şekillenen mekan, İstanbul’un gastronomi sahnesine yeni bir soluk getiriyor.

Mezkla

Mezkla, Etiler’in kalbinde açılan yeni sezonuyla gastronomi ve eğlenceyi bir araya getiriyor. Yenilenen menüsüyle Anadolu’dan Ege’ye, Akdeniz’den Latin Amerika’ya uzanan lezzetleri tek sofrada buluşturan Mezkla, özgün tatları yerel üreticilerden özenle seçilen malzemelerle sunuyor. Mutfaktaki her detaydan bar menüsüne, müzik ve performanslardan zarif tasarımına kadar her unsur, kültürlerin ve duyguların harmanlandığı çok katmanlı bir deneyim vaat ediyor. Bu sezon Mezkla, hem damaklarda hem de şehirde unutulmaz bir iz bırakacak bir ritim yaratıyor.