Karolina Kurkova Pre-Fall 2018 parçaları içerisinde...
MODA

Karolina Kurkova Pre-Fall 2018 parçaları içerisinde...

Süpermodel, anne, girişimci. Yeni jenerasyona doğru mesajlar vermeyi önemseyen, aynı ruhta hem lider hem anaç bir kadın. New York sokaklarından Miami’deki hayatına, geçirdiği dönüşümlerden yaşamdan beklediklerine Karolina Kurkova, Pre-Fall 2018’in ruhu ve

GÜNCELLEME TARİHİ: 27 Ağustos 2018

Işık Cansu Canayak
Fotoğraflar JAMES MACARI
Moda direktörü SARAH GORE REEVES

Bazı mesleklerin altın çağı vardır; bir onu yaratanlardan, bir de devri yaşayanlardan söz edebiliriz. Bazen de ikisini birden yapanlar çıkar. Karolina Kurkova, kendi neslinde süpermodelliğin kurallarını hem koyanlardan hem de onun hakkını verenlerden biri olarak bu üçüncü gruba giriyor. Onunla tam 18 senedir sayısız derginin kapağında, podyumda, reklam kampanyalarında, televizyonda, bir modelin karşımıza çıkabileceği her prestijli yerde karşılaştık. Yüzünün kemikli yapısına, uzun ve zarif fiziğine, Doğu Avrupa'ya has güzelliğine aşina hale geldik. Ve şimdi onu Harper's Bazaar Türkiye kapak çekiminde New York sokaklarında görüyoruz. Eşi ve çocuklarıyla daha sakin bir hayat yaşamak üzere Miami'ye taşınmadan önce uzun seneler yaşadığı New York'u hâlâ çok sevdiğini söylüyor. Ama artık öncelikleri başka.

Çek Cumhuriyeti'nden Amerika'ya geldiğinde ilk yerleştiği yer, pek çok meslektaşının da yaptığı gibi New York'tu. "Doğup büyüdüğüm küçük Decin kasabasının tam tersi sayılabilecek bir şehirken, burası bana hep sıcak davrandı, adeta kollarını açtı diyebilirim. New York'ta on seneden uzun yaşadım ve bir saniyesinde bile sıkıldığımı hatırlamıyorum. Bu şehrin nabzını başka hiçbir yerle kıyaslamak mümkün değil. Çocuklarımızı büyütmeyi seçtiğimiz Miami'nin dingin, doğaya yakın yaşam stilinin tam zıttı bir hayatım vardı. İkinci evim olarak gördüğüm bu şehri zaman zaman ziyaret edip arkadaşlarımla zaman geçirmek, hayatıma ihtiyacım olan dengeyi getiriyor. Artık bana bu kadarı yetiyor."

O artık yalnızca model değil, aynı zamanda bir anne, televizyon figürü, girişimci ve iş kadını. Odaklandığı konular ise moda, güzellik, sağlık, beslenme ve çocuklar ile ilgili her şey. "Okullar kapalı olduğu için yazın çocuklarla daha çok zaman geçirebiliyoruz. İkisi de aşırı aktif! Şu sıralar zamanımın yarısı su sporları, yüzme, basketbol, futbol veya resim gibi aktivitelerde onlara yetişmeye çalışmakla geçiyor. Bir gün içinde ne çok şey yapılabileceğini onlarla öğreniyorum." Onunki, dışarıdan bakınca kusursuz olduğu düşünülen bir hayat. Güzel olan şu ki; içeriden görünen tablo da aynı: İki güzel çocuk, doğru bir eş, iyi bir kariyer, seyahatler, iyi bir kazanç, olumlu yönde bir şöhret... Bunda şans faktörü kadar düzenli çalışmanın; modelliğin getirdiği o şaşaalı, kontrolü kaybetmeye müsait hayatı doğru yönetmiş olmanın da payı büyük. Kurkova'nın mesleğini skandallardan uzak bir çizgide icra etmiş olması, onu uzun vadede tam da bugün olduğu yere taşıdı.

"Miami'deki hayatın kalitesi, çocuk yetiştirmek için bize daha isabetli geldi. Doğup büyüdüğümüz ve yaşadığımız yerlerin bizi gerçekten şekillendiğini düşünüyorum. Mesela çocukluğumu Çek Cumhuriyeti gibi nispeten dünyaya daha kapalı bir yerde, küçük bir kasabada geçirmiş olmamın temel değerlerimi çok belirlediğini görüyorum. Gençliğimi New York'ta yaşamış olmam da bana girişimcilik ve çalışkanlık konusunda önemli dürtüler kazandırdı. Bu ülkedeki deneyimlerim bana net olarak gösterdi ki, şayet azminiz, tutkunuz ve yeteneğiniz varsa, bir de üstüne çok çalışıyorsanız kesinlikle kendi Amerikan rüyanınızı yaşayabilirsiniz. Benim şansım, Avrupa'nın değerlerini buranın yaratıcılık ve çalışkanlık üzerine kurulu sistemiyle dengeleyebilmem oldu. Şimdi ise çocuklarıma Avrupa'ya has bakış açısını, doğayla iç içe olma prensibini ve seyahatler üzerinden dünyayı tanıyabilmeyi aşılıyorum. Birlikte seyahat ettiğimizde onlara bulunduğumuz ülkenin yemeklerini, kültürlerini uzun uzun anlatıyorum. Oğullarımla birlikte gezmek bana da çok şey öğretiyor."

Ebeveynlik deneyiminin en değerli kısmının, çocuklarla bir kez daha sil baştan büyümek olduğunu düşününce söyledikleri daha bir yerine oturuyor. "Anne olunca bildiğinizi sandığınız dünyayı yeni bir gözle, yeni bir neslin algısıyla tanımaya başlıyorsunuz." Güzel kadınlar hakkında kapıldığımız en temel yanılgılardan biri, özgüvenlerinin hiç zedelenmemiş olduğunu var saymak. Böyle güzel bir kadın hangi konuda, kendinden nasıl şüphe duyabilir ki? Oysa günün sonunda onlar da etten, kemikten ve kodlardan ibaret birer insan ve güzellik denilen şey kişinin ayağına da dolanabiliyor. Ona, sıradışı sayılabilecek güzelliğini nasıl yönettiğini soruyorum. "Yanıtı kolay bir soru değil bu" diyor; "Genç kızken dış görünüşümden kesinlikle rahatsızdım. Ergenliğim boyunca kendimi ne özgüvenli ne de güzel hissettim. Ancak yaşım ilerleyip de olgunlaşmaya başladıkça, özgünlüğün en güzel şey olduğunu fark ettim. Ama inanın bunu anlamak çok zamanımı aldı. Şu an daha önce hiç olmadığım kadar kendimden memnunum. Tüm genç kızların, güzelliğin ne olduğunu anlayıp, kendilerini oldukları halleriyle sevebilmelerinin hayati önem taşıdığını düşünüyorum. Bunun için güzelliğe ve bakıma dair bazı temel prensipleri ve doğru beslenmeyi bilmeleri yeterli aslında. İyi bir yaşamın nasıl olması gerektiğine dair bütüncül bir yaklaşım geliştirmeyi gençken öğrenmeye başlamak en büyük avantajım oldu. Mantığı çok basit: Dışarıdan olduğu kadar içeriden de iyi olmak üzere kendiniz üzerinde çalışmanız gerekiyor."

Bir meslekte uzun seneler geçirmiş herkese sormak istediğim bir soru var: Şayet bir insan işinde gelebileceği en iyi yere gelmiş, görebileceği en güzel köşeleri görmüşse bir doygunluk noktasına ulaşmaz mı? Ve kaçınılmaz bir son olarak mesleğinden sıkılmaz mı? "Modellikte 18 yılı geride bıraktım ama sanki daha da uzunmuş gibi geliyor. Diğerlerini bilmem ama ben kesinlikle işimle paralel büyüdüm. Victoria's Secret'ın meleklerinden biri olmak; mevcut, değiştirmemin mümkün olmadığı halimden memnun olmayı öğretti bana. Şu an kulağa basit gelebilir ama vücudunu saklamak için etek veya şort giymekten kaçınan bir ergen olduğumu düşünürseniz, ancak boyumu ve orantılarımı sahiplendiğimde kendi özümle tanışabildiğimi daha iyi anlayabilirsiniz. Fiziğimi avantaj olarak kabul edip sahiplendiğimde, görünenin ardında aslında kim olduğumu anlamaya başladım."

Karolina, mesleki anlamda zaten artık başka heyecan verici sularda seyrediyor. Anneliğin, odağını değiştirdiğini ve bu sayede yeni alanlar keşfettiğini anlatıyor. "Çocuğunuza duyduğunuz sevgiyi başka hiçbir şeyle kıyaslamanız mümkün değil. Ben hâlâ aynı benim ama artık amaçlarım, önceliklerim bambaşka. Şimdi hayat kariyerim etrafımda değil, aile olarak bizim için neyin en iyi olacağı sorusunun çevresinde dönüyor. Zaten daima anaç bir yanım vardı, erkek kardeşimle veya arkadaşlarımla ilgilenir, hep yaşımdan olgun olduğuma dair sözler duyardım. Bunları düşününce, anne olmak benim için doğal bir geçiş oldu diyebilirim. Ama deneyimin bu denli yoğun olmasını beklemiyordum! Çocuklarınızın her şeyde sizi örnek aldığını bilmeniz üzerinize benzersiz bir sorumluluk yüklüyor. Tüm bu yoğun duygulardan aldığım ilhamla, bu yıl çocuk kategorisinde bir marka lanse ettim: Gryph & Ivyrose."

Biraz daha detaya girmesini rica ediyorum, ismi epey enteresan geliyor kulağa çünkü. "Ürünlerin özünü oluşturan bağışıklık sistemini güçlendirme prensibi, aslında anne olmadan da kafamda dönen bir şeydi. Çocuklarımdan sonra bu alana odaklanmaya karar verdim. Gryph & Ivyrose, vücudun savunma sisteminin erken yaşlarda güçlendirilmesini esas alan ve buna destek olan ürünler sunuyor. Tabii ki tek başıma yola çıkmadım: Projeyi hakkıyla gerçekleştirebilmek için bir pediatri doktorundan, bir bitki uzmanından ve bu alandaki birkaç başka profesyonelden danışmanlık aldım. Buna bir markadan çok, geniş bir projenin ilk adımı da diyebiliriz. Amacımız, anne babaların kendilerini daha faydalı ebeveynler olarak hissetmelerini ve çocuklarını daha sağlıklı bir şekilde yetiştirebilmelerini sağlamak. Bu da uzun vadede daha pozitif bir toplum anlamına geliyor."

Bu röportajın konusu olan ebeveynlere dönersek; Karolina ve 10 seneden uzun süredir birlikte olduğu eşi muhtemelen daha farklı iki dünyadan gelemezlerdi. Bu denli ayrı frekansları nasıl dengeleyebiliyorlar? "Eşim, zamanında orduda çalışmış eski bir denizci. Bir model ile bir denizci nasıl yan yana gelir diye düşünebilirsiniz ama biz gerçekten birbirimizi tamamlıyoruz. Sırrımız, ciddiyet ile rahatlığın dengesini bulmamız. Birlikte çokça kahkaha atıyoruz ama birey olarak büyüyüp gelişmemiz konusunda birbirimizin sınırlarını zorlamaktan da geri durmuyoruz. Hayatıma girdiğinden beri beni en çok destekleyip geliştiren kişi kesinlikle eşim."

Kurkova, sosyal medyayı epey aktif kullanan ünlülerden biri. Stil ve yemek üzerine kendi yarattığı hashtag'leri dahi var. Modelliğin Instagram öncesi ve sonrası her iki dönemini de yaşamış biri olarak; bu devirde model olmayı kendi başladığı senelere yeğleyip yeğlemeyeceğini soruyorum. Sonuçta genç kuşağın artık çok büyük bir ifade gücü var. "Geçmişe baktığımda, 'Keşke daha farklı veya bugünkü gibi olsaydı' diye düşünmüyorum. O öyle bir dönemdi, orada öğrenip büyüdüm. Son senelerde yaşadığımız yenilikler sadece benim için değil, tüm insanlık için çok şaşırtıcı. Hepimiz farklı yoğunluklarda da olsa yeni bir bakış açısı ve yaşam stiliyle karşı karşıyayız. Bunun sağlıklı dengesini bulma konusunda kendimizce sınavlar veriyoruz. Mesela internete hakkımızda nelerin düştüğüne dikkat etmemiz gerekiyor. Her sözümüz, adımımız haber olabilir. Bu bilince geçmek ve yeni düzene alışmak şart."

Mesleki açıdan belli bir tatmine vardıktan sonra kalbinin çağırdığı bir alanda dünyaya katkıda bulunmayı seçen her insan gibi, Karolina'nın da kendinden daha büyük amaçları var. Kendi hayatından ve yaşadıklarından yola çıkarak yeni nesile güç vermek istiyor. Sosyal medya hesaplarından birinde kendi ağzından okuduğum şekliyle, genç kızlara örnek teşkil edip, her ne olursa olsun var olan hallerinden memnun olmalarının çok önemli olduğunu göstermek istiyor.

"Tüm genç kadınların öğrenmesi gereken en önemli şey, güzelliğin dışarıdan olduğu kadar içeriden de geldiği. Şayet etrafınızdaki dünyayla yüzeysel bir ilişki kurarsanız yaşamı tam anlamıyla deneyimleyemezsiniz. Ben de kendimi var olan halimle sevme konusunda bir sınav verdim ve kazandım. Dünyanın her yerindeki tüm kadınların bu güzel duyguyu yaşamalarını istiyorum. Ebeveyn olmak, bunu bambaşka bir düzlemde yapmanıza olanak veriyor. Artık kelimeleri değil, çocuklarınıza örnek olarak kendinizi ortaya koyuyorsunuz. Davranışlarınız her zamankinden daha önemli hale geliyor. Asla kusursuz biri değilim. Tam da bu yüzden dönüşüp gelişmeyi ve öğrendiğim şeyleri diğerleriyle paylaşmayı seviyorum. Daha mutlu ve daha güçlü hissetmek çok değerli. Zaten bunlardan biri olduğunda, diğeri peşinden geliyor."

Yeri gelmişken, ona çok sevdiğim bir cümlesini hatırlatıyorum; "Daima kendimi başka birine, başka bir şeye dönüştürmeye hazırım. Bu, süpermodel olmayı sağlayan değerlerden biri. Çok yönlü olmak işimizi kolaylaştırıyor" gibi bir şeydi. "Yaşamımda o kadar çok geçiş ve dönüşüm oldu ki!" diyor ve devam ediyor; "Hayat tam da bu demek değil mi zaten? Büyümek değişmek, değişmek de dönüşmek demek. Ülkesinde küçük bir kasabada yaşayan, güzelliğinden bihaber bir genç kızken dünyanın en çılgın metropolüne gelip Victoria's Secret'ın ikonik meleklerinden biri olmak. Sıradan biriyken tanınır hale gelmek. Yalnızken evli, çocuklu bir kadına dönüşmek. Modellikten iş kadınlığına adım adım evrilmek. Umarım özüme sadık kalabildiğim sürece bu dönüşümler hiç bitmez. Kendini saklamaya çalışan bir genç kızdan kendini dünyanın önüne koyan birine dönüşürken dünyaya bakış açım öyle temelden değişti ki, kendimle ilgili sevdiğim her şeyin aslında imzam haline gelebilecek karakteristik özelliklerim olduğunu fark ederek onları sahiplendim. Bu bakış açısı beni eşime ve çocuklarıma taşıdı. Sonra, sadece çocuklarım için değil, genç kadınlar için de örnek teşkil etmek önceliğim hale geldi. Şu an yaşamımda öyle bir noktadayım ki, tanımlamak için 'inanılmaz' dışında bir sıfat gelmiyor aklıma. Yeni bir markanın kurucularındanım, bana her gün yeni şeyler öğreten iki harika oğlum, harika bir eşim var. Çıktığım bu yolculukta insanlarla bambaşka şekillerde iletişim kurabiliyorum. Ama sanmayın ki yapmak istediklerim bu kadar. Yaşama sığdırmak istediğim daha nice hayalle doluyum. Her yeni güne yeni bir heyecanla uyanmamı onlar sağlıyor."