Metaverse De Bizi Görecek Mi?
LIFESTYLE

Metaverse De Bizi Görecek Mi?

Bütünleşik bir sanal evren hayali, gerçeğe tarihte hiç olmadığı kadar yakın. Moda endüstrisinin Metaverse yolculuğunun kilometre taşlarını anımsadık, fırsatların ardındaki gizli tehlikelerin izini sürdük.

GÜNCELLEME TARİHİ: 17 Aralık 2021

Gökçe Algan

Birkaç hafta önce Marck Zuckerberg, bünyesinde Whatsapp'tan Instagram'a birçok şirketi bulunduran Facebook'un isminin artık Meta olacağını ve şirketin çevrimiçi, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini bütünleşik biçimde kullanan kurgusal bir dijital dünya yaratımı üzerine çalışmalarının hızlandırılacağını açıkladı. Meta isminin seçilmesi tesadüf değil, uzun zamandır gündemimizi işgal eden Metaverse terimine işaret ediyor. İlk defa 1992 yılında Neal Stephenson'ın Snow Crash isimli bilimkurgu romanında geçen Metaverse, insanların avatarları aracılığıyla giriş yaptıkları, dijital ve fiziksel dünyayı bir arada sunan bir paralel evreni tasvir ediyor ve son yıllarda sıklıkla yakın gelecekteki sanal evreni tanımlamak için kullanılıyor.

HEM TANIDIK HEM YEPYENİ BİR EVREN
Fiziksel olarak birlikte olmadan topluluk hissini yaşamak, sanal bir dünyada paralel bir hayata yelken açmak kimileri için yepyeni ve kafa karıştırıcı bir kavram olsa da eğer hayatınızın bir döneminde video oyunlarına gönül vermişseniz, yaşınız kaç olursa olsun sizin için Metaverse çok da uzak bir geleceği fısıldamıyor. 31 Aralık 2004 akşamı, yeni yılı tüm zamanların en iyi MMORPG'larından (Türkçe çevirisiyle devasa çok oyunculu çevrimiçi rol yapma oyunlarından) biri olan World of Warcraft'ın cüceler şehri Ironforge'da, yedi milletten insanla coşku içinde kutlayarak karşılamamız daha dün gibi. Bugün Roblox, Minecraft ya da Fortnite'ın sunduğu o uçsuz bucaksız sanal dünyayı ve ülkeler arasındaki keskin sınırları kaldıran beynelmilel topluluk hissini 1990'ların sonunda Ultima Online ile, 2000'lerin başında ise World of Warcraft ile yaşamış bugünün orta yaşlılarına bir VR gözlüğü verin, Metaverse'de yollarını şaşırmaları namümkün. Oyunlarla yaşamayanlar içinse şüphesiz pandemi sanal dünyada paralel bir hayat fikrinin somutlaştığı dönem oldu. Daha dün çocuğunun doğum gününü Roblox'ta arkadaşlarıyla kutlamak istemesine anlam veremeyen X ve Y kuşağı ebeveynler, bir anda kendilerini Cuma akşamları kadehlerini ellerine alıp Zoom görüşmeleri üzerinden arkadaşlarıyla sosyalleşir, Instagram canlı
yayınları ile yeni dostluklara yelken açar buldular. Sadece video oyunları endüstrisinin değil, Metaverse fikrine dokunan tüm sektörlerin muazzam bir ivme kazandığı dönem pandemi oldu, olmaya da devam ediyor.

Artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, VR gözlükler, kripto paralar, NFT'ler... Yepyeni terimler denizinde güncel kalmaya, yönümüzü yitirmemeye çalışırken, bütün bunların moda endüstrisinin geleceği için ne ifade ettiğini düşünmeden modanın yarınına dair öngörülerde bulunmak ise artık abesle iştigal.


Çevrimiçi Metaverse ve sosyal ağ sitesi IMVU'nun avatar defilesinden

MODANIN SANAL EVRENE KAVİMLER GÖÇÜ
Modanın özellikle oyun dünyasıyla flörtü yeni değil ama pandeminin süreci hızlandırdığı aşikar. Bugün oyun sektörü 160 milyar dolarlık değeriyle sinema ve müzik sektörlerini geride bırakıyor, barındırdığı potansiyel diğer tüm sektörler gibi moda endüstrisinin de iştahını bir süredir hiç olmadığı kadar çok kabartıyor. Yalnızca Gucci geçtiğimiz yıl Animal Crossing, Roblox, Pokémon Go, The Sims, Genies, Tennis Clash ve League of Legends ile farklı işbirlikleri gerçekleştirerek gerek sanal tasarımlara imza attı, gerekse sanal defilelere hayat verdi. Jacquemus, Marc Jacobs, Tommy Hilfiger, Valentino ise Animal Crossing'de karşımıza çıkan global moda markalarından sadece birkaçı. Burberry, kısa süre önce Honor of Kings karakterlerine özel kıyafetler tasarladı, Louis Vuitton Riot Games ile bir işbirliği aracılığıyla League of Legend kapsül koleksiyonu sundu, Balenciaga fiziksel ve sanal dünya arasındaki sınırları kaldıran Fortnite koleksiyonuyla yine ezberleri bozdu. Selfridges'in geçtiğimiz ay tasarımcı Charli Cohen ve Yahoo Ryot Lab ortaklığıyla sunduğu, Pokémon'ları da işin içine kattığı cyberpunk esintili sanal dünya Electric/City, perakendenin fiziksel dünyada tüketicilere nasıl sanal bir alışveriş deneyimi sunabileceğine dair sıradışı ve yenilikçi bir deneyim olarak öne çıktı.

E-sports'un milyonlarca dolarlık bir piyasaya dönüştüğü, video oyunlarının canlı yayınlandığı Twitch'in aylık 140 milyon aktif kullanıcısı olduğu, Travis Scott'ın Fortnite, Lil Nas X'in Roblox konserlerinin tabir-i caizse kitleleri çılgına çevirdiği bir dünyada artık oyun oynayanları marjinalleştirme, sosyal yaşamı olmayan tuhaf bireyler olarak yaftalama dönemi bitti.

Dijitalleşme sürecine uyum sağlamakta geciken moda endüstrisi, özellikle de lüks dünyası bu hatayı tekrarlamamaya kararlı, bugüne kadar karşımıza çıkan örnekler de bunu kanıtlar nitelikte.


Dolce& Gabbana'nın açık artırmaya sunduğu NFT koleksiyonundan bir look

YENİYE RAĞBET: NFT'YE NUR YAĞDI
Elbette Metaverse'i konuşurken sanal dünyayı sadece video oyunlarına indirgemek amatörlük olur. Sanat dünyasını yakından ilgilendiren NFT bugün moda endüstrisinin de en sıcak gündemlerinden biri. Nonfungible token'ın kısaltması olan NFT, blockchain teknolojisiyle eserlerin mülkiyetinin dijital olarak belgelenmesi anlamına geliyor. Kripto sanat, sadece sanat için değil, moda endüstrisi için de bir dönüm noktası olduğunu geçtiğimiz yıl kanıtlamıştı; tasarım stüdyosu RTFKT'nin dijital sanatçı Fewocious ile birlikte tasarladığı 3 sanal sneaker 7 dakika içinde 600 çiftten fazla satılarak 3,1 milyon dolar gelir elde etmişti. NFT olarak satılan sneaker'lar moda tasarımlarının sanal dünyadaki geleceğine dair yepyeni ufuklar açtı ve 2021 modada NFT'ye nur yağdırdı. Dolce&Gabbana, 9 parçalık NFT koleksiyonunu toplam 6,1 milyon dolara satarken, 15 parçalık Rebecca Minkoff NFT koleksiyonu da kısa sürede tükendi, Gucci Sonbahar/Kış 2021 koleksiyon filmini NFT olarak 25.000 dolara sattı. Louis Vuitton'dan Burberry'e, modaevlerinin video oyunu işbirlikleri NFT olarak satılan koleksiyon parçalarına dönüşmeye başladı. Moda haftalarının gündemine de hızlı bir şekilde giren NFT'ler geçtiğimiz Haziran ayında Fransız Fédération de la Haute Couture et de la Mode'un NFT platformu Arianee ile biraraya gelmesi ile moda haftalarının dönüşümüne dair sektöre önemli ipuçları verdi.


Honor of Kings X Burberry, lüks modayı mobil oyunlara taşıyor

Tüm bu gelişmelere sürdürülebilirlik perspektifinden bakarsak, moda endüstrisinin sürdürülebilirlik dilemmasına Metaverse'in deva olabileceğini öngörebilir miyiz? 2019 yılının Mayıs ayında Hollanda merkezli moda start-up'ı The Fabricant'ın blockchain üzerinden açık artırma ile satışa sunduğu sanal elbisenin 9.500 dolara alıcı bulması, sadece modada dijitalleşmeyi müjdelemekle kalmıyor, aynı zamanda moda endüstrisi için karbon ayak izini azaltma yolunda muazzam bir fırsatın kapılarını aralıyordu. 2020'de kurulan ve hem kendi dijital moda tasarımlarını, hem da birçok dijital sanatçıyla işbirliklerinden doğan ürünleri satışa sunan DressX'in kurucu ortaklarından Natalia Modenova, dijital tasarımın iş modellerini yeniden tanımlamak ve daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için muhteşem bir fırsat olduğunu söylüyor. Yine DressX'in kısa süre önce sunduğu, bir kıyafetin dijital ve fiziksel olarak yaratılması arasındaki tüketim farkını hesaplayan bir uygulamaya göre, dijital bir kıyafetin üretimi gerçeğine göre yüzde 97 daha az enerji tüketiyor ve 3.300 litre su tasarrufu sağlıyor. Clo3D programı kullanılarak tasarlanan kıyafetler dijital showroom'lar aracılığıyla satın almacılar ile buluşturulduğunda, her yıl en az 4 defa dünyayı tavaf eden moda seferilerinin yarattığı karbon ayak izi kolaylıkla bertaraf edilebiliyor, özellikle sektöre yeni adım atan genç bir tasarımcı ilk koleksiyonunu tamamen dijital olarak tasarlayarak hem ciddi bir tasarruf sağlıyor, hem de tüm bu moda numunelerinin fiziksel olarak üretimini durdurmak daha az tüketim, daha az atık anlamına geliyor.


Stefan Cooke tasarımları içindeki The Sims karakterleri

GELECEK DE BİR GÜN GELECEK
Ancak burada dijital tasarım ile NFT arasındaki ayrımı vurgulamak ve NFT'lerin ardındaki gizli tehlikeye dikkat çekmek elzem. Dijital tasarımlar otantik olmadıklarından, aynı ürüne birden fazla tüketici sahip olabiliyor ve alışılagelmiş e-ticaret işlemleri ile de satın alınabiliyorlar. NFT ise blockchain kullanılarak sahip olunabilen, satın aldığınız eseri eşsiz, biricik kılan bir teknoloji ve bugün çoğunlukla NFT'lerin kayıtlı olduğu, kendi kripto para birimine sahip Ethereum platformunda gerçekleşen tek bir ticari işlemin enerji tüketimi, Amerika'da sıradan bir ailenin 4,38 günlük enerji tüketimine eşdeğer. Halihazırda daha çevreye dost bir altyapı oluşturmak için hummalı bir çalışma devam etse de, günümüzde NFT'ler kesinlikle daha sürdürülebilir bir moda endüstrisi için alternatif değil.

Öte yandan, sanal platformlara özel dijital tasarımlar bugün ortalama bir tüketicinin erişmesinin mümkün olmadığı fiyatlardan alıcı buluyor. Dolayısıyla ortalama tüketicinin önceliği hâlâ avatarını değil, kendini giydirmek. Üstelik şimdilik Metaverse bütünleşik bir evren olmadığından, bir platformda avatarınıza satın aldığınız o havalı çizmeleri başka bir video oyununda kullanamıyorsunuz, dolayısıyla dijital gardırobunuzun kullanım alanı hayli kısıtlı. Bu sebeplerden ötürü dijital moda müşterileri bugün daha çok koleksiyonerlerden ve bu parçaları bir yatırım aracı olarak gören girişimcilerden oluşuyor.


Animal Crossing defilesinden Bottega Veneta ilhamlı look

Lakin gelecek de bir gün gelecek. Dünyanın ilk NFT dergisi CYBR'ın kurucusu James Joseph, 4 yıl içinde sokakta AR gözlüklerle yürüyen herkesin birbirini dijital kıyafetleri içinde görebileceğini, gerçek hayatta dijital kıyafetlerle gezeceğimiz günlerin yakın olduğunu savunuyor. 15 yıl önce, ilk MMORPG oyunlarından Ultima Online'da terzilik yapan iki yakın arkadaşımı hatırlıyorum. Biri, sattığı kıyafetlerde fiyat kırdığı için diğeri ile iletişimini kesmişti. Sanal evrende başlayan bu küslük o günden beri devam ediyor. Ne demiştik; biz eski video oyunu meftunları, sanal ve gerçek dünyanın bütünleşik tek bir evrene dönüşmesi fikrine son derece hazırız. Kim bilir, belki Ultima Online'da başlayan dargınlık da Metaverse'de son bulur.