Mutsuzluk salgınından mindfulness ile nasıl çıkarız?
LIFESTYLE

Mutsuzluk salgınından mindfulness ile nasıl çıkarız?

"Mindfulness sayesinde önce bedenimizle, sonra duygu ve düşüncelerimizle temasa geçmeyi öğreniyoruz."

GÜNCELLEME TARİHİ: 12 Ağustos 2022

Her yıl 120 ülkede yaklaşık 150.000 kişi ile gerçekleştirdikleri araştırmalarla Duygular Raporu yayınlayan küresel araştırma şirketi Gallup, 2021 yılında stres, üzüntü ve yalnızlık seviyelerinin rekor düzeyde artışa geçtiğini duyurdu. Gallup'un 2021 yılına ait Duygular Raporu'na göre;
İnsanların %41'i her gün günlük hayatında yüksek düzeyde stresle mücadele ediyor,

330 milyon yetişkin aile üyeleriyle en az 2 hafta iletişime geçmeden yaşamayı tercih ediyor,
Dinlenmek, gülmek, yalnız kalmak gibi duygular da insanlarda olumsuz düşüncelere sebep doğurabiliyor,
Orta Amerika gibi sosyal bağlarını koruyan ve sosyal ilişkilerine hayatının geniş ölçeğinde yer verilen ülkeler diğer ülkelerden daha mutlu.

Raporun en ilginç sonuçlarından bir tanesi ise dünya çapında tırmanan "mutsuzluk" pandemi, enflasyon, iklim krizinin yansımalarından ve doğal afetlerin gerçekleşmesinden çok daha önce, 10 sene öncesinde başlamış olması.

Mutsuzluk bir virüs gibi bireysel yaşamlarımızın her bir alanına yayılmaya devam ederken, şiddetin, savaşların, toplumsal felaketlerin, iklim krizinin ve ekonominin yarattığı sonuçların mücadelesinde ise gitgide daha çok tükenmişlik ve tatminsizlik yaşıyoruz. Bu olumsuz duygulardan sıyrılıp, bireysel olarak ruh sağlığımızı koruyarak, bunca felaket senaryosunun içinde nasıl iyi olma halini sağlayabiliriz diye araştırdığımızda ise özellikle pandemiden sonra sıklıkla duymaya başladığımız mindfulness insanların hem iyilik hallerini hem de ilişkilerini geliştirmede en etkili yöntem olarak kabul görüyor.
TalkTubaNa'nın kurucu Tuba Müftüoğlu ve Fonksiyonel Tıp Sağlık Koçu, MBSR eğitmeni Sema Özpekmezci dilimize bilinçli farkındalık olarak çevrilen mindfulness'ı en özet haliyle kalıplarımızın, inançlarımızın, yargılarımızın, beklentilerimizin ötesinde bizi kendimizle, bedenimizle, duygularımızla, düşüncelerimizle ve gerçekten olanla, o anda - yani gerçek zamanlı - iletişime geçirmesi ve olana nasıl tepki vereceğimizi bilinçli bir tercihle yönetebilmenin yöntemi olarak aktarıyor. Öncelikle yaşattığı farkındalıklarla kişilerin kendilerini daha iyi tanımalarını sağlayan mindfulness, aynı zamanda insanlara hayattan daha fazla zevk alarak yaşamayı mümkün hale getiriyor. Çünkü mindfulness ile tanışan kişi hayattan beklentilerini, korkularını, mutluluklarını, bastırdığı duyguları keşfediyor ve tercihlerinde bu bilinç ile ilerleyebiliyor. Böylece yaptığı şeylerden, söylediği sözlerden ya da tercihlerden birey kendisine kızmayı, suçlamayı bir kenara bırakarak, ne istediğini bildiği biçimde bir hayat düzenine geçiyor."

''Mindfulness sayesinde önce bedenimizle, sonra duygu ve düşüncelerimizle temasa geçmeyi öğreniyoruz. Yaşananları ve yaşanlar karşısında hissettiklerimizi fark ederek, onlarla aramıza mesafe koyarak, onları dışarıdan gözlemleyip; yargılarımızı, korkularımızı, inançlarımızı, bize endişe veren olay ve durumları keşfediyoruz ve tüm bu halleri anlayıp, sindirip, onlarla nazik bir ilişki kurarak, onları daha sağlıklı yönetmeye başlıyoruz. Yalnız burada fark etmek yeterli değil. Tüm bu fark ettiklerimizi karşılama biçimimiz de önemlidir. Çünkü fark etmek sadece dikkatten ibarettir. Mevcut anı yargısız, açık ve şefkat dolu bir kalple karşılamak ise bilinçli farkındalıktır. Kısaca mindfulness kişileri otopilot sisteminden çıkarak, niyet, dikkat ve yargısızlık ilkeleriyle kendisiyle ve çevresindeki tüm uyaranlarla temas etmeyi, anlamayı ve onlarla sağlıklı bir ilişki kurmayı; beden, zihin, zihin-nesne ve duygu farkındalığı kazandırmasıdır." Diyen Talk TuBaNa'nın kurucusu Tuba Müftüoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: "Aynı bebeklerin beynini darbelerden koruyan bıngıldak bölgesi ve koruyucu zar gibi mindfulness'da stres veya zorlu duygu ve durumlarla karşılaştığımızda bir tampon bölge oluşturarak uyaran ve tepkinin çarpışmasından doğacak olası darbeyi engelliyor. Tam uyaranla tepkimiz arasındaki anlık oluşan bu tampon bölgede üst düzey yetkili "bilinçli farkındalık" nezaketle uyaranı ve tepkiyi karşılar, onları inceleyerek, gözlemleyerek ve anlayarak hem toza dumana bürünmekte olan fizyolojik ortamımızı hem de tarafları sakinleştirir ve olanlara en net bakış açısını getirir. Farkındalık geliştirdikçe otopilottan tepki vermek yerine durmayı ve tepki yerine yanıt vermeyi öğreniriz"

Faydaları bilimsel olarak da dünya çapında çok sayıda araştırma ile kanıtlanan mindfulness, özellikle pandemiden sonra sıklıkla stres, öfke gibi zorlu duygu ve durumlarla başa çıkmak amacıyla tercih edilse de mindfulness kişiye kazandırdığı bilinç sayesinde hayatın her perdesinde farklı bakış açıları ve iyi olma halini yayıyor. Örneğin diyete başlayıp devamını getiremeyenler hem istedikleri kiloya ulaşamadıkları için ya da ulaşsalar bile devamlılık sağlayamadıkları için, hem de iradelerini pasifize ettikleri için sıklıkla kendilerini suçlar ve bir defa dahi programını bozduğunda diyeti bırakabilirler. Oysa mindfulness ile tanışan ve doğru düşünme metodlarını, tat alma, bir gıdayı neden tercih ettiğini fark etme, bedenden gelen sinyalleri dinleyerek tercihler yapmak konusunu bilinçle kendine kazandıran bireyler, kendine kızmak yerine, bunun doğal bir süreç olduğunu kabul ederek, kendine şefkatli davranarak, beslenme düzenini kendi bedenini ve yaşamını dinleyerek düzenleyerek, gönül rahatlığıyla devam edebilir. Dünya çapında özellikle obezite ve sağlıklı beslenme konusunda da çok yoğun mindfulness çalışmaları yürütülüyor. Beslenme bilincinin düşük olmasına bağlı olarak ABD'de 15 yaş yaş üstü nüfusun %67'si fazla kilolu veya obez ilen ülkemizde bu oran % 56'ya ulaşmış durumda ve uzmanlar sıklıkla doğru beslenme, beslenme bilinci konularında uyarılarda bulunmaya devam ediyor. 28 yaşında yakalandığı TİP 2 Diyabet hastalığını sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile yenen ve mindfulness ile sadece beslenme değil; hayatının her yönünde meydana gelen müthiş deneyimini insanlara bir elçi olarak sunmak üzere Fonksiyonel Tıp'ı Mindfulness ile birleştirerek Türkiye'ye Fonksiyonel Tıp'ı tanıtan Sema Özpekmezci "Kendi iyileşme yolculuğumda okuduklarım bana yetmeyince önce IIN'den Bütünsel Beslenme eğitimi aldım. Güzeldi fakat bu bana yetmedi. Uzmanlaşmak istediğim alanın hastalıklarda beslenme olduğunu fark ettim. Fonksiyonel Tıp eğitimine başladım ve FT sağlığa ruh, zihin, beden bütünlüğünden yaklaştığından o esnada Mindfulness ile tanıştım. Mindfulness ile tanışmak kişisel ve meslek hayatımda büyük bir değişiklik yaptı. Ömrü boyunca diyet yapıp bırakmış bir kişi olarak bu yaklaşım hayatımı değiştirdi ve danışanlarıma da uygulatmaya başladım. Birinin iyileştiğini görmek beni çok mutlu ediyor ve bunu gerçekleştirirken ona yardım etmenin tatmininin benim için karşılığı yok. Sanıyorum kendim de benzer şeylerle senelerce uğraştığım için bu alana ilgim daha fazla arttı. Bir tane hayatımız var. Bu hayatı ruhen ve bedenen mutlu geçirmek bize bağlı. Eğlenerek, lezzetten ve sevdiğiniz yemeklerden vazgeçmeden, stresinizi, duygularınızı, bedeninizi fark ederek, hayatınızı mindfulness ile sağlıklı bir yöne çevirmek gerçekten mümkün' diyor.

Mindfulness'ın kapsamı sadece bilinçli yeme – içme sağlamak da değil diyen Özpekmezci ve Müftüoğlu: "Bireye kendini maskesiz, şefkat ve bilinçlilik ile tanımayı keşfettiren mindfulness çeşitli pratiklerin yapıldığı deneyimsel eğitimler ile gerçekleşiyor. Bu pratiklerin bağışıklık sistemini güçlendirdiği araştırmalar sonucu ortaya kondu. Stresi azaltarak olumlu duyguları arttıran, hayata temiz ve net bir bakış açısı kazandıran mindfulness'ın beyne sağladığı değişim etkisiyle; anksiyete, panik atak ve depresyonu önlediği de sonuçlar arasında yer alıyor. Empatiyi arttırarak ilişkilerdeki bağları kuvvetlendiren, yardımlaşmaya elçi olan mindfulness etkileri iş hayatına da pozitif ivme sağlıyor. Yapılan araştırmalara göre iyimserlik hali ile yargılarından kurtulan, kendine olan güvenini yükselten, amaç ve tercihlerini bilinçli olarak uygulayan bireyler iş hayatında daha üretken ve daha motive biçimde devam ediyor.'' Diyor, aynı zamanda global çapta kumar, sigara, alkol, yemek gibi bağımlılıklardan kurtulmak için de sıklıkla mindfulness'a başvurulduğunun altını çiziyorlar.

Tüm zararlı bulduğunuz alışkanlıkları bırakmak, bilinçli beslenmek, stresi yönetmek, ilişkilerinizi iyileştirmek ve hem hayata hem iş hayatınıza motivasyon kazandırmak için mindfullnes'la tanışmanın tam zamanı…