Milano’nun Kesişim Noktası: Louis Vuitton Via Montenapoleone
YEME & İÇME

Milano’nun Kesişim Noktası: Louis Vuitton Via Montenapoleone

Louis Vuitton, Milano’nun kalbinde, kültür, tasarım ve gastronominin kesişim noktası olan tarihi lokasyonu Louis Vuitton Via Montenapoleone’yi yeniden açıyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 28 Nisan 2025

3 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından Louis Vuitton, Milano’daki tarihi mağazasının kapılarını yeniden açıyor: Via Montenapoleone 2. Bina tamamen yenilendi ve mağaza mimari açıdan büyük bir devrim yaşadı. Mağazanın içinde, Da Vittorio Café Louis Vuitton ve DaV by Da Vittorio Louis Vuitton açılıyor. İtalya’daki ilk restoran konsepti olan bu alanlar, Da Vittorio Restoran grubu ile iş birliğiyle hayat buluyor.

Louis Vuitton ve Milano: Gelenek ve Devrim

Via Montenapoleone’da Louis Vuitton, Milano şehrine, Milanolu geleneğe ve Lombardiya mimarisine saygı duruşunda bulunuyor. Yıllar içinde şehre yaptığı katkılarla, Fransız zarafetini İtalyan işçiliğiyle, yerel doku ve stil ile bütünleştiriyor. Şehirdeki bu bağ, dünyadaki lüks dünyasını hala besleyen bir enerjiye dönüşüyor. Via Montenapoleone’daki yeni yenilenmiş alanların her detayı, Louis Vuitton ile İtalya arasındaki derin bağları ifade ediyor.

Milano Tarzı Yeni Bir Lokasyon

Geç neo-klasik Palazzo Taverna, Via Montenapoleone girişinde, ikonik iyonik sütunları ve tympanilerle yer alıyor. 1835 yılında Ferdinando Albertolli tarafından tasarlanmış ve günümüzde, Milano’nun moda bölgesinin simgesi olan, şehrin asaletini hatırlatan bir ev olarak karşımıza çıkıyor.

İlk kata çıkan merdivenler, Piero Portaluppi’nin Villa Necchi Campiglio’sundan ilham alıyor. Üç kat, parşömenle kaplanmış bir merdiven boşluğunda yer alıyor. Louis Vuitton, bu eski tekniği modern bir dokunuşla geri getirerek daha fazla ışık ve kare desenle, markanın ikonik Damier motifine göndermede bulunuyor. Bu merdivenin her detayı, Milano mimarisine atıfta bulunuyor, adı geçmeyen özellikler ise Palazzo Bagatti Valsecchi’nin büyük merdivenini anımsatıyor.

İlk katta ayakkabılar sergileniyor. Tavanda, Milano’nun giriş hollerinden esinlenilmiş bir tasarım var, alçı ve sıva ile işlenmiş doğrusal bir şekil. Kadın hazır giyim alanı, başka bir Portaluppi tasarımı olan Casa Corbellini-Wasserman’ı yansıtıyor. Özel randevular için ayrılan salon, Amerikalı sanatçı Elisabetta Gudmann tarafından yapılan metal panellerle kaplanmış, renkler beyazdan altına doğru geçiyor.

Her oda ve alan, merkezi atriumdan merdiven boşluğuna kadar, çağdaş sanatın zengin bir koleksiyonunu barındırıyor. Sergilenen sanatçılar arasında Mimmo Paladino, Carla Accardi, Peter Halley ve Alfonso Clerici yer alıyor.

Dekorasyon seçimi de aynı özeni taşıyor, modern tasarımın İtalyan örneklerinden seçilen parçalarla zenginleştiriliyor. Eserler, Milano’daki galerilerden ve tanınmış satıcılardan detaylı bir arayışın ürünü. Alınan tüm eserler restore edilerek, tarihî eser olma özellikleri korunmuş. Luciano Frigerio’nun bir çalışma masası ve Gio Ponti, Ico Parisi, Osvaldo Borsani ve Angelo Mangiarotti gibi isimlerin eserleri dikkat çekici.

Ev Koleksiyonları

Louis Vuitton Ev Koleksiyonları, Via Montenapoleone’de sergilenecek. Milano, Louis Vuitton’un bir katını tamamen tasarıma ayıran ilk mağaza olacak. Ziyaretçiler, Louis Vuitton Ev Koleksiyonları’nın beş temel sütununu gözlemleyebilecek. Bu beş koleksiyon arasında, Milano Tasarım Haftası’nda ilk kez görücüye çıkan Signature Collection da yer alıyor. Objets Nomades koleksiyonu kalıcı bir satış alanına sahip olacak.

Da Vittorio Café Louis Vuitton

Da Vittorio Café Louis Vuitton, Palazzo Taverna’nın eski avlusunda yer alıyor. Via Montenapoleone’den bir korkuluk ve kolonat ile giriş sağlanıyor. Milano’nun merkezine özgü alışılmadık bir avlu: bu, şehirdeki bir bina yerine, çevredeki Brianza bölgesine ait bir villayı andırıyor. Üstü cam bir tavanla kapatılmış, jardin d’hiver tarzında – Cecil Beaton’ın eski bir fotoğrafından ilham alarak tasarlanmış. Zemin, Martin Kline’ın bir tasarımını yansıtan siyah-beyaz renk tonlarında taşlarla işleniyor.

Yüksek Seviye İtalyan Gastronomisi’nin Bir Öncüsü

Da Vittorio Restoranı’nın şefleri, bugün Louis Vuitton Culinary Community’ye dahil olarak, Fransız şef Arnaud Donckele ve Maxime Frederic ile uzun süreli arkadaşlıklarını sürdürüyorlar. Şeflerin bu iş birliği, Fransız ve yerel mutfaklar arasında sürekli bir diyalog teşvik ediyor ve Louis Vuitton’un değerlerini tanıtıyor. Kafedeki menü, “lüks atıştırmalıklar” sunuyor; tanıdık, bol porsiyonlu yemekler, eğlence ve zarafeti eşit ölçüde harmanlayarak yeniden yorumlanmış. Louis Vuitton’un Cerea ailesiyle iş birliğinden doğan Dav by Da Vittorio Louis Vuitton restoranı ise bu mekanda hayata geçiyor.Restoranın iç tasarımı çağdaş, ferah ve kendinden emin bir kimlik taşıyor.