İlkbahar sezonunun özeti
MODA

İlkbahar sezonunun özeti

Güncellenmiş klasiklerden safari ilhamlı gösterişe ilkbaharın en iyileri.

GÜNCELLEME TARİHİ: 9 Mart 2020

Son 50 yıla damga vuran 10 stili sıralamanız istense önce hangilerini söylerdiniz? Benim favorilerim: Mick Jagger ile evlendiği gün giydiği derin dekolteli blazer ceketiyle seksapeli yeniden tanımlayan Bianca Jagger. Başına bağladığı, First Lady stiline bohem dokunuş katan desenli eşarplarıyla Jackie O. Saturday Night Fever'daki üç parçalı beyaz takımıyla John Travolta. İstisnasız tüm buz mavisi kıyafetleriyle Kraliçe Elizabeth. Out of Africa'daki safari stiliyle Meryl Streep. Trençkotlu Kate Moss. Her nasılsa elbiseye dönüştürülmüş jungle desenli yeşil şifon şal içindeki J. Lo... Eğer sıralama konusunda anlaştıysak, size iyi bir haberim var; hepsi bu sezon geri dönüyor.

Bu kadar çok favori görünümün heyecan verici yorumlarla yenilendiği başka bir sezon daha hatırlamıyorum. Geçmişte zaten denenip beğenilmiş bir görünümün nasıl 'yeni' olabileceğini düşünebilirsiniz. O halde, küçük ama dahice dokunuşlarla klasikleri modern klasiklere dönüştüren tasarımcıların dönemine hoşgeldiniz!


Celine - Chloe

Hedi Slimane'ın Celine'i ile başlayalım; koleksiyon adeta 70'lerin gücünü ortaya koyan 63 parçadan oluşan bir sergi! Sınırların yıkıldığı, glam rock rüzgarının estiği, bohem tarzın ve hippilerin doğduğu bu dönemden hatırlayabileceğimiz her şey rafine ve yenilenmiş bir şekilde koleksiyonda yer alıyor. Yüksek belli bol paça pantolonlar, payetli elbiseler, keskin hatlı yaka ve omuzlarıyla jilet gibi ceketler, lüks denim ve sıkı durun, yelekler...

Saturday Night Fever'dan beri bu kadar popüler olmayan yelek, sezonun yıldız parçasına dönüşmüş durumda. Öyle ki, gündüzden geceye dolabımızın kurtarıcısı olmaya aday. Farklı birçok stile kolayca uyarlanabilecek yelekleri, ister Burberry'deki gibi maskülen üç parçalı takımın parçası olarak, ister Louis Vuitton'daki gibi ceketten kurtulup tulum efekti yaratarak ya da Chloé'deki gibi etekle kombinleyerek kullanabilirsiniz.


Chanel

Belki halihazırda bir ceket-pantolon takımınınız vardır ama Brunello Cucinelli'nin yumuşak ahududu tonunu androjen stille buluşturan kruvaze ceketli takımına karşı koyabilir misiniz? Daha genç bir hava istiyorsanız sezonun şort takımlarını denemelisiniz: Tod's'da çocuksu ipekler, Chanel'de flörtöz tüvitler, Saint Laurent'de seksi ve zarif (Fransızlar bu ikisini birleştirmeyi nasıl başarıyorlar anlamıyorum) mikrolar sizi bekliyor.

Artık anlık, çıktığı gibi son kullanma tarihi belli olan trendlerin zamanı geçti. Hepimiz uzun ömürlülük garantisi arıyoruz. Bir parçanın kriterlerimize
uyması içinse sadece yıllarca dayanması değil, aynı zamanda bizi ilk günkü gibi etkilemesi gerekiyor. Her tür takımın proporsiyonu da yeniden ayarlandı; mesela etek ve pantolon belleri yükseldi, bağlandı ya da büzüldü. Altuzarra örneğinde olduğu gibi şimdi odak noktası bel, ardından ise abartısız bacak dekoltesi geliyor. Bluzlara gelince; Clare Waight Keller, Givenchy'de yüksek yakalar, eşarp desenleri ve balon kollarla bluzları başrol mertebesine yükseltti. Bu tür iddialı seçenekleri düz maksi eteklerle veya yeni culotte pantolonlarla kombinleyebilirsiniz.


Givenchy - Salvatore Ferragamo

Tasarımcıların el üstünde tuttuğu feminen güç, sezon podyumlarında bambaşka yüzlerle karşımıza çıktı. Tasarımcılar, güçlü bir görünümün tek bir tarifi ya da kalıbı olmadığını ortaya koyan yeni bir 'normal'i benimsediler. Aynı kadın bir gün Miu Miu'nun keskin hatlı smokin elbisesini, bir başka gün Erdem'in yerleri süpüren romantik dantel tasarımını giyebilir. Sezonu ortak noktada bluuşturansa beyaz. Fazlasıyla bakıma ihtiyaç duyduğunu söylemeye gerek yok; evet, her giydiğinizde kuru temizlemeye götürmek zorunda kalabilirsiniz ama buna değer. Gabriela Hearst'ün sürdürülebilir materyalli, makrame detaylı askılı elbisesi, Dior'un eteği kat kat, işlemeli şeffaf elbisesi, Prada'nın kolsuz, ham ipek tunikleri ile modern ve nostaljik, gösterişli ve rüstik hissini bir arada yaşayabilirsiniz.

Bu dualite algısını en güçlü Alexander McQueen podyumunda gördük; Sarah Burton, en nadide İrlanda ketenlerini alıp 'beetling' tekniğiyle muazzam bir tasarıma dönüştürmüştü. Bu teknik, tahta tokmaklarla dövülen kumaşın sert ve doğal bir parlaklık elde etmesine, kısaca suni deriye dönüşmesine neden oluyor. Geçmişi yüzyıllara dayanan, suni olan her şeyin moda olmasından çok daha önce kullanılan bir teknik. Burton, bu parlak ve sert ketenleri alıp parçalara ayırmış ve bilek kısmı dar, dirsek üstü kabarık kol kesimleriyle bir araya getirip etkileyici bir elbiseye dönüştürmüş. İşte, böylece beyaz bu kez de romantik, görkemli ve aynı zamanda pragmatik bir karaktere bürünmüş.


Max Mara - Prada

Podyumların bir başka hakiminin, safari stilinin de konforla gösterişi buluşturma özelliği dikkat çekici. Bazen cesur ve egzotik, bazen de daha yalın ve minimal versiyonlarıyla birçok koleksiyonda karşımıza çıkıyor. Hermès, klasik çok cepli safari ceketini elden geçirip, bordo deri bir model olarak yorumladı. Kate Spade, safari temasına şöyle bir dokunup geçerek, zarif bir beyaz etek-ceket takım ortaya çıkardı. Max Mara, safari işlevselliğini alıp, kemerli beyaz ceket-pantolon takıma uyarlamayı tercih etti. Dolce & Gabbana, renkli dünyasını safarinin retro havasıyla bir araya getirdi: İmza proporsiyonlarını haki koton ile güncelledi. Bu noktada şunu görmüş oluyoruz; sevilen her siluet, farklı kumaş ve renkleri devreye sokarak kolayca modernize edilebilir.

Konu renklere gelmişken, baharın pastellerini de göz ardı edemeyiz. Liladan Nil yeşiline ve açık mavinin birçok tonuna, pastel neredeyse her koleksiyonda var. The Crown dizisinin etkisi midir bilinmez ama özellikle Kraliçe Elizabeth'in vazgeçilmezi olan açık mavi –sıkı kraliyet takipçilerine göre bu tonu diğer renklerden üç kat daha fazla tercih ediyor- podyumlarda popülerliğini artırdı. Salvatore Ferragamo'da, Paul Andrew pastel maviyi koyu yeşil ile bir araya getirerek güçlü bir kombinasyon yarattı. Zaten, görünen o ki bu ton her renge uyum sağlıyor; çikolata, lime sarısı, uçuk yeşil... Üstelik öyle gözü yorarak değil, gayet sofistike bir şekilde.


Grace Kelly

Peki, eskiden fazla 'tatlı' bulunan pudra tonlarına ne demeli? Bottega Veneta'nın yeni dehası Daniel Lee, en uçuk, varla yok arası maviyi koleksiyonunda birçok parçada kullandı. En başta da markanın meşhur Intreccio ayakkabı ve çantalarında. Bebek mavisi şimdi, 65 yıl önce Grace Kelly'nin To Catch a Thief'te giydiği zamanki kadar çarpıcı görünüyor. Kelly'nin bebek mavisi şifon elbisesi ve onunla uyumlu şalını hatırlar mısınız? Şallar da bu sezon her yerde; Jackie O.'nun tercih ettiği gibi saçta, kemer olarak pantolonda, hatta bluz ve elbise formunda.

Jennifer Lopez'in Grammy'de tropikal desenli, şaldan dönüştürülmüş şifon elbise giyerek sosyal medyayı sallamasının üzerinden 20 yıl geçti. O dönem bu kıyafet hakkında o kadar çok konuşuldu ki, Google sonunda görsel arama işlevini yarattı. İşte, bu da etki yaratan bir elbisenin ne demek olduğunu ortaya koyuyor. Aynı zamanda uzun ömürlülüğün önemi hakkında da bir ders niteliğinde. Aynı elbise, 20 yılın ardından ufak tefek değişikliklerle Donatella Versace İlkbahar/Yaz 2020 podyumuna geri döndü. Tabii, Jennifer Lopez de… Podyumda tam olarak 20 yıl önceki haliyle karşımıza çıkan J.Lo, zamanın sadece kıyafetleri iyileştirmediğini de kanıtlamış oldu.