Fantastik Bir Yüzyıl

Bade Çakar

İlkbahar/Yaz 2022 için yönetmen Marie Schuller ile tekrar bir araya geldiniz. Bu kez nasıl bir filmle, ne tür temalar ile karşılaşıyoruz?
Dice Kayek İlkbahar/Yaz 2021 filmi, 18. yüzyıl Fransız şatosu Chateau d'Aunoy'da fantastik bir anlatım ile karşımıza çıkıyor. Koleksiyonun siluetleri; 18. yüzyıldan ilham alan saray kıyafetleri, 70'lerin hacimleri ve psikedelik baskılı aksesuarlarla yaratılan romantik bir harmandan oluşuyor. Saray kıyafetinin modern yorumuyla sarmalanan bu sezonun kadını, kırsalın taze havasının esintisiyle bir nevi asi bir aristokratı anımsatıyor.

Sizce koleksiyonu bir film eşliğinde anlatmanın ne tür artıları var?
Dice Kayek olarak uzun süre önce fiziksel defile yapmayı bıraktık. Aylarca süren inanılmaz bir çalışma sonucunda, sadece birkaç dakikalık, büyük maliyeti olan bir defile yapmak yerine, dijital sunumlar yapıp, daha büyük kitlelere zaman kısıtlaması olmadan ulaşmaya karar vermiştik. Hatta bu stratejiyle, 2013'te ilk moda filmlerimiz Noir ve Pearl ile İlkbahar/Yaz 2014 koleksiyonunu Paris'te, Grand Palais'nin sinema bölümünde göstermiştik. Bu şekilde daha akılda kalıcı ve sürdürülebilir bir iş yapmış oluyorsunuz.

Bir önceki koleksiyonda daha gizemli bir Dice Kayek kadını vardı. Bu sefer doğa ile iç içe ama cesur bir kadın karşımıza çıkıyor. Koleksiyonun ardındaki ilhamı öğrenebilir miyiz?
Bu sezon ilham kaynağımız doğanın güzellikleri oldu çünkü dünyaca eve kapandığımız zamanlarda doğaya özlemimiz son derece arttı. Koleksiyonda günümüzün klasik parçalarını ve geçmişten gelen detayları bir arada işledik. Güneşin sarı tonlarını, ağacın yeşilini, maviyi psikedelik ve çiçek baskılı ipek elbiselerle, 3D çiçek işlemelerle, rafya işleme ve dantellerle bir araya getirdik. Her aşamasında detaylı bir gözlem, tasarım ve işçilik gücü kullanarak çok taze bir koleksiyon hazırladık.

Hem koleksiyon hem de film ile ilgili sizi en heyecanlandıran şeyler nelerdi?
Marie Schuller, daha yeni bebeği olmasına rağmen, Dice Kayek'le olan gönül bağı nedeniyle çekime altı haftalık oğluyla geldi. Tüm çekimi henüz sütle beslenme döneminde olan bebeği kucağında gerçekleştirdi. Bu bizim için oldukça duygusal ve heyecanlı bir andı.

Dice Kayek'in ikonik mimari çizgileri bu sefer nasıl görünümlerle, akımlarla ve detaylarla bir araya geliyor?
En büyük ilham noktamız mimarlık ve mimari. Yaklaşık 30 sene önce markayı kurduğumuzdan beri bu böyle. Baktığınız zaman, Dice Kayek elbiselerinin geometrik ve mimari temellere oturan bir kalıbı var. Elbiselerde zamanın duygusuyla renkler, uzunluklar veya volümler değişir ama her zaman o mimari yapı sabit kalır. Bir de elbiselere her zaman için insanlardan, dünyanın çeşitli kültürlerinden veya ülkelerden esinlenmeler yansır. Bu sezon koleksiyonda güneşin renklerini, yeşili, maviyi kullandık. Psikedelik veya çiçek baskılı ipek elbiselere, 3D çiçek işlemelere, büyük ayçiçeklerine, rafya işlemelere, dantellere yer verdik. Her aşamasında detaylı bir işçilik barındıran çok taze bir koleksiyon hazırladık.

Sizce hızlı modanın pandemiye rağmen hâlâ baskın olduğu bir dünyada tasarım markalar nasıl bir rol oynamalı?
Pandemi süreci bizleri biraz daha sakinleşmeye, hatta daha dingin olmaya zorlarken, bir yandan da bu karamsar süreçte daha yaratıcı, renkli ve pozitif enerji veren tasarımlar yapmaya teşvik etti. Bu bağlamda, daha sürdürülebilir bir rol oynamak artık hepimizin görevi haline geldi.

Sizi heyecanlandıran planlarınız, hayalleriniz neler?
Gelecekte dijital platformlarda daha fazla yer almak öncelikli hedeflerimiz arasında. Özellikle online store'umuzu daha öne çıkarmak ve online'a daha fazla yatırım yapmak önceliğimiz diyebiliriz.

DİCE KAYEK İLKBAHAR/YAZ 2022 PARİS'TE SUNULDU