Yazar: Ayşe Sarıoğlu
New York'ta 80 yılı aşkın bir süredir şenlik döneminin habercisi olmuş 50.000'den fazla LED ışık ve üç milyon Swarovski kristaliyle kaplı dev bir yıldızla süslenmiş Rockefeller Center Noel Ağacı, 29 Kasım 2023'te yakılacak. Mutlaka görün!
Gerçekten büyülü bir zaman geçirmenizi ve doğrudan Hallmark Noel film setine girmiş gibi hissetmenizi sağlayacak bir başka deneyim de 1949'da açıldığından bu yana hem ziyaretçilerine hem yerel halka bolca kış eğlencesi sunmuş Central Park'taki Wollman Pisti'nde buz pateni yapmak.
Dyker Heights'ı NYC Noel yapılacaklar listenize ekleyin. Brooklyn mahallesinde cömertçe ve güzel bir şekilde dekore edilmiş evleri inceleyin. Saks Fifth Avenue, Beşinci Caddeki tatil ışık gösterisini izlemeyi es geçmeyin. Rockefeller Center'da da buz pateni yapmayı unutmayın.
Hudson Yards'ta Edge, Vessel, The Shed'i ziyaret etmeyi de unutmayın zira şehirdeki en muhteşem Noel dekorasyonlarından bazılarını burada göreceksiniz. Oculus, Brooksfield Place ve Seaport'taki Noel ağaçlarının tadını çıkarın. Brooksfield Place'deki buz pateni pistinde Hudson Nehri'nin kenarında buz pateni yapmak da şahane. Hatta o bölgeye gitmişken bu sonbahar Hall des Lumières'de üretken ve spesifik bir sanat janrına dahil etmek mümkün olmayan ressam Marc Chagall'a (1887–1985) adanmış dijital sergiyi görebilirsiniz. Bu sürükleyici sergide sanatçının repertuarında yer alan tüm temalar ve görseller, iç içe geçmiş kesit görüntüler gibi duvarlara yansıtılıyor. Bunlar yine Chagall'ın kültürel evreninin bir parçası olan klasik müzik, klezmer ve cazdan kısa alıntılarla tamamlanıyor. Fantastik hayvan kitabı, sirklerdeki, masallardaki ve operadaki muhteşem karakterlerin yanı sıra sanatçının kendi döneminin kolektif deneyimleriyle yankılanan zengin yaşam deneyimlerini şiirsel bir şekilde anlatıyor. Kelimenin tam anlamıyla büyüleyici! Adresi ise 49 Chambers Street.
RUTH ASAWA : THROUGH LINE
Ruth Asawa (1926–2013) için çizim bir ağırlık merkezi işlevi görüyordu. Bu aktiviteyi "en büyük zevki ve en zoru" olarak tanımlıyordu. Artık tel heykelleriyle geniş çapta tanınmasına rağmen Asawa her gün resim yapıyordu. Bu sergi, Asawa'nın çalışma- larında geçiş çizgisi olarak çizimi öne çıkarıyor. Tematik olarak düzenlenen ve sanat yapma konusundaki araştırmacı yaklaşımından ilham alan sunumda, daha önce sergilenmemiş 100'den fazla eser yer alıyor. Sanatın teknik değil, öğrenmeye, sorgulamaya ve paylaşmaya yönelik bir yaklaşım olduğuna inanan Asawa'nın eserleri 15 Ocak'a dek Whitney Museum'da izleyicisi ile buluşuyor.
We Tried To Worn You! Environmental Crisis Posters 1970-2020
Bu sergideki her poster bir başarısızlıktır; bir mesajı iletme konusundaki grafik niyetlerinde başarısız olmaları anlamında değil; daha ziyade davranışları başarılı bir şekilde değiştirmede başarısız olmaları bakımından. Bu posterlerde sergilenen çevre sorunlarının neredeyse tamamı ya devam ediyor ya da daha da kötüleşti. Bununla birlikte, bu etkileyici görüntüler, dikkatleri farklı ve özel kaygılara çekerek çevre sorunlarına ilişkin kamusal tartışmanın sınırlarını şekillendirdi. Öne çıkan bu anlatılar çevresel krizlerin görünürlüğünü artırırken, tarihsel olarak bu sorunların sistemik nedenlerini maskelemiş ve yapısal eşitsizlikleri göz ardı etmiş. Ayrıca bir eleştirmenin "gas masks and honey bees" olarak adlandırdığı, çoğu çevresel poster mesajıyla ilişkilendirilen net bir görsel kültüre de büyük ölçüde güvendiler. Ülke veya sorun ne olursa olsun grafik bir aynılık yarattılar. Bu sergi, bu kinayelerden kaçınarak tuhaflıktan kıyamete kadar uzanan bir tarza sahip posterler aracılığıyla çevre aktivizminin küresel tarihini ortaya koyuyor. Poster House'da 25 Şubat'a kadar görülebilir.
Copy Machine Manifestos: Artists Who Make Zines
Copy Machine Manifestos: Artists Who Make Zines, Kuzey Amerika'da üretilen, sanatçıların elli yıllık fanzinlerinin zengin tarihine adanan ilk sergi. 1970'lerden bu yana genellikle bir fotokopi makinesiyle hazırlanan, metin ve görsellerden oluşan kitapçıklar olan fanzinler, ana akım kültürün dışında faaliyet gösteren birçok kişiye ses ve görünürlük kazandırdı. Sanatçılar, iletişim ve topluluk oluşturmada medyanın temel rolünden yararlandı. Bunu da tüm mecralarda sanat yapımına yönelik maddi ve kavramsal yaklaşımları dönüştürmek için kullandı.Kanonları genişleten bu sergi, fanzinlerin punk ve sokak kültüründen kavramsal, queer ve feminist sanata kadar çeşitli alt kültürler ve avangart uygulamalarla olan ilişkisini belgeliyor. Ayrıca fanzinlerin kolaj, el sanatları, film, çizim, resim, performans, fotoğraf, heykel ve video gibi diğer ortamlarla kesişimlerini de inceliyor. Yüzden fazla sanatçının binin üzerinde işinin yer aldığı Copy Machine Manifestoları, fanzinlerin sanatsal üretim açısından önemini ve Kuzey Amerika'daki algısını gösteriyor. Sergi, 31 Mart'a kadar Brooklyn Museum'da görülebilir.
