Paris’te Bir Chanel Günü

Yazar: Bade Çakar

Chanel’in yeni parfümü Chance Eau Splendide’in global lansmanının sabahı şansımızın yüksek olacağı bizi uyandıran sımsıcak güneşle belliydi. Güzel bir bahar havası, tüm duyulara hitap eden bir koku ve eğlenceli bir program… Chanel ailesinin özel bir üyesi haline gelen, stiliyle her daim ilham veren Cansu Akın ile Paris sokaklarında geçirdiğimiz sabah saatlerinde, Chanel’in klasik çizgileriyle harmanlanan eklektik stiline hayran kalmamak mümkün değil. “Zarafetin ayrıntılarda gizli olduğuna inanırım,” diyen Cansu, Chanel kadınının tarifini adeta üzerinde taşıyordu. Zamansız ama cesur, sade ama güçlü… Chanel parçalarını kendi karakteristik tarzıyla bir araya getirerek modayı kişisel bir anlatım biçimine dönüştürüyor.

Paris, Cansu için her zaman özel olmuş. “Sanki doğal bir sahne gibi,” diyor. Chanel’le olan bağı da bu şehirde her adımda daha da güçlenmiş. Bu özel lansmanda ise Paris, onun için sadece bir arka plan değil, hikâyenin ta kendisiydi. Cansu’nun Chanel ile ilişkisi sıradan bir marka-influencer iş birliğinin çok ötesinde. “Chanel’le yolculuğum bir bağ kurmak gibiydi,” diyor. “İlk günden itibaren sanki bir aileye dahil olmuş gibiydim. Her iş birliği, her etkinlik yeni bir hikaye gibi.” O yüzden bu lansman da onun için yalnızca yeni bir parfüm tanıtımı değil; yıllardır kurulan bu özel ilişkinin yeni bir halkası. Yeni Chance Eau Splendide’in ruhu, Chanel’in mirasını ve çağdaş kadının enerjisini bir araya getiriyor. Parfüm, kırmızı frambuazın tatlı ve enerjik etkisiyle açılıyor, ardından gülgeranium ve menekşenin zarif ama karakterli dokunuşlarıyla derinleşiyor. “Kokladığım anda enerjim değişti,” diyor Cansu. “Hafif ama güçlü, feminen ama çok genç bir ruh taşıyor.” Olivier Polge’un yarattığı bu koku, tam da Chanel’in şansa yüklediği anlamı taşıyor: Cesaretle yaratılan bir ihtimal.

Lansman alanına adım attığınızda kendimizi bir Chanel temalı oyun parkında buluyoruz. Evet, tam anlamıyla bir oyun alanı! Renkli ışıklar, ‘Şansını Dene’ sloganıyla çevrili oyunlarla dolu bir alan… Burada her şey şansla ilgili; ama rastgele değil, bilinçli ve cesurca alınan bir şans. Cansu’nun favori anları da işte burada gizli: “Dünyanın dört bir yanından gelen içerik üreticileriyle birlikte oyunlar oynadık, içerikler ürettik… Hepsi müthiş keyifliydi.”

Günün finali ise başlı başına büyüleyiciydi. Chance Eau Splendide kampanya yüzü olan Angèle’in, Jean-Pierre Jeunet imzalı kısa film gösteriminin ardından sahneye çıkması, lansmanın adeta bir sinema sahnesine dönüşmesini sağladı. Cansu’nun da dediği gibi, “Filmde izlediğimiz anın 10 dakika sonra gerçek olması… Sanki hep birlikte şansın içinde yürüyorduk.”