Tasarımcıların Gözünden Modada Sürdürülebilirlik ve Dijital Dönüşüm
IFCO Fuarı’nda yer alan tasarımcılardan Arzu Kaprol, Fulya İlkmen, Meltem Özbek, Tuba Ergin ve Ece Öney ile konuştuk.
GÜNCELLEME TARİHİ: 6 Ekim 2023
Röportaj Ece Büyükçolpan
ARZU KAPROL

IFCO Fuarı'nın markanız için önemini nasıl tanımlarsınız?
IFCO Fuar bünyesinde önemli yabancı alıcıların ve mağazaların gelmesi, katılımcılar ve tüm tasarım sektörü için heyecan vericiydi. Uzun zamandır kurmak istediğimiz birkaç mağaza bağlantısına bu şekilde ulaşma şansı yakalıyoruz. İkinci sezondur katıldığımız bu fuarın getirilerinden oldukça memnunuz.
Sürdürülebilirlik markanız için ne ifade ediyor?
Sürdürülebilirlik, ustam Masterine Tülin Bilen'in de dediği gibi, öncelikle bir sağlıklı düşünme sistemi. Bir bütünden hareket edilerek, sürdürülebilirlik; yaşamdan herkesi, her canlıyı, her varlığı kapsadığın, bir saygı prensibi üzerine birlikte bir yaşamı inşa ettiğin bir süreç. Bu yüzden, bence sürdürülebilirlik; yaşamda, insan ve doğada bütün varlıkların bir uyum içinde yaşadığı sistemde var olmaya devam etmek ve bunun prensiplerini kurmaktır. Biz marka olarak, uzun yıllardır sürdürülebilirliği yaşamımıza entegre etme yollarını arıyor ve inşa etmeye çalışıyoruz. Kumaş seçimlerimizden tasarım uygulamalarımıza, üretim süreçlerimizden lojistiğimize kadar her alanı detaylı düşünüyor ve sürdürülebilirlik prensiplerine göre tasarlıyoruz.
İmza tasarımlarınız neler? Bu fuarda özellikle yer verdiğiniz bir seçkiniz var mı?
Arzu Kaprol markasının imzası haline gelmiş farklı özelliklerimiz var. Öncelikle Arzu Kaprol tasarımı kıyaferlerin ortak özelliği, kıyafetin vücuda temas ettiği kısımlarda bulunan detaylar ve tabii birçok tasarımımızda dikkat çeken biye kullanımlarımız. Daha geniş bir skalada baktığımızda ise K by Kaprol kaftan koleksiyonu, artık müşteri kitlemizin her sezon heyecanla beklediği tasarımlar oldu. IFCO özelinde de ağırlıklı olarak bu şehir kaftanlarımıza yer verdik.
Modada dijital dönüşümü markanıza nasıl uyarladınız?
Teknoloji ve dijitalleşmeyle uzun yıllardır uğraşıyoruz. Bunun etkilerini koleksiyonlarımızın her aşamasında; tasarım, üretim ve sunum tekniklerinde kullanıyoruz. Bütün bunları yaparken teknoloji bizim için insanın merkezinde olduğu bir inovasyon değeri taşıyor. Bu kapsamda, koleksiyonun özellikle online iletişim alanlarında ve doğru kanallarda yer alması için teknolojiyi kullanmaya devam ediyoruz.
"Bence sürdürülebilirlik; yaşamda, insan ve doğada bütün varlıkların bir uyum içinde yaşadığı sistemde var olmaya devam etmek ve bunun prensiplerini kurmaktır. Biz marka olarak, uzun yıllardır sürdürülebilirliği yaşamımıza entegre etme yollarını arıyor ve inşa etmeye çalışıyoruz."
Sürdürülebilirlikten bahsediliyorken, trend olan parçalar tasarımlarınızda ne ölçüde etkili?
Tasarım zamanın ruhunu okumaktan geçiyor. Bu sebeple aslında farkında olmadan zamanın ruhunu yakalayan her tasarım, aynı zamanda trendin de bir parçası oluyor. Trendi yakalamak gibi bir kaygıyla hiçbir zaman hareket etmiyoruz. Ama zamanın ruhu, o anın siluetini yakaladığı için bizim koleksiyonlarımız da doğal olarak bunun bir parçası oluyor. Önemli olan, zamansızlığı yakalarken trendlerle eskimeyecek tasarımları yapmak. Dolayısıyla bir anlamda geleceğin klasiklerini oluşturuyoruz.
Moda ve teknolojiyi bir araya getirmiş bir tasarımcısınız. Modada mevcut dijital dönüşüm sizi tatmin ediyor mu? Bu fuar, markanızın dijital yorumunu düşünürsek, sizin için nasıl bir fırsat oldu?
Bu fuarda her ne kadar daha "merchandising" odaklı tasarımlara yer verdiysek de giyilebilir teknolojiler uzun süredir benim ilgi alanım. Bunun yanı sıra Bilişim Vadisi'nde "Giyilebilir Teknolojiler Koordinatörlüğünü" üstlenmemle birlikte hayatımda daha da büyük bir yere sahip oldu. Giyilebilir teknolojiler ve bu alanda yapılan tasarımları, moda perakende alanında önce sağlık alanında görmeye başlayacağız. Bu kapsamda bedenin yaşamsal verilerini koruyan bir kıyafet yapma fikri birçok projeden biri.
"Akıllı Ceket" oldukça yenilikçi bir tasarım. Fuarda yer verdiğiniz tasarımlar arasında da böyle yenilikçi parçalar var mı?
Bu fuar, markamızın daha "merchandising" odaklı tasarımlarını, potansiyel mağaza alıcılarına sunduğumuz bir alan. Gelecek, teknolojik tasarım parçalarını da bu fuarda görmekten büyük mutluluk duyarız.
FULYA İLKMEN

IFCO Fuarı'nın markanız için önemini nasıl tanımlarsınız?
Markamız, ülkemizin kalite ve tasarım yeteneklerini dünya çapında temsil eden bir tekstil markasıdır. IFCO Fuarı, bu misyonumuzu daha da güçlendirmemize yardımcı olacak bir platform sunuyor. Bu fuar, dünya genelinde müşterilere ulaşma, yeni iş bağlantıları kurma ve koleksiyonlarımızı genişletme fırsatı sağlıyor.
Sürdürülebilirlik markanız için ne ifade ediyor?
Sürdürülebilirlik, markamız için önemli bir değer. Hem çevresel hem de etik açıdan bu sorumluluğu taşıyoruz. Geri dönüşümlü malzemelerin kullanımı, adil işçilik uygulamaları ve dünya genelinde kiralama şirketleriyle iş birliği sürdürülebilirlik ilkelerimizin temelini oluşturuyor. Bu sayede markamız, çevreye ve topluma olan sorumluluğunu yerine getiriyor.
İmza tasarımlarınız neler? Bu fuarda özellikle yer verdiğiniz bir seçkiniz var mı?
İmza tasarımlarımız rahatlığı lüks detaylarla birleştiren özgün parçalardır. "Couture" detaylarını hazır giyime entegre ederek müşterilerimize zarif ve konforlu seçenekler sunuyoruz. Bir örnek olarak taşlı büstiyerlerimiz imza tasarımlarımızın öne çıkan parçalarındandır.
Modada dijital dönüşümü markanıza nasıl uyarladınız?
Markamız, dijital dönüşümü online satış platformlarını geliştirme ve sosyal medyayı aktif olarak kullanma yoluyla benimsemiştir. Bu sayede dünya genelindeki müşterilere kolay erişim sağlıyor ve markamızı daha geniş bir kitleye tanıtıyoruz.
Sürdürülebilirlikten bahsediliyorken, trend olan parçalar tasarımlarınızda ne ölçüde etkili?
Trend parçalarını tasarımlarımıza entegre ederken sürdürülebilirlik ilkemizi göz ardı etmiyoruz. Geri dönüşümlü malzemelerin kullanımını ve enerji verimliliğini artırıp atık azaltma uygulamalarını benimseyerek trendlere uyarken çevreye de saygı duyuyoruz.
Markanızın hikayesi nedir? Modada akıllı giyimi markanız açısından nasıl yorumlarsınız?
Markamız, günlük giyim ile "couture" detaylarını bir uyum içinde birleştirerek müşterilerimize rahatlık ve lüksü bir arada sunmakta. Akıllı giyim, markamızın geleceğe yönelik vizyonunun bir parçası, teknolojiyi giyimle birleştirerek müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik senelerce kullanabileceği parçalar tasarlamayı hedefliyoruz.
"Sürdürülebilirlik, markamız için önemli bir değer. Hem çevresel hem de etik açıdan bu sorumluluğu taşıyoruz. Trend parçalarını tasarımlarımıza entegre ederken sürdürülebilirlik ilkemizi göz ardı etmiyoruz. Geri dönüşümlü malzemelerin kullanımını ve enerji verimliliğini artırıp atık azaltma uygulamalarını benimseyerek trendlere uyarken çevreye de saygı duyuyoruz."
MELTEM ÖZBEK

IFCO Fuarı'nın markanız için önemini nasıl tanımlarsınız?
IFCO Fuarı, yabancı ve yerel müşterilerle buluşma imkanı ve "The Core Showroom" adı altında İTKİB'in bize birliktelik sağlaması çok değerli.
Sürdürülebilirlik markanız için ne ifade ediyor?
Sürdürülebilirlik, bizim her konuda markamıza adapte ettiğimiz bir süreç. Tasarımlarımızda kullandığımız kumaşlar sezonlar içinde devam etmek ve tasarımlarımız her zaman kendi DNA'sını koruyor. En büyük esin kaynağımız yine kendi DNA'mız.
İmza tasarımlarınız neler? Bu fuarda özellikle yer verdiğiniz bir seçkiniz var mı?
Her yaz sezonunda yer verdiğimiz asimetrik formlu dekolteli elbiseler yaz sezonu için, kış sezonu içinse yine asimetrik formlu elbise ve takımlarımızdır.
Modada dijital dönüşümü markanıza nasıl uyarladınız?
Son 4 sezondur kampanya videomuzu ve görsellerimizi dijital ortamda paylaşarak sezonlarımızı müşterilerimizle buluşturuyoruz.
Sürdürülebilirlikten bahsediliyorken, trend olan parçalar tasarımlarınızda ne ölçüde etkili?
Trendler tabii ki her zaman markamıza ilham oluyor. Fakat ölçüsüne bakarsak tasarımlarımızı koruyup onları tasarımımıza adapte ediyoruz.
Aslında Uluslararası İlişkiler bölümü mezunusunuz. Modanın global ilişkilere yön verdiğini düşünüyor musunuz? Malum, iklim krizinin tasarımcıları sürdürülebilir tasarımlara yönelttiği aşikar. Siz de markanızın sürdürülebilirliğini bu fuarda öne çıkarıyor musunuz?
Evet, İİKİ'de öncelikle bu bölümü okumuşum. Tasarım okumak ve onun dünyası bambaşka bir ruh. Uluslararası ilişkiler okumak başka bir yönden de dünyaya bakmamda katkıda bulundu. Tabii ki de her sürecimizde koşulları takip ederek ve güncel kalarak ilerliyoruz.
"Sürdürülebilirlik, bizim her konuda markamıza adapte ettiğimiz bir süreç. Tasarımlarımızda kullandığımız kumaşlar sezonlar içinde devam etmek ve tasarımlarımız her zaman kendi DNA'sını koruyor. En büyük esin kaynağımız yine kendi DNA'mız."
TUBA ERGİN

IFCO Fuarı'nın markanız için önemini nasıl tanımlarsınız?
IFCO Fuarı, IKIB tarafından düzenlenen yerli ve yabancı birçok satın almacının markalarla buluştuğu çok önemli bir platform. IFCO çatısı altında ''The Core'' alanında tasarımcı markalara özel bir bölüm ayırıyor. Ve dünyanın farklı yerlerinden üst düzey departman mağazaları ve butiklerin satın alıcıları ile bir araya gelme imkanı sağlıyor. Geçmis yıllarda da çok verimli geçen bu fuar sayesinde kendi bünyemize irili ufaklı yeni birçok müşteri katmış bulunmaktayız.
Sürdürülebilirlik markanız için ne ifade ediyor?
2010 yılından beri takip ettiğim ve uygulamakta olduğum sürdürülebilirlik felsefesi markamın DNA'sında çok köklü bir yer tutmakta. Gerek malzeme seçimleri gerek çalışma ve üretim metotları; sıfır stok uygulaması ya da ağırlıklı olarak sipariş üzerine üretim metotlarını uygulamaktan tutun, atık malzeme dönüşümüne kadar çok geniş bir skalada bu felsefeyi takip ediyor ve uyguluyoruz.
İmza tasarımlarınız neler? Bu fuarda özellikle yer verdiğiniz bir seçkiniz var mı?
Asimetri, pilise ve doku oyunları; kumaş, malzeme kalıp ve isleme baskı tekniklerinde inovasyon ve yenilik benim için çok önemli. Bu izleri taşıyan ürünler için imza tasarımlarım diyebilirim. Yenilikçi, iddialı ancak giyilebilir, modadan bağımsız zamansız parçalar üretmeye gayret ediyorum. Bu fuarda 2024 yaz koleksiyonumuz olan ''Sirenaissance'' adını verdiğim sualtından özellikle saydamlık, akışkanlık ve iletkenlik üzerine kurduğum deniz anasının saçaklarından, incilerden, degrade geçişlerden ve yine doku oyunlarından oluşan renkli ve sıcak bir koleksiyon oluşturduk. Yaz gecelerinin ve günlerinin davetlerinde keyifle giyilebilecek bir koleksiyon hazırladık.
Modada dijital dönüşümü markanıza nasıl uyarladınız?
Dijital dönüşüm uzun bir süredir hayatımızda. Bizde günün ihtiyaçlarını gerek takip ederek gerekse öncülük yaparak çok önce başladık. Dijital defilelerden 3D modellemeye, online mağazamızın alt yapısını kuvvetlendirmekten sosyal medya kanallarına yoğunlaşmaya kadar birçok çalışma içerisindeyiz. Görselliğin, ürün ve konsept çekimlerinin kalitesini her gün artırmaya yönelik çalışıyoruz.
Sürdürülebilirlikten bahsediliyorken, trend olan parçalar tasarımlarınızda ne ölçüde etkili?
Ben modada zamansızlık ve trendlerden bağımsız olmaya inanıyorum. 10 sene önce satın aldığınız bir ürünü günümüzde de severek kullanabiliyor olmanız o tasarımı değerli kılıyor ve sürdürülebilirliği destekliyor.
Sürdürülebilir tasarımların Türkiye'deki öncülerinden birisiniz. Bu fuarın modada sürdürülebilirliği desteklediğini düşünüyor musunuz?
Bu fuar Avrupa'nın en büyük fuarlarından birini. Çok farklı markaların ürünlerini sergilediği bu platformda sürdürülebilirlik felsefesini uygulayan kadar henüz başlamamış markalar da bulunmakta. Ancak fuar organizasyonu; sektörün döngüsü ve sürdürülebilirliği, ihracatın artısı, markaların ömrü ve ilerlemesi acısından çok değerli.
Tasarımlarınıza ilham olan temel unsurlar sanat, doğal malzemeler, teknoloji ve sokak kültüründen hangi parçalara bu fuarda özellikle yer verdiniz?
Doğal malzemeler ve yine doğa çıkışlı bir koleksiyon: ''Sirenaissance''. Taşlanmış ipek, organze, cupro, organik denim, keten ve dönüştürülmüş polyester gibi malzemeler kullandım. Sokak kültürü siluetlerimize ilham verirken; yeni doku oyunları, pilise ve işleme tekniklerine yer verdik.
"Ben modada zamansızlık ve trendlerden bağımsız olmaya inanıyorum. 10 sene önce satın aldığınız bir ürünü günümüzde de severek kullanabiliyor olmanız o tasarımı değerli kılıyor ve sürdürülebilirliği destekliyor."
ECE ÖNEY

IFCO Fuarı'nın markanız için önemini nasıl tanımlarsınız?
İlk defa IFCO The Core Fuarı'na bu sene katıldık. Moda sektörünün farklı dallarından insanlarla tanışmak ve yeni iş imkanları için iletişime geçmek güzeldi.
Sürdürülebilirlik markanız için ne ifade ediyor?
Dikkat çekici ve zamansız tasarımlar yapmaya özen gösteriyoruz. Böylelikle sezon olarak değil, satın aldığımız kumaşlar bitene kadar elbiselerimiz showroom'umuzda mevcut oluyor. Üretimlerimizi lokal olarak İstanbul'da yaptırıyoruz ve sipariş adetlerimizin dışına çıkmadan az adetli üretim yapıyoruz.
İmza tasarımlarınız neler? Bu fuarda özellikle yer verdiğiniz bir seçkiniz var mı?
Her sezon çok beğenilen 3 ya da 4 model elbisemiz kesin oluyor. Bunun dışında senelerdir showroom'umuzun vazgeçilmezi olan modellerimiz de var. Hala eskisi gibi ilgi görüyorlar. Genelde modern kesimli payet elbiselerimiz ve halkalı jarse modellerimiz imza tasarımlarımız arasında. Bu fuarda SS24 koleksiyonumuz olan "The Divine Feminine" koleksiyonunu tanıttık ve aynı zamanda çok satan imza tasarımlarımıza da bir bölüm ayırdık.
Sürdürülebilirlikten bahsediliyorken, trend olan parçalar tasarımlarınızda ne ölçüde etkili?
Trendleri tabii ki de takip ediyoruz ancak tasarımlarımızın zamansız olması bizim için daha önemli. Viola&Vesper'dan aldığınız bir elbiseyi üzerinden ne kadar zaman geçse de modası geçtiğini düşünmeden giyebilmeniz, bizim hedefimiz.
"Trendleri tabii ki de takip ediyoruz ancak tasarımlarımızın zamansız olması bizim için daha önemli."




