Samimi güzel Miley Cyrus

Ceylan Yeniacun/Cosmopolitan

Miley Cyrus’la Los Angeles’ta Toluca Gölü kenarındaki malikânesinde buluşuyoruz. Beni yatak odasında ağırlamak istediğini belirtiyor ve memnuniyetle kabul ediyorum. Odası tahmin edersiniz ki oldukça büyük bir alanı kaplıyor. İlk bakışta odanın belli yerlerine yerleştirilmiş gitarlar dikkatimi çekiyor. Hepsinin babası Billy Ray’e ait olduğunu söylüyor.Bir duvar ise yüzlerce fotoğrafla kaplanmış. Küçükken babasıyla Sea World’de çekilmiş bir kare, nişanlısı Açlık Oyunları-Hunger Games’in yıldızı Liam Hemsworth’le nişanlandıktan birkaç saat sonra çekilmiş bir kare… Bunun gibi Miley’nin geçmişten günümüze kadar olan 20 yıllık hayatının özeti olarak tanımlayabileceğimiz onlarca fotoğraf karesi arasında zaman yolculuğuna çıktıktan sonra iPhone’undaki fotoğrafları gösteriyor. Sevgilisi, köpekleri ve televizyon filmi Liz&Dick’den eğlenceli fotoğraf kareleri dikkatimizi çekiyor. Ekose desenli elbisesi, tek tarafı tıraşlanmış platin sarısı saçlarıyla ne kadar özgüvenli olduğunu gözler önüne seriyor. O, birçok ünlünün aksine sadece Miley olmaktan dolayı çok mutlu!

Aşk, aile, müzik ve oyunculuk arasında seçim yapmanız gerekse hayatınızda bunlardan hangisi sizi en çok tatmin ediyor?

Kesinlikle Liam’la olan ilişkim çünkü onunlayken kendimi çok güvende ve rahat hissediyorum.Ama işim söz konusu olduğunda kesin bir şey söylemem çok zor. Kötü senaryoları da her zaman düşünüyor olmak gerekli.

Albüm çalışmaları nasıl gidiyor?

Albüm şu an en çok ilgilendiklerimin başında geliyor çünkü Hannah Montana devam ederken böyle bir albüm yapmak imkansızdı. Bir yandan televizyon bir yandan albüm olmuyor. Miley Cyrus olarak Hannah Montana’nın önüne geçmemeliydim. Bir bakıma iki kişinin kariyerini yürütüyordum. Şimdiyse sanki yeniden meşhur oluyor gibiyim. Bu iki yıl içinde hayranlarıma gerçek beni gösterdiğimi düşünüyorum. Artık herkes dizide canlandırdığım karakterin gerçek ben olmadığımı anlamış oldu.

Sizce hayranlarınız “Hannah Montana” ve Miley Cyrus’ı tek bir birey olarak mı düşünüyorlardı?

Olabilir. Diziyle birlikte ben de büyüdüm. Çocukluktan genç kızlığa adım attım ama hiçbir zaman gerçek hayatımda rol yapmadım. Prenses gibi davranıp sahte gülümsemeler asla bana göre değil.

Yeni albümünüzde birçok yeni isimle çalışıyorsunuz bu seferki diğerlerine göre daha mı farklı?

Mary J. Blige ve Tyler’la birlikte şarkı yazdım. Şarkının albümde olmasını çok istiyorum. Hip-hop tarzında bir albüm yapmak gibi bir düşüncem yok. Ben ne Rihanna ne de Nicki Minaj olmak istiyorum. Ben küçükken babam, Dolly Parton ve Johnny Cash dinletirken annem Metallica dinletirdi. Böyle bir evde büyüyen biri olarak tahmin edersiniz ki albümüm de bunların karışımı olabilir.

Rihanna ve Nicki Minaj gibi olmak istemediğinizi belirttiniz. Onlardan farklı olduğunuzu mu söylemek istiyorsunuz?

Katy Perry hayatına Katy Perry olarak devam etsin, Rihanna yine aynı şekilde Rihanna olarak devam etsin ben de Miley olarak hayatıma devam edeyim çünkü herkes için bir yer var. Ama ne zamanki biri ortaya çıkıyor ve Lady Gaga’ya bakıp “evet ben de öyle olursam ünlü olurum” diyor işte o zaman problem oluyor.

Genellikle ne dinliyorsunuz?

Frank Ocean’ı çok dinliyorum. Ayrıca onu takdir ediyorum; korkusuzca eşcinsel olduğunu kabul etti. Çünkü birçok isim kariyerini etkileyeceğini düşündüğü için bunu açıklamaya korkuyor. O ise bunu umursamadı. Bence bu, Frank Ocean’ı daha da büyük biri yaptı.

Gerçekten mi?

Evet, şimdi eskiye oranla çok daha fazla hayranı var. Hayatınızın sonuna kadar kimin size sadık kalacağını merak ediyorsanız hemen söylüyorum; eşcinseller ve Brezilyalılar.

Neden Brezilyalılar?

Bilmiyorum! Ben küçükken babam söylemişti. En son turnem Brezilya’daydı ve bir gecede 20 bin kişi konserime gelmişti inanılmazdı.

Son filminiz So Undercover’dan bahseder misiniz?

Hannah Montana biter bitmez bu filmin çekimlerine başladık. O, filmde gördüğünüz kişiyle şu an karşınızda oturan kişi arasında dağlar kadar fark var. Filmi izleyen ardından albümümü dinleyen biri benim için “Bu kız ne yapmaya, kim olmaya çalışıyor” diyebilir. Çünkü geçen süre içinde kendimi buldum.

Bu durum oyunculuğa karşı bakış açınızı değiştirdi mi?

Hayır ama oyunculuğu şu sıralar arka plana attım. Two and a Half Men dizisinde bir süre rol almak keyifliydi ama üç ay boyunca bir filmde yer almak bazen bunaltıcı olabiliyor. O rolü sevebilir ya da nefret edebilirsiniz ama ne olursa olsun çekimler bittiğinde filmin izleyiciyle buluşmasına yardımcı olmalısınız.

Gelelim aşka… Nişanlınız Liam’ı her daim seksi buluyor musunuz?

Kesinlikle! Ona bakıyorum ve şöyle diyorum “Aman Tanrım yine çok seksisin!” Başka bir gün diyelim ki hava çok sıcak ve ben havuzdayım o da tişörtünü çıkarıyor ve havuza atlamak için hamle yapıyor... Yine gözlerimi üzerinden alamıyorum. Sevgilimin bir sürü fotoğrafını çektim ve telefonumda duvar kağıdı yaptım. Böylece ondan mahrum kalmıyorum. Geçen gün en yakın arkadaşım telefonuma bakıp “Bu fotoğraftaki yakışıklı kim” dedi. Gururla “O benim sevgilim” dedim.

Hunger Games-Açlık Oyunları filminde milyonlarca kadın ona hayran kaldı...

Normalde çok daha yakışıklı. Filmlerde rol gereği sakalları kesiliyor ve olduğundan da genç duruyor. Açlık Oyunları’nda da saçını boyadılar bambaşka biri gibi oldu.

Daha önceden Nick Jonas ve Justin Gaston’la da flört ettiniz. Geriye dönüp baktığınızda ne düşünüyorsunuz?

Şu an çok mutluyum benim için de önemli olan bu. Doğru erkeği bulmak hiç kolay değil ama ben çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Kadınların hepsi artık şunun farkında: Erkekler ilişkide bizler kadar duygusal değiller.

Babanızla aranız nasıl? Geçtiğimiz günlerde üç gün, üç gece düğün yapacağınızı açıkladı...

Benim hakkımda ne söylediğini gerçekten de bilmiyorum! Bazen aramızda iletişim kopukluğu olabiliyor ya da onun söylemediklerini söylemiş gibi yazıyorlar.