Phılo ve celıne için bir dönemin sonu

Phoebe Philo, on sene boyunca kreatif direktörlüğünü yürüttüğü ve muazzam bir çizgiye getirdiği Céline'i tıpkı tasarımlarında yaptığı gibi, zarafetle ardında bıraktı.

Işık Cansu Canayak

Moda endüstrisi için hem kısa hem uzun sayılabilecek bir sürede, on senede kreatif direktörlüğünü yaptığı Céline'i, gücünü sadeliğinden alan kadınların markası haline getirip minimalizmde yeni bir süreç başlatan Phoebe Philo, 2017'yi geride bırakırken Céline'den ayrılmaya karar verdiğini açıkladı. Yani önümüzdeki ay sunacağı 2018 Sonbahar/Kış koleksiyonu, Céline için hazırladığı son çalışma olacak.Bu karar, onu ve markayı yakından takip edenlerde büyük bir şaşkınlık yaratmadı. Çünkü çevresindekiler, özel yaşamı hakkında aslında tam bir kapalı kutu olan Phoebe'nin bir süredir şehirden uzak yaşamın çekiciliğinden bahsettiğini biliyordu. Chloé'de Karl Lagerfeld'den devralarak 2006'ya kadar sürdürdüğü kreatif direktörlük görevinden ayrıldıktan sonraki üç yılını sadece ailesine ayırdığını da hatırlayacak olursak, Philo'nun bu son kararını anlayabiliyoruz. Hatta LVMH grubu başkanı Bernard Arnault'nın iki yıl boyunca sürdürdüğü ısrarı olmasaydı belki de zaten mesleğe hiçbir zaman dönmeyecek, ailesiyle birlikte ülkesi İngiltere'de yaşamaya devam edecekti. Arnault onu ancak Céline için Londra'daki evinden çalışabileceğini, sadece gerektiğinde Paris'e gelmesinin yeterli olacağını söyleyerek yumuşatabilmişti.

Bu altyapıya bir de modaevinin baş yöneticisi Marco Gobbetti'nin bir süre önce Burberry'ye geçmesi ve Burberry'nin uzun yıllardır kreatif direktörü olan Christopher Bailey'in de görevinden ayrılmasını; 'Acaba Philo, Gobbetti ile beraber Burberry'ye mi transfer olacak' sorularını ekleyince görüyoruz ki, aslında Philo'nun Céline'den geri çekilişi ne ani bir karar ne de modaevinin hazırlıksız yakalandığı bir kötü sürpriz. Yine de biz bu yazıyı hazırlarken görevini kimin devralacağı belli değildi, Philo'nun bundan sonra nereye geçeceği veya sektöre geri dönüp dönmeyeceği de. Sadece ona bağlı tasarım ekibinin Céline'de aynı şekilde çalışmaya devam edeceğini ve yerine biri gelene kadar bu görevi yerine getireceğini biliyorduk. 2008'de ekibe katıldığı andan itibaren iyi terzilik, maskülen ilhamlar ve dramatik siluetlere odaklanan çizgisiyle Céline'in üzerindeki tozları silkeleyip onu yeniden modern yaşamın içine katan Phoebe'nin Phantom, Trapeze ve Trio gibi anında 'hit' olan çantalarını anımsarsınız. Ama köklü ve güçlü modaevlerinin yaratıcı yönetmenliğini üstlenen diğer meslektaşlarının aksine Philo, Céline'in geçmişiyle hiç ilgilenmedi. Onun döneminde ne gördüysek hepsi, bire bir kendi çizgisinin yansımasıydı. Popülerlik kazanmak adına ünlü isimlerle çalışma trendinden uzak durmak da yine ona özgüydü. Hatta işlerine o kadar güveniyordu ki, bazen kampanya çekimlerinde modellerin yüzlerine dahi yer vermeyerek tüm odağın sadece çanta ve aksesuarların üzerinde olmasını yeğliyordu.

Daha marjinal hamleler yaptığı da oldu: 2015 İlkbahar/Yaz kampanyasında o sıralar 81 yaşında olan kült yazar Joan Didion'a yer vererek entelektüel ve yaşça büyük kadınlara sağlam bir selam vermeyi seçmesi gibi…Phoebe, zaman zaman sektöre aykırı davranabilme cesaretinde haklı çıktı: Radikal hamleleri modaevine hiçbir şey kaybettirmediği gibi Céline'in senelik karını yaklaşık 600 milyon pound arttırdı. Üstelik öngörüleri sadece maddi olarak değil prestij anlamında da geri döndü: Philo, 2010'da British Fashion Awards'ta ikinci kez Yılın En İyi İngiliz Tasarımcısı ödülünü, 2011'de Amerikan Moda Tasarımcıları Konseyi'nden En İyi Uluslararası Tasarımcı ödülünü kazandı.

SONBAHAR / KIŞ 2013-14

10 sene boyunca Philo'nun Céline'indeki parçaların hepsi, zamansız birer stil yatırımı kategorisindeydi: Dinamik detaylı, mimari formlu klasik çantalar, ipek gömlekler, terzilik harikası geniş paçalı pantolonlar, deve tüyü rengi kabanlar, arada hatları belirsiz, bazen keskin çizgili ayakkabılar gibi gündüzden geceye kendiliğinden akıp giden tasarımlarıyla Phoebe, aslında kendi rafine stilinin, zeki ve sofistike aurasının uzantılarını yaratıyordu.

İLKBAHAR / YAZ 2015 - SONBAHAR / KIŞ 2015-16 - SONBAHAR / KIŞ 2016-17​

Giydiği ve yaptığı her şeyin 'hit' haline gelmesi Philo'yu yeniden yaratıyordu. Bir defilesinin sonunda selam vermek üzere podyuma çıktığında giydiği Stan Smith'ler, Adidas'ın en çok satan modeli olmuştu mesela. Veya kadınların polo yakaların içine saçlarını soktuğu günleri hatırlar mısınız? Onu da Philo başlatmıştı. İşleri her ne kadar otokontrollü görünse de, bir parça da tuhaflık barındırdıkları için kabul gördü belki de. Asitmetrik topukları ve bol, buruşuk kumaşlarıyla kafa karıştırmalarına rağmen çok satmayı başaran Glove ayakkabılar, tam da bunun örneği. Çekimlerde çalışmayı tercih ettiği isimleri de benzer bir sezgiyle seçiyordu. Hem popüler olup hem kendi yolundan vazgeçmemiş kişiler ilgisini çekiyordu; model olarak makyajsız hali ve örgülü saçlarıyla Daria Werbowy'yi, veya Fransız balerin Marie-Agnès Gillot'yu ve az evvel bahsettiğimiz gibi Joan Didion'u tercih etmesi gibi mesela.

SONBAHAR / KIŞ 2017-18

Ama tüm bu 'fiziksel' varlığına rağmen Céline, Philo'nun tıpkı kendi özel yaşamında olduğu gibi ("Bence en 'şık' şey, Google'da arattığınızda hakkında hiçbir şey bulunamayan bir kişi olabilmek. Öyle olabilmeyi çok isterdim" demişti örneğin) itinayla dijital medyadan uzak kaldı. Öyle ki marka, Instagram'a yalnızca bir sene önce girdi (tabii hesabı açtıktan sadece birkaç gün sonra 700 bin takipçiye ulaştığını da söyleyelim), online alışverişin en büyük gelir kaynağı haline geldiği günümüzde e-ticarete bile sadece birkaç ay önce dahil oldu.

SONBAHAR / KIŞ 2014-15

Philo'nun yerine kimin geçeceği konusuna epey söylenti dolaştı. Keza, Philo'nun bundan sonraki hamlesi hakkında da. Aksesuar ve çanta yaratımı konusundaki başarısının onu Chanel veya Bottega Veneta için şahane bir aday yapabileceğini düşünenler de var, bir daha sektöre dönmeyeceği üzerine bahse girenler de. Ve bu sayfaları yayına hazırladığımız sırada gelen son dakika haberi: Céline'in yeni tasarım direktörü Hedi Slimane oldu.