Eylem Şimşek

Fotoğraflar Selin Saral

Ayakkabı üretiminin bir sanat olduğu fikri üzerine temellenen Hotiç markasını yaratan ailenin mensubu olan Aslı Hotiç Türker'in modayla arasında organik bir bağ var. O, San Francisco'da eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye'ye dönmüş ve aile şirketinin farklı departmanlarında görev almış. İlk yıllarda mağaza ziyareti ve işleyişi üzerinde çalışmış sonraları bayii yönetiminin ve son olarak da yurt dışı mağazalarının sorumluluğunu almış. Şu günlerde üçüncü doğumuyla birlikte ara verdiği işinin yerine; geçen yıl başladığı resmi koymuş. Üç çocuklu bir evin trafiği elbette enerji dolu; ancak bunu Aslı Hotiç Türker'in sakinliği dengeliyor. Biz ise onun stil sahibi hayatının kapılarını aralamak istiyoruz...

Hotiç gibi bir markanın içinde büyümek size moda alanında hangi konularda farkındalık kattı?

Her zaman bir ayakkabı merakım vardı. Muhtemelen çok küçük yaşlardan itibaren mağazalarda vakit geçirdiğim için modaya ilgim erken yaşlarda başladı. Hotiç bir aile şirketi ve babam, amcalarım, halam ve kuzenlerim aktif olarak çalışıyorlar. Moda konuşan, modayla uğraşan insanların içinde bu kadar vakit geçirince ister istemez etkileniyorsunuz ve öğreniyorsunuz. Hepsi de giyim tarzları ile modayı takip eden ama kendi stillerini en güzel şekilde yansıtarak giyim konusunda yol kat etmiş kişiler. 'Moda insanın kendisine yakışandır' bu konudaki ilk farkındalığımdı.

Ayakkabı ve çanta konusunda sizin en çok dikkat ettiğiniz detaylar neler?

Ayakkabı ve çantanın rengi, malzemesi ve isçiliği benim elbette çok önemli. Ayakkabının konforlu, çantanın kullanışlı olması da alışveriş yaparken dikkat ettiğim ayrıntılar.

Kişisel stilinizi nasıl tanımlarsınız? Tarzınıza uyan markalar ve tasarımcılar kimler?

Stil sahibi olmak özgün olmak, kendine yakıştırmaktır. Vitrinde görüp beğendiğiniz bir şey sizin üzerinize her zaman olmayabilir; bir bütünlük olması ve tarzınızı ve kişiliğinizi yansıtması gerekir. Bunların hepsi bir araya geldiğinde ve bir uyum içinde ortaya çıkıyorsa o zaman bence stil sahibisinizdir. Ben genelde casual şık parçalara başvuruyorum ancak çok süslü ve abartılı kıyafetler tercih etmiyorum. Tarzıma uyan parçalarıysa bu aralar Marni, Isabel Marant, Emilio Pucci, Rag&Bone, Zadig&Voltaire, Zara gibi markalarda buluyorum. Seyahatler sırasında adları bilinmeyen tasarımcıların ilginç parçalarını keşfetmeyi de seviyorum.

Moda seçkinizde yer alan ve sık sık giymekten hoşlandığınız parçalar hangileri?

Jean ve beyaz tişört en çok kullandığım ikilidir. Bunları, gittiğim yere göre ya sneaker ya da şık bir loafer'la bir araya getiriyorum. Bu aralar jean üzerine kimono tarzı uzun tunikleri de sık sık kullanıyorum. Ayakkabı konusunda loafer ve bağcıklı Oxford ayakkabılar benim için daima zamansızdır. Çapraz askılı çantalarsa kullanım kolaylığı olarak en sevdiklerim.

Sonbahar/Kış 2017-18 sezonuna girerken ne tür parçalarla gardırobunuzda güncelleme yaptınız?

Her sezona giriş sonrası ben de gardırobumu yeni birkaç parçayla güncelliyorum. Ama deli gibi sezonda ne varsa almıyorum. Genelde daha zamansız parçalar sevdiğim için satın aldığım çoğu tasarım uzun zaman giyebileceğim türde oluyor. Arada iddialı parçalar da alıp mevcut olanlarla kombinliyorum. Şu an hala araştırma ve beğenme döneminde olduğumdan bu kış sezonundan henüz bir parça satın almadım.

Gardırobunuzda yer alan ve hikayesini en çok sevdiğiniz parça hangisi?

Annemin uçuşan siyah ipek eteği... Yaklaşık bir 15 senedir benim gardırobumda ve senede en az 10-12 kez giyiyorum. Bazen şık bazen casual bir trikoyla bile kullanabiliyorum. Aynı eteği, bir düğünde ya da arkadaşlarımla buluştuğum bir öğlen yemeğinde de giydiğim zamanlar oldu. Muhtemelen uzun seneler daha da benimle olacak.

Stilini en beğendiğiniz kadınlar kimler?

Giovanna Battaglia ve Aylin Koenig şu sıralar takip ettiğim ve çok beğendiğim iki isim. Giovanna Battaglia'nin şıklığını ve cool'luğunu, Aylin Koenig'in de rahat kombinlerini çok beğeniyorum.

Şık bir davete katılırken sizin için ideal siluet tanımına uyan görünümü tarif eder misiniz?

Şık davetler için genelde daha modern bir tarz benimsiyorum. Maksi veya diz altı elbiseleri tercih ediyorum. Arkadan toplanmış küçük sade bir topuz, hafif makyaj ve kırmızı rujla silueti tamamlıyorum.

Tasarım anlayışıyla uzun yıllardır takip ettiğiniz ve favorileriniz arasına giren Türk tasarımcıları hangileri?

Özgür Masur, Hüseyin Çağlayan, Ümit Benan, Tuvana Büyükçınar, Begüm Khan ve Zeynep Tosun.

Aksesuar konusunda sizin vazgeçilmezleriniz neler?

Küpelerim en sevdiğim aksesuarlarımdır. Genelde büyük ve kendini gösteren tasarımlar seviyorum. Hiç çıkarmadığım takım alyansım ve kolumda birkaç bileziğim var. Onların da bazıları ailemin, bazıları arkadaşlarımın hediyesi.

En son keşfettiğiniz markalar, tasarımcılar hangileri?

Artık moda keşiflerim daha çok Instagram'a kaydı çünkü markaların, tasarımcıların ve bloggerların en etkin kullandıkları platform bu. Türk tasarımcıları arasında Tuğçe Yüzbaşıoğlu yeni keşiflerimden. Bashaques'ı son birkaç sezondur çok beğenerek takip ediyorum. Bir de geç de olsa benim yeni keşfettiğim Alice McCall var.

Nasıl bir evde yaşıyorsunuz? Bu evin hikayesini sizden dinleyebilir miyiz? Evin mimarisini ve dekorasyonunu oluştururken nelere dikkat ettiniz?

Ailece Etiler'de iki katlı bir evde yaşıyoruz. Bu bölgede bizimki gibi bazı şanslı evler, mimarisini geçmişten bugüne kadar korumuş. Oturduğumuz evde, daha önce eşim ailesiyle sonrasında ise kendi tek başına yaşıyormuş. Sonra da biz katıldık... Taşınmadan evvel ev bir bakıma girdi ve biz de bu süreçte her detayı başından sonuna takip ettik. Tüm mobilyalarını beraber seçip yerleştirdik. Eşimle bu süreçten oldukça keyif aldık çünkü evimizin bizi yansıtması çok önemliydi. Hem modern ve yalın hem de sıcak olmalıydı. Aldığımız yeni parçaları hep deneyip yerinde gördük ve ona göre karar verdik. Seyahatlerden topladığımız objeler de dekorasyona ayrı bir hoşluk kattı.

Kişisel stiliniz ile evinizin dekorasyonu arasında paralellikler var mı?

Kesinlikle! Evimde de her şeyin konforlu ve rahat olmasına özen gösterdim. Ayrıca evde kullanılan renkler, giyimde de kullandığım tonlarla çok yakın.