Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Hayata sanat ve sadelik üzerinden bağlanan, küçük şeylerdeki neşenin peşinde, kalbini yaşamın tüm çeşitliliklerine açmış Aylin Koç, Harper's Bazaar Türkiye'nin kapağında, baştan aşağı Dior içinde.
Işık Cansu Canayak
Fotoğraflar Emre Güven
Moda editörü Tuğçe Kılınçlı
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Asalet, zarafet, nezaket. Aylin Koç'la geçirilen zamandan aklınızda en çok bu kelimeler kalıyor. Gerçekten güçlü ve saygı uyandıran biri olabilmek için içinde doğulan ailenin prestijinin tek başına yeterli olmadığı; kişinin nasıl yetiştirildiği, aklından neler geçtiği, bu hayattan ne anladığının da bir o kadar mühim olduğunun kanıtı. Biraz daha açarsam; doğuştan gelen bazı şanslar yolumuzu açsa da kişisel tercihlerimiz, ruhumuzu memnun edecek yaşam damarlarını arayıp bulmamız, hayatı sadelikle karşılamayı seçmemiz ancak kişisel tercihlerimizin bir sonucu olabilir. Aylin'de bunların hepsi olduğu için, üzerinizde sahici bir iz bırakıyor.
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Kendinizi onun hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissedebilirsiniz, bu doğal. İsmini internette arattığınızda çok temel ve malum bilgiler dışında eliniz boş kalıyor çünkü o böylesini tercih ediyor. Bugüne kadar birkaç kısa iş hariç; neredeyse hiç röportaj vermedi, kendini anlatmadı. Harper's Bazaar Türkiye'nin Temmuz 2020'yi karşılayan bu sayısının kapağında daha önce hiç görmediğimiz bir Aylin Koç profili görüyorsak bunun bazı haklı sebepleri var.
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Parizyen modaevi Dior'un Bodrum Yalıkavak Marina içinde Ibiza ve St. Tropez gibi dünyadaki diğer lüks sahil lokasyonlarıyla eş zamanlı olarak 1 Temmuz'da açacağı Dioriviera Bodrum mağazası ve aynı adlı koleksiyonda, Bodrum'dan yola çıkılarak hazırlanan tasarımların da yer alması, bunlardan biri. Çünkü bu çekimde Aylin'i baştan aşağı Dior parçalar içinde görüyoruz. "Normalde tüm çekimi tek bir marka üzerinden düşünemezdim belki ama 80 yılı aşkın süredir dünya kadınlarının stilini şekillendirmiş Dior gibi bir modaevinin Bodrum'a özel parçaları da bu seçkisine dahil etmesi beni sahiden heyecanlandırdı. Çekimi çok doğal bir makyaj ve saç etrafında kurgulamanız da öyle. Çünkü moda benim için kendimi ait hissettiğim şekilde giyinebilmek demek ve bunu markalarla sınırlamayı pek sevmiyorum. Bence gözünüze ne güzel geliyorsa size yakışan da odur."
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Hayatı ve onun sunduklarını ayakları böyle yere basan, sade ve sakin bir yerden ele alabilmek, üstelik bunu bu denli genç yaşta yapmayı başarabilmiş olmak değerli. Gerçekten de stil konusunda Aylin'in radikal deneme-yanılmalarına veya çılgınlıklarına hiç şahit olmadık. Aksine, oturmuş, ne istediğini net olarak bilen bir çizgisi oldu hep.
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
"Moda üzerine okumayı, olup biteni takip etmeyi seviyorum. Ama Aylin olarak konuya daha öznel bakıyorum. O gün nasıl hissediyorsam öyle giyiniyorum, neticede herkes kendi stilini belirlemekte özgür. Giydiğin parçalar kadar onları nasıl taşıdığın, bütününde nasıl bir görüntü çizdiğin önemli. Geçmiş, güncel veya gelecek sezonları önemseyen biri değilim. Gözüme ne güzel geliyorsa, eski ya da yeni, benim için uygun olan odur. Gereksiz tüketime tamamen karşıyım. Hayatımın genelinde olduğu gibi giyim konusunda da 'az çoktur' anlayışından yanayım. Çünkü yaptığımız her şey gezegenimizi de etkiliyor. Ne yazık ki, önceki jenerasyonların bu konudaki yanlış tutumlarının sonuçlarını iklim krizi olarak bizler yaşıyoruz. Dolayısıyla sadece tarz olabilmek için gereksiz alışverişin bir anlamı yok. Neyse ki, bizim nesil bu konuda artık çok hassas ve bilinçli."
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Çekimi yaptığımız Bodrum'un Türkbükü Koyu'nu ve Maçakızı Hotel'i çok sevse de kalbindeki görünmez tellere dokunan, Türkiye'de yazı geçirmeyi en çok sevdiği yer Çeşme. "Ailem, akrabalarım ve yakın arkadaşlarımın çoğu orada. Bu yüzden Çeşme'nin bendeki yeri çok ayrıdır. Ruhuma çok uyuyor, daha minimal yaşayabilme hissi veren bir yanı, bohem ve genç bir tavrı var. Bu, eğlence anlayışına da yansıyor. Tabii, yazları buraya da sıkça geliyoruz ama Bodrum'un en mühim yanı, rahmetli babamı, tedavi ettirip bakımını üstlendiği Akdeniz foku Badem ile birlikte tasvir eden su altı heykelinin burada olması. Bodrum açıklarındaki Karaada'nın Poyraz Koyu'ndaki bu anıtı her sene ailece mutlaka ziyaret edip bakımını yaptırıyoruz."
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Aylin'e, Lana Del Rey'in Summertime Sadness olarak ifade ettiği ve şahsen yazın içime basan duyguları çok net ifade eden parçası üzerinden, onun da böyle hissedip hissetmediğini soruyorum. "Ben yazı senin gibi karşılamıyorum, bana hüznü çağrıştırmıyor. Aksine içim kıpır kıpır oluyor. Uçuş uçuş elbiseler ve deniz kokusu başta olmak üzere bana nefes aldığımı hissettiren çok yönü var. Özellikle bu sene Türkiye'ye dönmeyi dört gözle bekledim çünkü pandemi sebebiyle ailemden ilk kez bu kadar uzun süre ayrı kaldım. Gerekli tüm tedbirleri alacağım tabii ama büyük bir enerjiyle yaza hazırım" diyor ve ekliyor; "Karantina süreci bence hepimize en büyük zorlukların içinde bile durumun iyi yönlerini görebilme becerisini kazandırdı."
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Koronavirüs hayatlarımızı ortasından ikiye bölüp, bizi daha önce hiç bilmediğimiz bir dünyadan saklanma haline mecbur bıraktığında Aylin, ülkenin en prestijli sekiz üniversitesinden biri olan Brown'daki eğitimi nedeniyle Amerika'daymış. "Covid-19'a dair ürkütücü haberler çoğalmaya başladığında okulum devam ediyordu. İlk günler herkes gibi biraz şaşkındım. İşler ciddileşince karantinayı ablam ve birkaç arkadaşımla aynı evde geçirmek üzere Miami'ye uçtum, derslerim de online devam etti. Gerçekten hayatın bize getirdiği minik mutlulukları ve yaşamın telaşında aslında önemsemediğimiz pek çok zevkin değerini o günlerde çok daha iyi anladım. Yalın bir yaşamın bize kattıklarını hatırladım. Hayatın daha gerçek yönlerine odaklandığımız bir dönem oldu. Yeniden gördüm ki, 'az çoktur' gerçekten bir cümleden çok daha fazlasıymış."
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Zaten bu bakış açısı, dostluk anlayışına da yansıyor. "Sosyalleşmeyi severim. Ama tek başıma olmayı seçip, bundan keyif aldığım zamanlar da çoktur. Özel hayatımda ise iki, üç yakın dostum ve ailem bana yetiyor. Herkesi iyi tanımak ve çok fazla insanla vakit geçirmek gibi bir kaygım yok." Tam da burada, anneleri Caroline Koç, ablası Esra ve Aylin'in birbirine kenetlenmiş, dizilerde gördüğümüz o muazzam iyi anlaşan çekirdek aileler gibi göründüğünü ve bunun insan hayatındaki en büyük güçlerden biri olduğunu söylüyorum. "Üçümüzün arasındaki bağı tarif etmek için 'çok iyi anlaşıyoruz' demek hafif kalır. Bizi tam olarak anlatan motto, 'Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için'. Belki de ailenin en küçüğü olduğumdan, onlar gibi harika esin kaynaklarına sahip olmak kendimi çok emniyette hissettiriyor. Birlikteyken çok eğleniyoruz. Mutlulukları en cömert şekilde paylaştığımız gibi zorluklarda da en sıkı şekilde kenetleniyoruz. Karşı karşıya kaldığım durumlara dair onların yorumlarını almak benim için gerçekten çok önemli."
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Bu röportaja hazırlanırken haliyle ilk baktığım yerlerden biri Aylin'in Instagram hesabı oldu. Gördüm ki, profili kapalı, hakkında bir şeyler öğrenebilmek pek zor. Bu hafif mesafeli duruşu şahsen bana kıymetli geldi. "Sosyal medya hepimizin hayatına bir şekilde dokunuyor ve orada bulunma amaçlarımız çok farklı. Kendi adıma, Instagram sevdiklerimle güzel anlarımı paylaştığım bir platform. Bu çemberin dışındakilerle anıları paylaşıp paylaşmamak bir tercih ise şimdilik bunu tercih etmiyorum diyebilirim. Çünkü insanların sosyal medyada göründüklerinden çok daha fazlası olduklarına inanıyorum. Aslında hepimiz paylaştıklarımızdan çok daha derin duygular ve görünenin ötesinde hayatlar yaşıyoruz. Bu yüzden insanların buradaki profilleri üzerinden değerlendirilmesi bana yanlış geliyor."
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Şahsi profili dışarıya kapalı olsa da @aperspectivek adlı diğer hesabı hepimize açık. Siyah-beyaz 'an' fotoğrafları olarak tanımlanabilecek, "cool bir tuhaflığın ironiyle birleşmiş halleri" gibi özetleyebileceğim ilginç işleri, sözü haliyle Aylin'in fotoğrafla ve resimle olan ilişkisine getiriyor.
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
"Üniversite eğitimime devam ettiğim Brown'da sanat ve sanat tarihi bölümünde okusam da sosyoloji gibi ilgimi çeken branşlardan dersler de alıyorum. Her insanın hayatı algılama şekli farklı. Sanat, işte tüm bu yaklaşımları bir araya getirerek olaylara çoğul perspektiflerden bakmanızı sağlıyor. Aynı zamanda sorgulatıyor da. Eşitsizlik ve adaletsizliklerin, şiddetin, savaşların devam ettiği böyle bir dünya düzeninde değiştirmek zorunda olduğu muz çok şey var. Bu korkunç tabloyu ortaya koyup, insanları düşündürebildiğimiz önemli araçlardan biri de sanat. Sanırım bu yüzden ona tutkuyla bağlıyım. Fotoğraflarımdaki bu bakış açısını yakalaman beni mutlu etti. Bir de 'seni besleyen bir hayat damarı' tanımını çok sevdim. Çünkü gerçekten öyle hissediyorum. Benim için kenarda kalacak bir merak değil, her zaman hayatımın merkezinde durmasını istediğim bir uğraş. Yıllar ne getirir şimdiden tahmin etmek kolay olmasa da başka bir iş ile uğraşsam bile sanata dair her şey hayatımda baskın bir yerde duracak, buna çok eminim."
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Fotoğrafçılık, babasıyla başlayan ilgi alanlarından biri. "Henüz küçükken bana verdiği bir fotoğraf makinesi ile bende bu bir hobi haline geldi. Geçtiğimiz aylarda aramızdan ayrılan Amerikalı ünlü fotoğrafçı Peter Beard ile küçükken epey vakit geçirme, deneyimlerini dinleme şansımın olması da beni kesinlikle bu disipline yakınlaştırdı. Fotoğraflarımdaki, 'cool bir tuhaflığın ironiyle birleşmiş halleri' yorumuna dönersek; hayat da zaten biraz böyle değil mi? Az önce sosyal medya konusunda konuştuğumuz gibi, sanat da aslında görünenin ötesindeki anlamları düşündürüyor. İronik olmayı, sıradanlığın dışına çıkmayı, görünmeyeni hatırlatmayı çok önemsiyorum."
Yeni Nesil Zarafet: Aylin Koç
Aylin'in dünyanın sert düzenine dair haklı endişeleriyle, az önce anlattığı "görünenin ötesini görme çabası" birbiriyle birebir örtüşüyor aslında. Örneğin pandemide dahi ilk aklımıza gelen sıkıntılardan çok daha fazlası saklı. "Geçenlerde okuduğum bir yazıda, Birleşmiş Milletler'in bu dönemde yaşanan kadına şiddet olaylarını Shadow Pandemic, yani Gölge Salgın olarak adlandırdığını gördüm. İşin bir de bu boyutu var mesela. Evlere kapanmak zorunda olduğumuz o günlerde kadına şiddet sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada yüzde 35 artış göstermiş. Bir sosyoloji dersimde de bu konuyu işledik. Yine bu dönemde, kadınların ve kız çocukların erkeklere göre çok daha olumsuz etkilediğini okudum. Bütün bunlar, herkesin farklı deneyimleri olmasına dair önemli örnekler. Özetle, zor koşullarda bu salgını geçiren insanların, özellikle de kadınların olduğunun farkındayım. Hissettiklerimi duymak istiyorsan; bu anlamda benim için endişe verici bir süreç." Duyarlı, düşünen ve evrene saygılı yanıyla hayata dair en çok önemsediği, karşısındakiyle bağ kurabilmesini sağlayan değerler birbirini doğruluyor. "Güven, dürüstlük, iyi niyet ve hayatın bizi mutlu edebilecek yanlarını görebilmek benim için çok değerli. Bu şekilde yaşayabilmek, bunları hayata uygulayabilmek olmazsa olmazlarım. Ne şanslıyım ki, yakın çevrem tam olarak böyle güzel insanlardan oluşuyor." Biz de bu çekim üzerinden yolumuz onunla kesiştiği için çok şanslıyız.