Zamana karşı yarış
GÜZELLİK

Zamana karşı yarış

Cenevre’deki yıllık yüksek saatçilik zirvesi SIHH’ten kayda değer gözlemler, ilginç notlar ve masum yorumlar...

GÜNCELLEME TARİHİ: 27 Mart 2018

Yazı: Güneş Uysalefe

Komplikasyon saatlerin dünyasıyla haşır neşir olmak, biraz Guinness Rekorlar Kitabı içine dalmaya benziyor; uçuk örnekler, inanılmaz başarılar, ağzı açık bırakan bilgiler... İnsanoğlunun zaman olgusu ve kendisiyle verdiği yarışın bu zarif temsilcileri, her yıl Cenevre'deki yüksek saatçilik fuarı Salon International de la Haute Horlogerie, ya da kısaca SIHH'de yeni manifestolarını tüm dünyayla paylaşıyorlar. En ince kasa, en pahalı tasarım, en yeni ürün, en, en, en! Bu rekabet duygusunun ağır basmasından olacak, fuarın 2018 ayağında kendini başlıca hissettiren, saat markalarının sporla aralarındaki ilişkiyi vurgulama arzularıydı.

Basketbol veya tenisi boşverin, bu rekabette eşleştiğiniz spor dalı ne kadar özgünse o kadar iyi! Örneğin yakın gelecekte Türkiye'deki ilk mağazasını Nişantaşı'nda açmaya hazırlanan Richard Mille, kariyerinde sayısız darbeye maruz kalan polo oyuncusu Pablo Mac Donough'a ithaf ettiği kırılmaz tasarıma 900.000 USD fiyat biçmişti. Vacheron Constantin ise kadranlarındaki mine işçiliği üç hafta süren Métiers d'Art - Les Aérostiers tasarımlarında sıcak hava balonlarını resmetmişti.


Polaris adını verdiği modeliyle Jaeger-LeCoultre spor stildeki saat eksiğini kapatıyor.

Ayrıca tarihinin gelmiş geçmiş en ulaşılabilir fiyatlı tasarımı FiftySix'i sunan Vacheron Constantin, SIHH 2018'de yıldızı parlayan isimler arasındaydı. Baume & Mercier, hız rekorları kıran Burt Munro ve motosikletini Clifton Club Indian ile onurlandırmış; Montblanc, 1858 adlı modelini 160 yıllık atölyeleri kadar dağcılığa da adamış; pırlantalı Rendez-Vous ve grafik Reverso modellerine hayran ve alışık olduğumuz Jaeger-LeCoultre dahi dalış sporundan nüanslar taşıyan yeni Polaris'i spot ışıkları altına yerleştirmişti.


Montblanc'ın 160 yıllık atölyesinde, 1858 adını verdiği yeni tasarımın yapım aşaması


Baume & Mercier'nin motosiklet efsanesi Burt Munro'ya ithaf ettiği Clifton Club Indian'ın arka yüzü

Her biri mekanizma harikası tasarımlardı ama çağın Millenial müşterisine 2018'de değil, gelecekte ne kadar hitap edeceklerdi? İlginçtir, örneğin dünyanın gündeminde olan, vegan beslenmeden doğa dostu tüketime ve de sonuçta yogadan türlü son sürüm fitness'a uzanan wellbeing gibi kalıcı bir trend bizim İsviçreliler'e pek uğramamış, sanki bu alan 'dijital' ilan edilip, Apple Watch'a terk edilmişti. Birkaç yıldır lüks saat markalarının ilk defa satışlarında sarsıntı yaşamasının bir sebebi de bu olabilir miydi; yani günümüz veya geleceğin teknolojisine ve zevklerine miyop kalmak? Saat sektörünün oyuncuları, ilham, pazarlama ve rekor için arşivlere gömüldükçe, halihazırda niş olan bu ilgi ve zanaat alanı tarihe karışma riski altında
kalmamalıydı.


Van Cleef & Arpels, sarı safir, yeşil grena ve pırlantaları kullanarak yarattığı papatya motifli Paquerette saatinden tek bir adet hazırlamış - Nişantaşı'nda açacağı butikle Richard Mille, ultra sağlam tasarımlarını Türk saat severlerle buluşturmaya hazırlanıyor.

Sportif, çağdaş ve feminen stilin dengesini bulma, mekanik saat ustaları için bir sonraki aşama oladursun; aşırı doz testosterona maruz kalmak, "Kadın koleksiyonlarına giden en yakın çıkış nerede?" dedirtmeye yeterdi. İşte, tam o sırada, uzaktan gelen su sesine kulak vermeliydi... Dev yapraklı yeşil bitkilerin çevrelediği merkezinde yer alan yapay bir şelale ve havuz ile Piaget'nin sunum alanı adeta vaha etkisi yaratıyordu. Öyle ki, çekim alanına girip, fotoğraf çekeyim derken havuza düşenlerin sayısı beş günlük fuar sonunda üçü bulmuştu! Bir denizaltını andıran fotoğraf çekim köşeleri ve e-posta adresinize anında yollanan kareler, yeni Possession saatleri tanıtan Doutzen Kroes'lu kışkırtıcı kampanya videosu, havuz ortasına kurulu renkli bir juice bar... Fuarın artık sadece alım satım yapılan bir yer değil, blogger'ların dahil olduğu, gazetecilerin her zamankinden daha çok fikirlere yön verdiği bir organizasyon olduğunu kavrayan katılımcılardan Piaget, Instagram-dostu olmayı seçmişti. Bu, bir markanın kadınlarla olan ilişkisinin aynı zamanda çağa ayak uydurma gücüne denk olduğunu gösteriyordu. Aynı felsefe ile geçtiğimiz yıl Da Vinci kadın saatiyle çıkagelen IWC ise SIHH'i bir VIP event'i yerine koymaya devam etmiş, yeni elçisi Bradley Cooper'ı Adriana Lima ve Tuba Büyüküstün'ün üyeleri arasında olduğu kulübe katmıştı.


IWC arşivlerinden parçalar ve markanın düzenlediği geceye katılan elçilerinden Cate Blanchett.

Onun sunum alanı ise kurucusu F. A. Jones'un Amerikalı orijinlerine gönderme yaparak, endüstriyel devrim yıllarındaki New York'u andırıyordu. Ancak 2018, IWC için ayrı bir önem taşıyor. Marka, tarihi Pallweber cep saatlerinin vintage görünümlü kadranını kol saatlerine taşıyan Tribute to Pallweber ile 150. yaşını kutluyor.

Yalın tasarımlarıyla saat meraklıları arasında fark gütmeyen ve Türkiye'de adını daha sık duyacak olduğumuz A. Lange & Söhne ise kurucusu ve onun Jumping Seconds mekanizmasına özel merakını SIHH'te Homage To Walter Lange tasarımıyla onurlandırdı.

Kadınlara yönelik komplikasyon saatler kulvarında depara geçen bir isim, kendi tarihinin en küçük kasası olan 38 mm'lik Luminor Due ve ona eşlik eden renkli kayışları sergileyen Panerai idi. Ancak prestijli fuarda tıpkı Piaget gibi aynı zamanda mücevher markası olmaları sebebiyle öne çıkan iki isim, bir kez daha Cartier ve Van Cleef & Arpels oldu. Cartier, ilk kol saatini 1904 yılında yaratmasına ilham veren pilot Alberto Santos Dumont'a ithafen hazırladığı koleksiyona yeni Santos ile güncel bir sürüm kazandırmıştı. Ancak gerek Panthère'in yeni sarmal bilezikleri, gerekse yapımı 2200 saat süren ve üzerinde 6.65 karatlık bir zümrüt taşıyan pırlantalı Panthère Hypnose kolyesaat veya Libre koleksiyonundaki taşkın tasarımlarla, markanın kadınlara verdiği önem Santos'un gölgesinde asla kalmamıştı.

Van Cleef & Arpels ise şiirsel hayal dünyasını her zamanki gibi saatlere yansıtmıştı; Lady Arpels Planétarium kadranı üzerine astronomik yörüngelerine sadık hızda dönen ve hareket eden Merkür ve Venüs gibi gezegenleri yerleştirmiş, minyatür boyama tekniği ve safirden pırlantaya türlü değerli taş eşliğinde bir gün doğumu sahnesini Lady Arpels Jour Féerique'de resmetmiş ve şakayık, krizantem gibi çiçekler Jardin koleksiyonunda somutlaşarak mücevher-saat kılığına girmişler, 'secret-watch' geleneğinin fuardaki temsilcisi olmuşlardı. Fuarda kadınlara verdiği değeri büyük bir jestle sergileyen ise Audemars Piguet oldu. 1875 kuruluşlu efsane marka, ilk Flying Tourbillon mekanizmasını pırlantalarla bezeli bir kadın saatine yerleştirmeyi seçmişti. Kadınların saate sadece bir aksesuar değil, bir zanaat eseri olarak sahip çıkacağına inanan nice yaratıcı eserle SIHH 2019'da görüşmek dileğiyle.