Güneş koruyucu kremler hakkında bilmeniz gerekenler
GÜZELLİK

Güneş koruyucu kremler hakkında bilmeniz gerekenler

Güneş koruyucu tipleri, faktör seçimi ve saç bakımı hakkında bilmeniz gerekenler.

GÜNCELLEME TARİHİ: 9 Şubat 2019

Güneşin zararlı etkilerinden korumanın en önemli ve en etkili yolu güneş kremi kullanmak. Güneş kreminizi cilt tipine göre seçmek ve her üç saatte bir kreminizi tazelemek de unutulmaması gerekenlerden. Uzmanlara göre kontrolsüz güneşlenmek yaşlanmayı hızlandırıyor ve lekelere yol açıyor. Bu nedenle, cildi korumak için alacağınız basit önlemleri kısaca özetlemekte yarar var.

HANGİ İÇERİK?
Güneş ışınları düşünüldüğünde ilk akla gelen korunma taktikleri olsa da, aslında D vitamini açısından bu ışınlara ihtiyacımız olduğunu da unutmamak şart. Dr. Betül Şengör, D vitaminin başta kemik sağlığı olmak üzere iç organ ve cilt sağlığı hatta bağışıklığımız için de çok önemli olduğu görüşünde; "Organik olan tek D vitamini kaynağı güneştir. Kol ve bacakların hatta gövdenin belirli bir süre koruyucu krem kullanmadan güneşten faydalanması şart. Yüz, boyun, dekolte ve ellere koruyucu krem süt sürerek günde 20 dakika güneşlenmek faydalı." Yüz bölgesi için de koruyucu seçimi cildin özelliklerine göre değişiyor; "Kuru, hassas ve kızarıklıkları olan ciltler fazla çinkolu ya da mineralli ürün kullanırsa daha fazla kurur." Ciltteki lekeleri açmaya çalışmak bilindiği üzere sonbahar ve kış aylarına özeldir. Ancak, Dr. Şengör, yaz aylarında da cildin daha fazla lekelenmesini engelleyen özel içerikleri tavsiye ediyor. "Özellikle alfa arbutin içeriğini güvenli buluyorum. Soyma etkisi olan ürünlere ara veriyorum. Cildin soyulması cildi güneşe daha duyarlı hale getirerek cilt lekelerinin derinleşmesini de tetikleyebilir." Ayrıca yine dozunda bir C vitamini serumunun, hyalüronik asit taşıyıcısıyla beraber kullanılabileceğini ekliyor. Coenzim Q 10 içerikli ürünler de hücre içindeki oksijen ve enerji üretimi üzerindeki etkileri sayesinde cildin lekelenmesini önlüyor.

KAÇ FAKTÖR?
Ciltte kızarıklık yapan UVA ışınları, güneşe bağlı alerjik hastalıklardan da sorumlu. Bu ışınlar cam, kum ve sudan kolaylıklar geçebiliyor. Dolayısıyla deniz kenarında şemsiye altı ve suyun içi güneşten cildimizi korumuyor. UVB ışınları ise, ciltte bronzlaşmadan sorumlu olan cilt yaşlanmasını hızlandıran ve güneş yanığı yapan ışın türü. Güneş koruma faktörleri, UVB ışınlarının cilt yanığına karşı cildi koruma yeteneğini gösteriyor. Prof. Dr. Gonca Gökdemir koruma faktörleri hakkında şunları söylüyor: "Koruma faktörü, güneşlenme sonrasında ciltte kızarıklığın oluşma süresini söz konusu faktörün 10 katı kadar uzatıyor. "Örneğin 10 dakikalık güneşlenme sonrası bir kızarıklık oluyorsa, 15 koruma faktörlü bir krem bu süreyi 150 dakikaya çıkarır." Kısacası, bir güneş koruyucu kremin güneş koruma faktörü ne kadar yüksekse o kadar iyi koruyor. Dr. Gökdemir, iyi bir güneş koruyucunun geniş spektrumlu (hem UVB hem de UVA için koruyucu), suya dayanıklı ve sivilce oluşmasını engellemek için su bazlı olması gerektiğini söylüyor. Ayrıca, ürünalerji riski yüksek maddeler içermemeli. Eğer bronz bir tene sahip olmak istiyorsanız bu bilgileri akılda tutmakta fayda var: Dr. Gökdemir, dihidroksi aseton maddesi içeren ürünlerin cildi boyayarak yapay bir bronzluk sağladığını söylüyor. Sağlanan etki bir saat içinde başlayarak beş güne kadar kalıcılığını sürdürebiliyor. "Bu tür kremlerin cilt için bir zararı yok. Ancak bu şekilde oluşan bronzlaşma, cildi güneş yanığından koruyamaz."

GÜNEŞİN ARDINDAN
Dr. Demet Erciyes, güneşin cilde bronz renk vererek D vitamini sentezini sağlarken birtakım zararları da beraberinde getirdiğini vurguluyor. Bu nedenle eğer güneşe çıkıyorsanız, banyo sonrasında after sun kremleri kullanmak önemli; "Bu kremler güneşle ortaya çıkan cilt kurumasını ortadan kaldıran yoğun nemlendirici özelliğin yanı sıra içerdikleri antioksidan ve vitaminlerle cilde bakım da yaparlar." Güneş sonrası sürülen nemlendiriciler aynı zamanda soyulmayı da kısmen engellediği için bronz tenin süresini uzatabilir. Dr. Erciyes, ilk defa güneşe çıkanların özellikle güneş ışığının etkisinin çok yoğun olduğu öğle saatlerinde ve ilk gün süresince uzun süre güneşte kalmaktan kaçınması yönünde uyarıyor; "Kontrolsüz güneşlenmek cilt kanserine sebep olabiliyor. Ayrıca güneş etkisi -esmerlerde daha az, sarışınlarda daha çok olmak üzere- cilt tipine göre farklılıklar gösteriyor." Sarışın ve kızılların SPF 50, kumralların SPF 30, esmerlerin SPF 15 kremleri kullanmaları öneriliyor. Özellikle güneş ışınlarının yoğun olduğu öğle saatlerinde (12:00-14:00) koruyucu faktör olarak SPF 50 diğer saatlerde ise cilt tipine göre 15 ya da 30 faktör koruyucuları tercih etmek daha sağlıklı.