Vücut şekillendiriciler: Sonuç odaklı cihazlar
GÜZELLİK

Vücut şekillendiriciler: Sonuç odaklı cihazlar

Selülit tedavileri, sıkılaştırıcı uygulamalar ve yağ yakıcı yöntemlerle yazın cüretkarlığına meydan okuyun.

GÜNCELLEME TARİHİ: 29 Haziran 2019

Hazırlayan Pelin Hasçalık
Fotoğraflar Victor Demarchelier

Hedef: KAS DOKUSUNU GÜÇLENDİRME
Deneyin: EMSCULPT

Yeni nesil yöntemlerden biri olan EMSculpt, tek seansta 20 bin squat ve mekik etkisi gösteriyor. Doku Tıp Merkezi'nde uygulanmaya başlanan işlem, kas yaparak ve var olan kas dokusunu güçlendirerek vücutta yağ yakmayı sağlıyor. Uzm.Dr. Şerafettin Saraçoğlu, EMSculpt'ın hiçbir cerrahi müdahale olmadan, vücudun yağ yakmasını sağlayacak şekilde kas dokusunu harekete geçirme prensibine dayandığını anlatıyor: "Uygulama sayesinde hem yağ oranı azalıyor hem de fit bir vücut görüntüsü elde ediliyor. Kişilerin vücut kitle endeksi oranlarına bağlı olarak, yağ dokusu daha yoğun olanlarda kalıcı etki sağlamak biraz daha zaman alsa da, ilk uygulama sonrasında dahi vücudun kas yapısına bağlı olarak gözle görülür bir fark elde ediliyor. Popo, basen ve kalçada etkili olduğu kadar, karın ve bel bölgesinde de fayda gösteriyor. En önemli özelliklerinden biri, işlem sonrasında hissedilen tek şeyin yoğun spor yapmış hissi olması. Uygulama 30 dakika sürüyor.

Abdominal ve kalça-basen bölgesine yerleştirilen başlıklar ile işlem yapılıyor. Cihaz vücuda 2,5 tesla gücünde bir enerjiyi, ilk beş dakikada antrenman temposunda veriyor. Daha sonra bu etkiyle ısınan kaslara 20 dakika aktif uyarı gönderiliyor ve asıl antrenman etkisi bu sayede elde ediliyor. Ardından beş dakikalık soğutma yapılarak EMSculpt sonlandırılıyor. İyileşme süreci gibi bir durum söz konusu değil, işlemin hemen ardından işinize, normal yaşamınıza devam edebiliyorsunuz. Uygulamayla hedeflenen farklar tam olarak 2-4 hafta içinde ortaya çıkıyor. Kişinin durumuna ve ihtiyacına göre düzenli seans tekrarları ile hedeflenen sonuç etkisini bir yıl boyunca koruyor."

Hedef: CİLT SIKILAŞTIRMA
Deneyin: PROFOUND RF

Bir radyo frekans sistemi olan Profound RF teknolojisi ciltteki elastikiyet kaybına karşı çözüm sunuyor. Estetik ve Plastik Cerrah Dr. Osman Şenel, Profound RF teknolojisi ile etkileyici sonuçlar elde ettiklerini söylüyor: "Cilt sıkılaştırıcı tedaviler, belli bir hasta grubu için ideal seçenek değil. Daha doğrusu bu tedavilerden belli bir fayda sağlayabilirler ama sonuçlar onları tatmin edecek düzeyde olmaz. Çünkü ciltlerindeki elastikiyet kaybı bir adım öteye geçmiş, sarkma diye nitelendirebilecek boyuta ulaşmıştır. Profound RF, bu hastalar için ameliyatsız bir alternatif seçeneği yaratıyor. Mikro-iğneli elektrotlarla aktarılan enerji özellikle cildin derin dermis tabakasına etki ediyor. Bu tabaka, kolajen ve elastin liflerinin en yoğun olduğu bölge. Uygulama tam da bu tabakada fraksiyonel bir hasar yaratıyor. Sistemi benzer mantıkla çalışan diğer teknolojilerden ayıran en önemli özellik, derin dermisin ısısını sadece 3-4 saniye kadar kısa bir sürede 67 derecelere kadar çıkarabilmesi ve bunu son derece güvenli bir şekilde yapması. Böylece ciltteki kolajen ve elastin sentezi optimum düzeye çıkıyor. Tedaviden 10 hafta sonra yapılan cilt analizleri de bunu destekler nitelikte. İşlemin ardından cilt elastikiyetinde belirgin bir artış meydana geliyor, yüz hatları toparlanıyor. Cilt daha sıkı ve gergin görünüyor. Özellikle gıdı bölgesindeki sarkma ve elastikiyet kaybında dramatik sonuçlar alıyoruz. Yöntem ayrıca kol ve bacak içleri gibi zorlu bölgelere de uygulanabiliyor. Bu alanlardaki fazla deriyi keserek alırsanız cilt sıkı ve genç görünebilir ama dirsekten koltuk altına kadar ya da bacak içi boyunca kesi izleri kalır. Profound
RF sayesinde, bahsettiğim bölgelerde bile hastayı memnun edecek sonuçlar elde edebiliyoruz."

Hedef: SELÜLİT VE KALICI İNCELME
Deneyin: COOLWAVE

Mutfakta kullanılan mikrodalga fırınlara benzer şekilde mikrodalga teknolojisinden faydalanan yeni Coolwave cihazı, 2.45 gigahertz'lik yüksek frekansta mikrodalgayı hedef hücrelere ulaştırıyor. Hedefe ulaşan enerji yağ dokusunda kalıcı azalmaya yol açarken, aynı zamanda deri altında sıkılaşma ve selülit görüntüsünde azalma da sağlıyor. Prof. Dr. Reha Yavuzer, mikrodalga teknolojisinin estetik alanına getirdiği yeniliği şöyle anlatıyor: "Bu teknoloji bir dönem terleme tedavisinde kullanıldı. Şu anda ise gerek yağ dokusunun, gerekse selülit görüntüsünün azaltılması amacıyla kullanılıyor. Erken dönem sonuçları oldukça başarılı.

Akıllı bir teknolojiye sahip olan cihaz, enerji düzeyini belirlerken yağ kalınlığı, cinsiyet ve bölgeye göre ayarlarını otomatik yapıyor. Bir bölgenin işlemi yaklaşık on dakika gibi kısa bir zamanda tamamlanıyor. Yağ kalınlığının fazla olması süreyi uzatmıyor ancak verilen enerji düzeyi daha yüksek hale geliyor. Uygulama sırasında hiç ağrı hissedilmemesi teknolojinin bir diğer önemli avantajı. Kolay, hızlı ve ağrısız elde edilen sonuçları ile mikrodalga, selülitleri ve fazla yağları ile vedalaşmak isteyenlerin yeni kurtarıcısı denebilir. Yöntem, dışarıdan bir prob ile yüzeye uygulanan kayganlaştırıcı eşliğinde gerçekleştiriliyor.

Mikrodalganın verdiği enerjiyle birlikte alt tabakadaki yağ dokularında bir tahrip ve ölme süreci, ardından kolajende bir yeniden yapım süreci meydana geliyor. Her hasta birinci seanstan itibaren etki görmeye başlıyor. Seans sayısı arttıkça başarı da giderek daha yukarıya çıkıyor. Yöntemi diğer sıkılaştırıcı ve zayıflatıcı işlemlerle kombine etmek mümkün ancak çoğu zaman buna gerek kalmıyor."

Hedef: YAĞ YAKIMI
Deneyin: ACCENT PRIME

Sculpture Polikliniği'nde uygulanan Accent Prime, ileri seviye ultrason ve radyofrekans teknolojilerinin birleşimi sayesinde daha etkin sonuçlar vadediyor. Ultrason enerjisi, tedavi edilen alan boyunca homojen olarak dağılarak inatçı yağ hücrelerini etkin bir şekilde bozuyor. Hemen akabinde uygulanan radyofrekans enerjisi ise dokuda derin termal ısınma sağlayarak daha konsantre bir tedaviye olanak sağlıyor. Bu kombinasyon, tedavi süresini ve seans sayısını azaltırken, daha güçlü sonuçlar elde etmeye yardımcı oluyor. Accent Prime, epidermal yüzeyin altına, yağ hücrelerine ulaşabiliyor ve cilt dokusunu yeniden şekillendirip, kolajen ve elastin üretimini aktive edebiliyor.

Odaklı derinlik kontrolü sayesinde hastanın cilt tipine, tedavi edilen alandaki derinin kalınlığına ve endikasyona göre tedavi uyarlanabiliyor ve kişiye özel tedavi mümkün oluyor. Radyofrekans enerjisinin kontrollü bir şekilde iletimi sayesinde, çevredeki dokular sağlam bırakılırken, yağ dokuları tedavi ediliyor. Bu sayede epidermis canlandırılıyor ve cildin daha hızlı iyileşmesi sağlanabiliyor. Accent Prime'ın diğer patentli yağ hücre seçici teknolojisi, sadece yağ hücrelerine odaklanarak çevredeki dokulara hiçbir zarar vermiyor. Serbest kalan yağ hücreleri daha sonra lenfatik sistem yoluyla vücuttan atılıyor.

Hedef: KARIN KASLARI
Deneyin: IMPERIUM ODAKLI RADYOFREKANS

Kaliteli Yaşam Kliniği Medikal Estetik Hekimi Yasemin Savaş, karın bölgesinin diyet ve egzersiz programına rağmen forma girmesi en zor alan olduğunu söylüyor: "Imperium Odaklı Radyofrekans ile tedavi edilen bölgedeki kasların kasılması sağlanıyor. Yağ dokusu altındaki kaslar güçlendirilerek kas yoğunluğu artırılıyor ve yağ hücreleri parçalanarak daha düz bir karın bölgesi yaratılıyor. İşlemin etkileri ilk seanstan itibaren görülmekle birlikte, esas sonuç son seansta gözlemleniyor. Yöntemin toplam dört seans uygulanması yeterli oluyor."