Az ile mutluluk
MODA

Az ile mutluluk

Pınar Sabancı kişisel stilini oluştururken az eşyayla mutluluk felsefesini benimseyerek tek başına yeten parçalara odaklanıyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 6 Temmuz 2017

Lara Mutlu
Fotoğraflar:Merve Ağazat

Misa Mutfak'ın kurucusu Pınar Sabancı, üç yaşındaki oğlundan sonra beş buçuk ay önce kızı Arya'ya hayat vermiş bir anne. Fakat onun kısa süre önce doğum yaptığına inanmak neredeyse imkansız çünkü spora ve sağlıklı beslenmeye borçlu olduğu, fit bir görünümü var. Sabancı, spor yapan ve çalışan bir anne olarak rahatlık hissini ön plana almış ve bunu hayatının her alanına yansıtmış. Stilini belirli kalıplara koymuyor ve içinde hem konforu hissettiği hem de sıra dışı yanı olan tasarımlara yöneliyor.

Rutin bir gününüz nasıl geçiyor?
Günlük hayatta genel olarak rutinimin dışına pek çıkmıyorum. Sabah çocuklarla güne başlıyorum. Oğlum Yalçın'ı okula bıraktıktan sonraki zamanımı spora ve özel işlerime ayırıyorum. Onu okuldan alıp eve gelince de Misa Mutfak çalışmalarım başlıyor. Eşim eve geldiğinde ise ailece zaman geçiriyoruz. Bu yıl Nutrition & Health Coaching üzerine eğitimimi tamamladığım için gece saatlerini ders çalışmaya da ayırıyorum. Rutinimin
dışına çıktığım anlardaysa daha farkında ve mutlu yaşıyorum.

İki çocuklu hayatınız nasıl gidiyor?
İki çocuklu hayat, tek çocuklu hayattan daha hareketli geçiyor. Özellikle hem çalışıp hem çocuklara ve eve zaman ayırıyorsanız... Çocukların farklı karakterleri, istekleri ve ihtiyaçları oluyor. Hayatımı ve bahsettiklerimi dengelemeye çalışıyorum.


Hayatta sizi en çok neler mutlu eder?
Çocuklarımla, ailemle ve sevdiklerimle zaman geçirmek. Ayrıca seyahat etmek ve öğrenmek.

Stilinizi nasıl tanımlarsınız?
Stil anlayışımın belli bir kalıbı yok. Benim için rahatlık ve konfor ön planda olduğu için sade bir giyim tarzım var. Öyle ki elbiseler, oversized parçalar, taytlar, jean'ler, spor ayakkabılar, deri ceketler ve postallar en çok başvurduğum parçalar arasında. Renk olarak da siyahtan vazgeçemem.

Bugüne kadar aldığınız en iyi stil tavsiyesi neydi?
Giyeceklerime hep son anda karar verdiğim için 'Dolabında kurtarıcı minik bir siyah elbise olsun' aldığım en iyi kurtarıcı tavsiye oldu.

Gardırobunuzda en çok neler bulunur?
En çok çanta ve spor ayakkabılara rastlayabilirsiniz.

Almaktan asla bıkmayacağınız parçalar...
Spor şapkalar, güneş gözlükleri, fularlar ve eşarplar.


Mücevherlere ne kadar meraklısınız?
Bence her kadın mücevher sever… Fakat benim için mücevher ya da aksesuar hiçbir zaman ilk sırada olmadı. Günlük hayatta daha az taşlı ama tek başına yetebilen parçaları tercih ediyorum. Daha çok kolye ve bilezik takıyorum, bir de annemin hediye ettiği küpelerimi hiç çıkarmıyorum.

Çok sevdiğiniz ve her tasarımını almak istediğiniz çanta ve ayakkabı markaları var mı?
Marka tutkum hiçbir zaman olmadı. Günlük hayatta taktığım çantalarımda öncelikli kıstasım hafif, rahat ve fonksiyonel olmaları. Bunun yanında sıra dışı tasarımlara sahip clutch'lar kullanmayı sevdiğimi belirtmeliyim. Bu bağlamda son zamanlarda en çok Proenza Schouler ve Givenchy tasarımlarını tercih ediyorum.

Koleksiyonlarını merakla takip ettiğiniz favori markalarınız hangileri?
Sandro, Maje, Zadig & Voltaire, Phillip Lim, Rag & Bone, Iro ve Zara.

Evinizi dekore ederken size neler ilham verdi?
Evi dekore ederken önceliğim yaşayan bir ev olmasıydı. O nedenle nasıl rahat edeceksek o şekilde bir düzen geliştirmeye, huzur veren renkler kullanmaya dikkat ettim. Evimizin en sevdiğim köşesi kütüphanem ve kahve içtiğim köşe. Detaylara gelince; benim için baktığımda huzur veren her şey sanat eseri niteliğinde...


Favori seyahat rotalarınız...
İkinci evim New York her zaman ilk seçimim olabilir.

Koleksiyonunu yaptığınız herhangi bir şey var mı?
'Ne kadar az eşya, o kadar mutluluk' düşüncesiyle hayatımda daha az şeye yer vermeye karar verdim. Şu anda evdeki tek koleksiyon Yalçın ile yapmaya başladığımız legolar!