Moda avucumun içinde
Minyatür moda tasarımcısı Sevda Çelik, bugüne kadar 600’e yakın minyatür kıyafet tasarladı.
GÜNCELLEME TARİHİ: 6 Ocak 2018
Damla Kayayerli
Minyatür moda tasarımcısı Sevda Çelik'in Hayallerim Askıda Kalmasın-Zamana Yolculuk ismini verdiği yeni minyatür kıyafet koleksiyonu 192 parçadan oluşuyor. Bugüne kadar 600'e yakın minyatür kıyafet tasarlayan Çelik, son koleksiyonu için moda üzerine kitaplar okudu, İstanbul Moda Akademi'de eğitime katılıp kütüphanesinde araştırmalar yaptı. İnternetten ve yaşanmış hikayelerden faydalanırken eski filmleri izlemeyi de ihmal etmedi. Koleksiyonun hazırlanması 2,5 yıl sürdü. Beş yıl önce başladığı 'minyatür butik' serüveninde tasarımlarını "Tığ örgüsüne getirilmiş bir yorum" olarak tanımlıyor Çelik. Mottosunu "Hayallerim askıda kalmasın" cümlesiyle özetliyor: "Ertelenmiş, içte kalmış, bir sebepten yaşanamamış hayallerin vücut bulmasıdır minyatür butik projem. Kadının dünyası, iç sesi ve sanat ruhu diyebilirim."
İKİ BÖLÜMDEN OLUŞUYOR
Koleksiyonu kontesler ve dönemler olarak ikiye ayıran Çelik, klasik roman karakterlerini ve eski filmlerdeki kıyafetleri yorumlamayı da ihmal etmemiş. Anna Karenina, Kamelyalı Kadın ve Madam Bovary de var minyatür tasarımlarda: "Roman karakterleri, renk ve model seçimi ile benim yorumum. Karakterlerdeki ruhsal dokunuşları renklerle vermeye çalıştım. Bazı çalışmalarım, örneğin 'Kamelyalı Kadın' Hollywood sinemasından Greta Garbo'nun giyindiği kıyafet." En zorlandığı dönem 19. yüzyıl Victoria Dönemi olmuş: "Victoria kostümünde yanlara ve arkaya verilen kabarıklıkları elde ederken zorlandım!" En zorlayıcı ve uzun süreli uğraştığı kıyafet ise Marie Antoinette'inki olmuş: "Taç giyme töreninde giydiği kostüme çok kumaş harcanmış. Ben de çok iplik ve zaman harcadım. Vitrine sığdırmakta zorlandım. Fırfır ve aksesuvar detayı çok fazlaydı!" Sergiler de açtı Çelik; el emeği, göz nuru tığ örgüyle yaptığı minyatür kıyafetleri görenlerin, kıyafetlerin kumaştan mı örgüden mi yapıldığını anlayamadıklarını söylüyor: "Anlaşılmamasının sebebi ise çok ince iplikle çalışılmış olması. Ayakkabıları gördüklerinde ise inanamıyorlar. Hiçbir destek kullanmadan topukları oturtmayı başardım."
