Taklit avcısı: Diet Prada
MODA

Taklit avcısı: Diet Prada

Stil eleştirmenleri, sosyal adalet savaşçıları, modanın WikiLeaks’i...

GÜNCELLEME TARİHİ: 21 Nisan 2018

Diet Prada adlı Instagram hesabının ardındaki anonim ikili, kopya tasarımları açığa çıkararak endüstride deprem etkisi yaratıyor. Ve şimdi, HARPER'S BAZAAR'a neden seslerinin her zamankinden çok duyulması gerektiğini anlatıyorlar.

İntihal, ilhamın aksine, moda dünyasına çirkin yüzünü gösterip duran bir problem. Geçenlerde lüks kıyafet ve aksesuar kiralama şirketi Borrow My Balmain'in, Avustralyalı influencer Steph Claire Smith'e bir davette giymesi için sahte Dior etek ödünç vermesi ve bizim bunu Instagram hesabımızda yayınlamamız sonucu bir şey açık ve net hale geldi: Büyük oyuncuların yer aldığı bir endüstride, bağımsız küçük bir mecranın cılız sesinin sosyal medya sayesinde duyulur ve ciddiye alınır olması bir şeyleri kökünden değiştirdi.

Sahte Dior eteğin fotoğrafını orijinalininki ile yan yana koyduk ve gerisi çorap söküğü gibi geldi; olay #borrowmybalmaingate adıyla anılmaya başlandı. [Borrow My Balmain, Instagram'da yayınladığı özür metninde ürünü iddia edildiği gibi eBay'den değil, iyi niyetine inandıkları bir stylist'ten satın aldıklarını, ancak bu olay sonrasında o kaynaktan gelen tüm parçaları kaldırdıklarını açıkladı.]

Her ne kadar #borrowmybalmaingate bir defaya mahsus bir hata gibi görünse de; endüstrinin bir bölümü, uzun zamandır moda dünyasının bir yerlerinde bir takım planlı faaliyetler yürütüldüğünün farkında. Araştırmamız, Avustralya moda çemberinde mikro sorunlardan oluşan karmaşık bir ağın örüldüğünü ortaya çıkardı: Yüksek gümrük vergileri sebebiyle orijinal ürünlerin az bulunur oluşu; dört moda başkentine olan fiziki uzaklık; sayıları gittikçe artan ve Instagram ünlüsü olmaya giden yolun tasarımcı etiketli kıyafetlerden geçtiğine inanan influencer adayları buna sebep faktörler olabilir.

2014'te Diet Prada'yı açtığımızdan beri, Instagram hesabımız [338K takipçi sayısı her gün biraz daha artıyor] hayal bile edemeyeceğimiz bir noktaya ulaştı. Boş zamanlarımızda moda endüstrisi ile ilgili dertlerimizi paylaşmak için yarattığımız alan, kimi zaman ciddi, kimi zaman gırgır meselelerle uğraşan bir topluluğa dönüştü. Paylaşım yaparken niyetimiz bir skandal yaratmak değil –ama tabii yarattığımız da oldu. Amacımız daha çok, moda fanatiklerini bilgilendirmek ve harekete geçirmek. Her ne kadar parlak kişilikler ve olağanüstü yeteklerle dolu olsa da, endüstri fazlaca pohpohlanıp yüceltilirken, karanlık tarafına nadiren ışık tutuluyor. Yeni tartışmalar yaratma potansiyeli ise ortada.

Başından beri odağımız, tasarım ve lüks pazarının içindeki taklidi hedef almaktı. Hızlı moda markalarının işi podyumlardaki trendleri en hızlı şekilde geniş kitlelere ulaştırmak olduğundan, o tarafta bu durum ender değil elbette. Spektrumun diğer ucunda, tasarım ve inovasyon açısından çığır açarak gündemi belirleyen virtüözler var. Ortalarda bir yerlerde ise üst düzey hızlı moda markası olmak ile ileri görüşlü çaylak olmak arasında gidip gelen isimleri içeren, nispeten yeni oluşmuş bir tasarımcı pazarı bulunuyor.

İnternetin tüm bu sektörlerden her birinin nasıl çalıştığını tanımlayan geleneksel çizgileri flulaştırdığını söyleyebilirsiniz. Bilginin yayılma hızı, tüketicilerde bir bilinç ve arzu patlaması yarattı; bu da markaların tasarım ve tedarik yapma şeklini etkiledi. Misal, bu kadar çok markanın kendini heykelsi volanlar ve kısa İspanyol paçaya adayacağı kimin aklına gelirdi? Gap'in Red kampanyasından bu yana, Dior'un We should All Be Feminists hareketi kadar güçlü bir tişört aktivizmi trendine tanık olmamıştık. Ya da Nicolas Ghesquière'nin Louis Vuitton defilesinde podyuma Stranger Things tişörtü çıkaracağını kim öngörebilirdi? Zaman değişiyor, hem de çok hızlı. Ortaya attığı sorularla sürekli ilgimizi üzerinde tutan, işte bu dijital ortamdan yayılan kırılma.

Biz kopya bir tasarımı hesabımızda paylaşmadan önce çok iyi araştırıyoruz. Tasarım etiği konusunda sabit fikirli olsak da, yalnızca görsel kanıta dayanarak pozisyon alıyoruz. Bazen çok yaklaşsak da, kimseyi açık bir şekilde suçlamıyoruz. Endüstrideki taklit ve benzerlerin sayısı, moda tarihi boyunca tasarımsal ve entelektüel mülkiyeti korumanın çok zor oluşunun sebebi olabilir. Sorunu daha görünür kılmış olmaktan memnunuz; özellikle de adalet ararken kendilerini yenilmiş ve güçsüz hisseden küçük ölçekli tasarımcılar için.

Yaptığımız tek bir paylaşım, anında insanların toplanıp, görmezden gelinen meseleleri tartışmaya açtıkları sanal bir merkeze dönüşüyor. Neden bunları konuşmak sadece sektörün içinden birkaç ayrıcalıklı kişiye mahsus olsun? Nispeten dışarıdan sayılacak insanlar olarak -bu hep aykırı kalacak olmamız anlamına gelse de- modada dürüstlük, sorumluluk ve çeşitlilik talep edilmesine yardımcı olabileceğimizi ümit ediyoruz. Moda sorunlu bir endüstri, bu yüzden de körelmiş tasarımcılar, doygunluk noktasını aşmış marka ve ürünler, cinsel istismar ve çeşitlilik yoksunluğu üzerine konuşacak yeni seslere ihtiyacı var.

@diet_prada; www.dietprada.com