Prenses sendromu yoksa...
MODA

Prenses sendromu yoksa...

Gelinlik tantanasından vazgeçecek kadar radikal misiniz? Eski köye yeni adet niteliğindeki hazır giyim koleksiyonlarından seçilecek bir siluet, modern ve moda dostu bir alternatif olabilir.

GÜNCELLEME TARİHİ: 26 Aralık 2018

Güneş Uysalefe

Geçen yaz Paris'te evlenen Danimarkalı model Emma Leth Rosenzweig, vintage dantel elbisesini tamamladığı Jacquemus'un meşhur dev hasır şapkalı silueti ile moda çevrelerinde çok konuşulmuş, haklı bir beğeniye layık görülmüştü.

Kurumsallaşan düğün organizasyonu ve büyük bir parçası olan gelinlik kültürüne, bilerek veya bilmeyerek, bir başkaldırıydı bu. Dürüst olalım, az çok hepimiz masalsı düğünleri severiz, ihtişamlı gelinliklere alıcı gözüyle bakar, kendimizce bir not veririz... Ama kaç kişi böyle radikal bir tercih yapabilir? İddiası elbisesinin fiyatı, markası veya eşsizliğinde değil, rahatlığında, tavrında olan bir gelin... İmkansız değil ve aslında çok örneği var; sadece benim yakın çevremden iki kişi, biri İstanbul, diğeri Paris'te olmak üzere düğünleri için indirimde gözlerine kestirdikleri elbiseleri tercih ettiler!

Gelinlik, günümüzde üzerine fuarlar düzenlenen, tarihi eskilere uzanan, geleneği el işçiliğine dayanan büyük bir sektör. Ancak bir değişim dalgası, moda ve tekstil pazarını etkilediği gibi, ona da meydan okumakta. Değerli zanaat, yetenekli terziler, saygın modaevleri hâlâ yerlerindeler, tek fark karşılarındaki yeni müşteri profili ve eskilerinin benimsediği yeni alışkanlıklar. Bu yazıya konu olan da başlı başına bir akım; hazır giyim koleksiyonlarından seçilme, gelinlik yerine geçen elbiseler.


Dior Resort 2019 koleksiyonu için Maria Grazia Chiuri, 'escaramuza' denen Meksikalı binici kadınlardan ilham aldı, ortaya beyaz ağırlıklı siluetler çıktı.

Moschino'nun İlkbahar/Yaz 2019 defilesinin final silueti mizahi bir mesaj niteliğindeydi; duvağını uçuşan kelebeklerin taşıdığı bir gelin. Bir zamanlar her defile finalinde podyuma çıkan gelinlik tasarımları adeta 'mutlu son'a birer gönderme gibiydiler ve işte, nüktedan Jeremy Scott'ın da ele aldığı üzere artık günümüzde bir rüyadan fazlasını temsil etmiyorlardı. Kraliyet düğünlerini takip etsek de, "Evlendiler ve sonsuza dek mutlu yaşadılar" temennisini taşısak da, bulunduğumuz çağda bir kadının tek hayalinin ve görevinin gelin olmaktan ibaret olmadığının bilincindeyiz. Gerçekler ile masalları ayırt ettiğimizde ortaya çıkan şu; gelinlik, sadece bir defa giyilecek, dudak uçuklatan fiyatlara mal olabilen bir elbiseden fazlası değil. Aldığı zaman da cabası; tanışma randevuları, provalar, fitting'ler, rötuşlar... Yeni nesil gelin adaylarının, bütçeleri olsa dahi böyle bir zaman yatırımına vakitleri olmayabiliyor.

Yeni alışkanlıklar dedik; e-ticaret siteleri gelinlik konusunda büyük atakta. Sadece 2017 yılında Asos.com'dan aldığı gelinlikle evlenen müşterilerin sayısı 9500'ü bulmuş. ModaOperandi.com üzerinden Costarellos ve Carolina Herrera tasarımlarına, Net-a-Porter.com üzerindense Danielle Frankel ve Galvan gibi isimlere şimdilerde bir tık ile ulaşmak mümkün. Diğer yandan, perakende mağazacılıkta olduğu kadar internetteki girişimleriyle de dikkat çeken hazır giyim devleri gelinlik dünyasına yaklaşmış durumdalar; Topshop'ın 2017'de çıkardığı Bridal gelinlik koleksiyonunu takiben diğer bir fast fashion fenomeni H&M bu yıl ilk Wedding koleksiyonunu çıkararak oyuna dahil oldu. Nedime ve nikah davetlisi elbiselerinden balayına yönelik mayolara, İsveçli markanın hazırladığı koleksiyon adeta eksiksiz bir düğün paketi.


Cushnie Sonbahar/Kış 2018/19

Gelinlik, ritüel benzeri aşamalarıyla çoğu kadına hayatında bir seferliğine de olsa Haute Couture geleneğine yakın bir terzicilik deneyimi sunuyor, doğru. Ne var ki, Millenial adı verilen yeni jenerasyon için bu his vazgeçilmez değil; evlilik oranı bu yaş aralığında düşüş gösterirken, kimileri destination wedding organize ederek egzotik bir lokasyona odaklanmayı ve kiralanmış bir elbise içinde evlenmeyi tercih edebiliyor. Yükselişteki bu kiralama trendi, fast fashion markadan beyaz elbise ve bilindik gelinlik alışverişi arasında bir yerlerde ise tasarımcıların sezon koleksiyonlarına serpiştirdikleri, gelinlik havasındaki siluetler var. Öncelikle, Türkçe'de en yakın çevirisiyle 'abiye' diyebileceğimiz, evening wear tasarımcılarının koleksiyonları söz konusu; Zac Posen, Marchesa, Temperley London, Luisa Beccaria ve Alessandra Rich gibi kokteyl ve gece davetlerine yönelik çalışan isimler, illa ki gelinliğe alternatif olabilecek elbiselerle çıkageliyorlar.


Romantik bir sonbahar-kış sezonu düşleyen Kate ve Laura Mulleavy kardeşler, markaları Rodarte'de bol bol dantele başvurdular

Bunların bir avantajı, bazen çiçek nakışları, bazen metalik tonlarda bir kumaş ya da bambaşka bir detayla klasik beyazdan caydıracak imkanı sunmaları ve bunu ustalıkla yapmaları. Kendilerini şık bir stil sunmaya adamış bu isimlerden daha çok ilgi uyandıranlar ise bir sezonluğuna, hatta birkaç siluetliğine gelin dünyasına yaklaşanlar. Sonbahar/Kış 2018/19 koleksiyonlarında görüldüğü üzere; tül ve fırfırlarla romantik bir moda bürünen Rodarte veya dantelli ultra feminen bir silueti benimseyen Stella McCartney gibiler. Ayrıca Self Portrait, Brock Collection ve Cushnie gibi yıldızı parlayan genç markaların bu sezonki defilelerinde yırtmacı, dekoltesi veya asimetrisiyle iddia kazanan beyaz siluetlere 'fashion forward' gelin adaylarının bakması gerektiği de kesin. Bunlar yetmezmiş gibi Aralık ayında mağazalara giren Resort 2019 koleksiyonlarında, hem Meksikalı binici kadınlardan ilham alan Dior'un hem de gemi mürettebatına dönüştürdüğü kadınlarıyla Chanel'in beyaz siluetlere oynamış olması da cabası. Eh, Vera Wang ve Elie Saab gibi gelinliğin efsane isimlerinin dahi yıllar içinde hazır giyime kaydıkları düşünülürse; bir servete mâl olmayan, prova gerektirmeyen bir gelinlik, neden olmasın?