Christy Turlington sanat eserine dönüştü
MODA

Christy Turlington sanat eserine dönüştü

Bunu saklamakta gayet başarılı olsa da Christy Turlington’ın minik bir sırrı var: Bu da ‘topal göz’ hastalığı.

GÜNCELLEME TARİHİ: 9 Şubat 2019

Bunu saklamakta gayet başarılı olsa da Christy Turlington'ın minik bir sırrı var: Bu da 'topal göz' hastalığı. Bu aksaklığa rağmen 30 senedir süper modelliğe devam eden ve hatta her konuda, mesela anne sağlığı savunuculuğu konusunda da 'süper' işler yapan bir kadın o. "Birisi bana bir keresinde çok simetrik bir yüzüm olduğunu söylemişti. Hiç de öyle değil aslında. Gözlerimden biri yuvarlakken, diğerinin formu daha çekik. Belki de bu bir zeka belirtisi!" diyor gülerek. "Fotoğraf çekimlerinde iki gözümü ışık hileleriyle eşitlemeye çalışırlar hep." Fakat Clemente böyle yapmadı. Portresinde gözlerini aynen olduğu gibi çizdi. "Ortaya çıkan eser, tamamen beni ifade ediyor, boynuma eklediği birkaç santimetrelik uzunluk dışında." diyor Turlington yine gülerek. Bu, onun Francesco Clemente ile ilk çalışması değil. 20 yıl önce bir kez daha sanatçının karşısına oturup poz vermişti; "Ama o bir suluboya çalışmasıydı. Hala yatak odamda asılı duruyor. Şimdi 20 sene önce olduğumuz yerdeyiz. 'Her 20 senede tekrar bir tablo çalışması yapalım' diye şakalaşıp tarih belirlemiştik. Ve gerçek oldu!"

Tamamlanmış portresinin karşısına geçip baktığındaysa "Bir Pontormo, Modigliani veya Giacometti eserinin havası var. Yani sevdiğim tüm portre ressamlarının… Mesela Lucian Freud'u da severim ama onunla bir portre çalışmasına koşarak gider miydim, emin değilim." diyor 47 yaşındaki Turlington.

O, bugünlerde hayatından oldukça memnun. Bir yandan kar amacı gütmeyen organizasyonu Every Mother Counts ile ilgileniyor; diğer yandan eşi Edward Burns ile çocukları Grace (12) ve Finn'i (10) büyütüyor. Dergiler için kapak çekimleri devam ediyor. Ayrıca Maybelline ve Calvin Klein başta olmak üzere çeşitli markaların kampanya çekimleri için kamera karşısına geçiyor. 'Sosyal süper model' kavramının doğduğu günümüzle ilgili şu yorumu yapıyor: "80'ler ve 90'lardaki süper model kavramı bugünküne benziyordu. Satışları yükseltip dikkatleri markaya çeken kişilerdi modeller. Bugün de öyle. Sonra bu isimler tüketilip sömürülüyor ve herkes onlardan nefret eder hale geliyor. Bitip gitmiş olduğu halde hala bir döneme takılıp kalmaktan kadar kötüsü yok." Tam da bu yüzden Turlington, modelliğin yanında hanesine başka artılar daha eklemeyi akıl etmişti: Columbia Üniversitesi'ndeki Public Health bölümünden onur derecesiyle mezun oldu. Konuyla ilgili çok sayıda iyileştirici çalışmaya katıldı ve 2010'da Every Mother Counts adlı sivil toplum örgütünü kurdu. "Modellik dışındaki dünyanın ne kadar parçası olursanız, kendinizi o kadar iyi bir yere koymuş oluyorsunuz. Böylece bir grup insanın keyfine bağlı kalamazsınız." Turlington, modanın gayet içinde kalarak onun çok ötesine gitmeyi başaran nadir isimlerden biri. "Kendimi aştığımı düşünecek kişi ben değilim tabii. Açıkçası 50'lerimi seviyorum. Güzel ve estetik görünen bir yaş. Hayatımdaki tüm güzel şeyler 30'dan sonra oldu. Ama sürekli dönüşüm geçirip 'bir şeyler olma' halindeyiz. Alfred Stieglitz'in çektiği Georgia O'Keeffe fotoğraflarını çok seviyorum. Seneler içinde defalarca Georgia'yı görüntülemişti Alfred. Ve öyle bir kare vardı ki, sadece bir anın değil; yaşamının tüm zamanlarını kapsayan bir fotoğraftı. Hayatı biraz böyle görüyorum."

Yaş almakla ilgili ona ilham veren kadınları sorduğumuzdaysa şu cevabı veriyor; "Size birçok kadın sayabilirim. Joan Didion mesela. Vanessa Redgrave. Gloria Steinem! Charlotte Rampling! Iman…" Turlington özellikle Didion'ın stiline hayranlık duyuyor ve gardırobunda balıkçı yaka trikolara daha fazla yer vermek istiyor. Zamanı geldiğinde Céline, eski Helmut Lang parçalarını, skinny Calvin Klein jean'lerini giymeyi de planlıyor. O kaçınılmaz günler gelene kadar da sağlık ile dengeyi sembolize eden bir süper model olarak çalışmalarına devam edecek. Hatta bu çekimi yaptığımız gün bir aylık detoks döneminin sonuna gelmişti; "Canı sürekli bir şeyler çeken biri değilim neyse ki." Boston'da son olarak katıldığı koşu, 42 yaşından bu yana yer aldığı beşinci maraton olmuş! Düzenli olarak yaptığı yoganın yanı sıra neredeyse her gün iki saat koşuyor.