Melisa Denizeri ile Ege nostaljisi
MODA

Melisa Denizeri ile Ege nostaljisi

Melisa Denizeri, kendi adını taşıyan mayo markasında retro ilhamlarla New York ve Alaçatı kıyılarını buluşturuyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 8 Ağustos 2019

Güneş Uysalefe

Birkaç yıl önceki son görüşmemizde yine New York'taydın, ayakkabı tasarlıyordun ve şimdi bir mayo markasıyla karşımızdasın; arkasındaki hikayeyi senden dinleyebilir miyiz?
Mayo projesi senelerdir aklımda vardı. Çok içimden gelen ve ilgi duyduğum bir tasarım projesi oldu. Ayrıca sekiz sene boyunca ayakkabı ve hazır giyim üzerine çalıştıktan sonra yeni bir sektöre girmek beni çok heyecanlandırdı; baştan başlamak ve adım adım öğrenmek... Son iki senedir ayakkabı tasarımıyla meşgulken, mayo araştırmasına başladım ve acele etmeden ilerledim.

Merak ettim, hikayende bir yerlerde denize duyduğun özlem olabilir mi? Çocukluğuna, denize dair nasıl anılarını sayardın, sende iz bırakan? Sevdiğin ilk mayoyu hatırlıyor musun?
Küçüklüğümden beri deniz ve tekne hayatımızın büyük bir parçası aile olarak. Tabii ki her şey buradan başladı! Artık New York'a temelli yerleştim ve yıllar ilerledikçe çocukluğuma duyduğum nostalji hissi giderek büyüyor. Her yaz çıktığımız sade yelken gezilerimiz, hem aktif hem de çok keyifli ve özel bir tatil oluyor. İçinde rahat hareket edebileceğimiz, bütün gün giyebileceğimiz ve özgüvenimizi destekleyen sade ve kalıcı parçalar yaratmak istedim. Bende iz bırakan parça, annemin çocukluğumda giydiği mayolar; atletik kesimde, grafik çizgi ve renklerde, vücudu rahat bir şekilde kavrayan parçalar.

Tasarımların çizgisinde bir retro ruh seziliyor. Sence stilin ile markan arasında nasıl bir etkileşim var? Bize biraz kişisel stilinden bahseder misin; nasıl tanımlardın gardırobunun ruhunu?
80'lerin nostaljik spor tasarımları çok hoşuma gidiyor ancak seksi bir koleksiyon özüme çok uymuyor. Gardırobumdaki renkler koleksiyonu yönlendirdi tabii; renk unsurunun markanın önemli bir temeli olmasını istiyordum. Bir parça alırken, özellikle mayo ve bikinide benim için önemli olan rahatlığı, duruşu ve eğlenceli oluşu.

Bu yaz için hazırladığın koleksiyonun çıkış noktası neydi? Hangi ilham kaynaklarıyla, nasıl bir seri ortaya çıktı?
Anılarımda kalan, annemin giydiği geç 80'ler, erken 90'lar dönemlerinden gelen parçalar yaz koleksiyonuma temel oluşturdu. Çocukluğumdaki Esprit markası ve Club Med otel kültürünün estetiği, spor ve seyahat konseptleri... İlk başta Ege One Piece modeliyle başladım, onu ortadan ikiye ayırıp bikini versiyonunu oluşturdum ve farklı detaylarla parçalar eklemeye devam ederek ilk koleksiyonu hazırlamış oldum.

Fotoğraflar ın için seçtiğin modellerin imajı "body positivity" akımıyla aynı frekansı yansıtıyor sanki. Kadınlar için tasarlayan bir kadın olarak, belki de özgüvenleri konusunda en kırılgan olabilecekleri mayolu görünümleri için nelere dikkat ederek hazırlandın?
Tasarımları sergilerken, gerçek hayattan kopuk olsunlar istemedim. Ulaşamadığımız, kiminin belki hiçbir zaman gücünün yetmeyeceği bir lifestyle çizmek istemedim, daha kişisel yaklaştım. Büyürken annem çok sevdiğim parçalar giyerdi ama farklı yaşlarda aynı yerden mayo almamız pek mümkün değildi; ürünler böyle pazarlanmıyordu. Bunu değiştirmek istedim; sadece "body inclusivity" değil, "age inclusivity" de benim için çok önemli. Etrafımda anne olan birçok kadın var; yeni anne olan arkadaşım Maria'yı lookbook'a dahil etmek benim için önemliydi. İleriki sezonlarda daha farklı bedenleri ve yaşları da dahil etmek istiyorum. Senin de dediğin gibi kadınlar görünüm konusunda kırılgan olabiliyor ama her bedenin
normalleştirilmesi gerekiyor bence bu sektörde.

Halter yaka ve atletik görünümler dikkatimi çekti. Jimnastik kostümlerini çağrıştıran bu parçaların koleksiyona nasıl bir zenginlik kattığını düşünüyorsun? Mayoda çeşitlilik konusunda sence keşfedilecek yeni yollar, kumaşlar, dikimler var mı?
Benim de hâlâ öğreneceğim çok şey var bu konuda. Rahatlık ve dayanıklılık çok önemli. Atletik kesimler hareket için daha pratik oluyor, o yüzden bu çizgilere yer verdim. Ayrıca bu kesimler birçok yaş demografisine hitap ediyor.

Mayo sanki illa gerçek hayatta denenmesi gereken bir gardırop üyesi. Senin sosyal medya ve internet üzerinden satış konusuna yaklaşımın nasıl?
Bu sektörde şirket kurarken online business en iyi yol bence. Öncelikle daha az yatırımla müşterilerinizle direkt irtibata geçebiliyorsunuz. Onlar da size yazabiliyor, feedback size hızlı bir şekilde ulaşabiliyor. Toptan satışta maalesef çoğu zaman müşterinin geri bildirimi tasarımcıya ulaşamayabiliyor. İhtiyaçlarına hitap edebilmek için müşteriyi tanımak istedim.

Çok uğraştırmayan, rahat bir exchange sistemi kurdum. Gelecek sezon umuyorum ki dünyada çeşitli mağazalarda yer alacak koleksiyonum. Ama önce müşteriyle direkt olarak iletişim kurabilmek önemliydi.

Temmuz sayımız için buluştuk ve sen düğün hazırlığındasın. Yaza dair plan ve hayallerini öğrenebilir miyiz?
Evet, Haziran ayında İstanbul'da evleniyorum. Düğün hazırlığı epey keyifliydi, tabii son dakikalarda heyecan başlıyor! Amerika'dan ve Avrupa'dan ailemiz ve arkadaşlarımız İstanbul'da toplanacak. Beni en mutlu eden de sanırım bu; kalbimde çok özel yeri olan herkesle İstanbul'da bir araya gelecek olmak. Düğün sonrası arkadaşlarımızla Alaçatı'ya gideceğiz. Hem Alaçatı'da hem de İstanbul'da İlkbahar/ Yaz 2020 sezonu için bir çekim yapacağım. Ne de olsa ürünler bu adreslerin kültürlerinden ilhamla ortaya çıktılar. Türk kadınlarını fotoğraflamak çok özel bir deneyim olacak. Keyif aldığım ve özlem duyduğum hayatı bana yaşattıran bir işim olduğu için gerçekten çok şanslıyım.