Dilek Hanif'ten kariyer ve stil sahibi bir gardırop
MODA

Dilek Hanif'ten kariyer ve stil sahibi bir gardırop

Gündüzden geceye, toplantıdan davete kusursuz geçişin anahtarı, doğru ofis gardırobunu oluşturmakta saklı. Dilek Hanif’in imzasını taşıyan kapsül koleksiyon tam da bu sebepten favori listemizde.

GÜNCELLEME TARİHİ: 15 Ekim 2019

Çimen Uzsoy G.
Fotoğraflar Serkan Eldeleklioğlu

İş kadınlarına yönelik bir kapsül koleksiyon hazırladınız. Öncelikle çıkış noktanızı öğrenebilir miyiz?
Aslında çıkış noktam, kendi couture müşterilerimle yaptığım sohbetler oldu. Genelde hep özel geceler için kıyafet tasarlıyoruz ama arada özel üst düzey yönetici müşterilerimden günlük etek-ceket takım istekleri geliyor, bunu da couture olarak hazırlıyoruz. Tüm bu konuşmalar sonucu böyle bir eksiklik ve ihtiyaç olduğunu gözlemledim. Yıllar önce de hazır giyim yapmıştım ve eski müşterilerimden de sürekli, "Ah, o sizin ceketleriniz, pantolonlarınız..." sözlerini duya duya, böyle bir koleksiyon hazırlama isteği oluştu bende. Gerçekten de belli bir kalitede, kupta, özenle çalışılmış, çok adette olmayan, bu tarzda belli bir kesime hitap edebilecek bir koleksiyon hazırladım. Gizia Gate mağazalarında satışa sunduk.

Önümüzdeki sezonlarda devamı olacak mı?
Evet, şu an onun hazırlıklarını da yapıyorum. Kapsül koleksiyon zaman içerisinde büyür mü bilmiyorum ama biz devam ettirmek istiyoruz.

Koleksiyon kaç parçadan oluşuyor ve nasıl bir karaktere sahip?
Otuz parçadan oluşuyor, kendi içinde kombinlenebilir paçalar tümü. Aslında ilk başta 25 parça çalışmıştım, sonra bazılarının kombinlerini geliştirme ihtiyacı hissettim. Ben de alışverişlerimde hep birbiriyle kombin olan parçaları tercih ederim ve bu beni çok rahatlatır. Dolayısıyla birbirinin içinde kombin olması için beş parça daha ekledik.

Renk paletini nasıl belirlediniz?
Normalde trendleri birebir takip etmeyi sevmeyen bir tasarımcıyım ama bu sezon şansa benim de çok sevdiğim renkler trend. Tarçın, bordo, pudra, uçuk bej, siyah ve hardal tonları sonbahar/ kışa yakıştırdığım, kendim kullanmaktan zevk aldığım ve kadına da çok yakıştırdığım tonlar. Koleksiyondaki renklerin az evvel bahsettiğim kombinlenebilirlik açısından birbiriyle uyumlu olmasına dikkat ettik. Bazen kadınlar çok beğenip bir parçayı alıyor ama maalesef bir şeyle uyduramayınca fazla kullanamıyorlar.

Sezon trendlerinden koleksiyona yansıyanlar var mı?
Bol ceketler, rahat kesimler var mesela. Trendlere körü körüne bağlı kalmayı sevmiyorum çünkü benim yaptığım parçalar zamansızdır. Birebir trendin içinde kalan parçalar yaptığınızda trendi yakalarsınız ama o ceketi seneye ya da ondan sonraki sene giyemeyebilirsiniz, demode olur. Ama trendlerden bir şeyleri alıp stilinizle birleştirdiğinizde zamansızlığı yakalıyorsunuz. Yelek çok severim ve çok iyi bir tamamlayıcı olduğunu düşünüyorum. Bol kesimli ceketlerimizi ve pantolonlarımızı ister yelekle, ister bluz ya da kazakla tamamlayabiliyorsunuz. Desen de bu yılın trendlerinden, biz de kullandık. İş kıyafetinin sıkıcı rutininden çıkmak için iyi bir alternatif.

Ofis giyiminde kaçınmak gereken bir şey var mı?
Olduğunuz ofise de bağlı. Desene karşı değilim, doğru desen seçmek önemli. Fazla karmaşık, gözü yoran desenler yerine yumuşak olanlar tercih edilmeli. Fazla frapan da olmamak lazım, dekoltede, renkte, aksesuarda dozu iyi ayarlamak lazım.

Koleksiyonu tasarlarken en çok hangi kriterlerin üzeride durdunuz?
Öncelikle kendi içinde kombin olmasına, trendi yakalamış fakat yine de zamansız olmasına önem verdim. Çok geniş bir koleksiyon olmadığı için parçaların gündüzden geceye taşınabilir olması, kumaşın ve dikişin iyi olması da önemli kriterlerdi. Yünlü krep, yünlü likralı kumaşlarımız var. Ceketlerimiz olağanüstü; hem dikiş hem de kumaş kalitesi olarak Avrupa standardında. Desenli, astarsız, hırka gibi giyilebilen bir ceket çalıştım, ofiste çok rahat kullanılabilecek bir kalıp. Ben de çalışan bir insanım ve ihtiyacım olan şeyler genel olarak markamın takipçilerimin de ihtiyacı olan şeyler. Onların ihtiyaçları ile kendi beğenilerimi birleştirdim.

Favori parçalarınız hangileri?
Hepsini çok beğeniyorum, her birinin farklı bir yeri var. Kendime bir gardırop hazırlamış gibi hissediyorum, bu da bana büyük bir rahatlık sağladı açıkçası. Pantolonlarımızın kalıpları çok güzel. Çok fazla pantolon giyerim; pantolon, ceket ve içine kazak giymeyi çok severim. Dolayısıyla koleksiyonun bütün parçaları dolabıma girdi.

Az evvel parçaların gündüzden geceye uyarlanabilir olmasına dikkat ettiğinizi söylemiştiniz. Bu konuda birkaç tüyo alabilir miyiz sizden?
İçinize kazakla giydiyseniz, akşam ipek bir gömlekle değiştirebilirsiniz. Yeleğin öyle bir avantajı var, gece de kullanılabilir. Aksesuarlarda biraz oynama yapılabilir. Kıyafetlerin çoğunu gündüz düz, akşam topuklu ayakkabı ile rahatça kullanabilirsiniz.

Koleksiyonu nerede görebilir, satın alabiliriz?
İlk başta planım online satış yapmaktı ama düşündüm ki herkesin yabancı olduğu bir koleksiyon; kumaşa dokunmak, ürünü görmek, kaliteyi anlamak isteyebilirler. Gizia Gate mağazalarında zaten yurtdışına ihracat yaptığımız abiye kıyafetlerimiz satışta, dolayısıyla bu koleksiyonu da orada satışa sunmaya karar verdik.

Koleksiyon dışında bu aralar gündeminizde neler var? Neler izliyor, neler okuyorsunuz?
Bu ara çok üst üste seyahatlerim var. Önce Paris Moda Haftası'nda fuarımız var, koleksiyonu götüreceğiz. Gitmişken birkaç gün de Paris'i tekrar solumak istiyorum. Oradan döndükten kısa bir süre sonra da bir haftalığına New York'a gidiyorum, arkasından da Londra'ya. Bunların hepsi iş ile bağlantılı seyahatler ama gitmişken kendim için de küçük kaçamaklar yapıyorum. Bunun yanı sıra koleksiyon çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda başucumda Michelle Obama'nın kitabı var, büyük bir zevkle onu okuyorum. Fırsat buldukça hafta sonları birkaç dizi var takip ettiğim, onları izliyorum. Spora muhakkak gidiyorum. Bienal ve sanat etkinliklerine de gidebildiğim kadar gidiyorum.