Sorumlu Modanın Öncüsü: Simay Bülbül
MODA

Sorumlu Modanın Öncüsü: Simay Bülbül

"Sürdürülebilir moda geleceğin en büyük güneşi, aydınlanmasıdır. Bunun için bilinçlenmek gerekir"

GÜNCELLEME TARİHİ: 23 Nisan 2020

Moda Editörü Tuğçe Kılınçlı
Fotoğraflar Fırat Meriç
Röportaj Bade Çakar

Yarattığınız tasarımın özellikleri neler?
Zamansız ve trendlerden uzak koleksiyonlar tasarlamak benim en önem verdiğim değerdir. Bu tasarımım da artan deri parçalarından bir araya gelmiş bir elbise.

Tasarımınızın arkasında yatan ilham nedir?
Her koleksiyonumun bir hikayesi vardır. Bu hikayeleri yaratmak için kadınlardan ilham alıyorum. Onların hikayeleri, yaşamları, açtıkları vizyonlar koleksiyonlarımın detaylarını oluşturuyor.

Sürdürülebilir bir tasarımı hayata geçirmenin zorlukları neler?
Sürdürülebilir tasarım günümüz dünyasının en önemli tüketim sorumluluğu olmuş durumda. Ben deri tasarımcısı olduğum için malzememin değerinden dolayı yıllardır sürdürülebilir tasarım üzerinde çalışıyoruz. En ufak bir deri parçasını bile bir sonraki üründe nasıl kullanabileceğimizi düşünüyoruz. Bunun için gereken tek şey daha çok zaman ayırmak.

Çevre dostu tasarım yaratırken trendlere bağlı kalmak zor mu?
Aslında moda hızlı tüketime servis veren bir sektör. Günümüz dünyasının bence asıl trendi slow fashion. Bu yüzden trendlere bağlı kalmadan da tasarım yapmak mümkün.

Sürdürülebilir moda tam olarak ne demek?
Yeşile, doğaya saygı duyarak, gereksiz tüketimin karşısında yeniden tasarlamak.

Sürdürülebilir moda algısını ilk ne zaman ve nasıl edindiniz?
Ben yıllardır malzemelerimden kalan parçaları biriktirip değerlendiren bir tasarımcıyım. Sürdürülebilir moda olarak tanımlamasam da 20 yıldır bu sosyal tasarımcılığı benimsiyorum.

Bu algıyı gündelik yaşamınıza nasıl dahil ediyorsunuz?
Gündelik yaşamımda ben bir doğa aşığıyım. Şehirden uzakta, doğada yaşıyorum. Ve sıfır atık ilkesine çok inanıyorum. Bahçemdeki ve evimdeki birçok şeyi bu algıda yaşatıyorum.

Bu alanda beğendiğiniz tasarımcılar kimler?
Aslı Filinta benim için bu akımın öncülerindendir.

Modanın bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Moda sektörü tüm dünyada büyük bir aydınlanma yaşıyor. Fast fashion yerini slow fashion'a bırakıyor. Trendlere ve tüketime dayalı değil, hikayelere yönelik tasarımlar daha değerli hale geliyor. Bunun ülkemizde de yaygınlaşmasını hayal ediyorum.

Sürdürülebilirlik algısı sizce nasıl yaygınlaştırılabilir?
Herkese bu dünyaya karşı sorumlulukları olduğunu hatırlatarak, doğanın gücüne inanarak ve bu dünyadaki her şeyin bir geri dönüşü olduğuna inanarak.

Hızlı modanın en büyük zararı ne?
İnanılmaz büyük zararları var. Sadece göz açlığı ile alışveriş yapılan bir çılgınlıktan söz ediyoruz. İsrafın baş gösterdiği, atıkların arttığı bir tüketim ve er geç doğa bunun cevabını biz insanlara soracaktır.

Tüketicilere ne önerirsiniz?
Doğaya ve çevreye duyarlı markalardan alışveriş etmelerini, ihtiyaçlarını belirleyip bilinçsiz tüketici olmamalarını.

Sürdürülebilirlik sadece kullanılan malzemelerle alakalı değil. Modanın sürdürülebilir olması için başka neler yapmamız gerekiyor?
Sürdürülebilir moda geleceğin en büyük güneşi, aydınlanmasıdır. Bunun için bilinçlenmek gerekir. Sosyal sorumluluklar çevresinde yeniden geleceğini yazmak gerekir. Artık birçok tasarımcı organik kumaşları ve üretimi benimsedi. Moda markaları küçük koleksiyonlar ile farkındalığı artırmaya, geleceğimize yatırım yapmaya ve bizleri bilinçlendirmeye odaklanıyor.

Sürdürülebilirlik algısını benimsemediğimiz takdirde karşılaşacağımız etkiler neler?
Doğanın tüm bu kirliliğe ve duyarsızlığa muhakkak bir cevabı olacaktır ve bunun etkileri bir gün tüm dünyaya "Dur!" dedirtecek büyüklükte olacak.