Aldatılmak kader mi?
ÜNLÜ STİLİ

Aldatılmak kader mi?

Sizce erkekler aldatma konusuna mantıklı bir açıklama getirebiliyor mu?

GÜNCELLEME TARİHİ: 14 Mart 2011

Gezenti; gezmecegormece.blogspot.com

Emin değilim gerçi ama hayatımdaki ilk ve tek erkek tarafından aldatıldığımı düşünmüyorum. Sebebi ise aslında fırsatını bulamaması değil tek güvencem koc'anın hijyen manyağı bir insan olması. Yoksa kendisinin de dilinden aldatma kelimesi düşmüyor. Ben de havlayan köpek ısırmaz mantığını henüz andropoz yaşında olmaması gerekçesiyle benimsiyorum.

Oysa eminim aldatmak için erkeklerin mantıklı bir gerekçe üretmelerine gerek yok. Bu konu üzerine kurulu hayatları. Hatta aldatma olayı birçoğu için tapınası bir yetenek. İdolleri çok eşli, birçoğu bununla gurur duyulsun isteyip her fırsatta çok eşliliklerini bağıra bağıra anlatıyorlar erkek erkeğe kaldıklarında. Tek eşli kalmış zavallılar da ağızlarının suyu aka aka dinliyor onları.

Ben bu mevzudan çok şükür şu ana kadar mağdur olmadım, en azından ruhum duymadı bu yüzden diyorum "mağdur" olmadım. Otuzunu aşmış birçok arkadaşım kafayı evlenmeye ve bir çocuk sahibi olmaya takmış durumdalar. Bunda sosyal hayatın ve baskının da etkisi var. Evlilik aslında artık bir güvence konusu da değil ama bu devirde kariyer sahibi şehirli kadın için "evliyim" demek birçok anlamda altında pozitif mesajlar içeriyor. Örneğin, bekar kadınların daha cesur olduğu bir dönemde bir erkeği boyunduruk altına almak demek çoğumuz için evlenmek. Denedim, istedim ve başardım ve pişmanım!!!

Otuzunu aşmış ve evlenmek, evli kalmasa bile bir çocuk sahibi olmak isteyen bir arkadaşımın bir çok flörtü oldu ama hiç birinde kendi kafasında kurduğu pembe panjurlu ev hayalleri bir şekilde bir türlü gerçekleşmedi. Hepsinde sorun aldatılması. En sevdiği ve ilk erkek arkadaşı başka bir kız arkadaşıyla onu aldattığı için ayrıldılar. Buna dayandı en azından bu acıdan ölünmediğini öğrendi; ne zamanki adamın o kızla evlendiğini ve yakında da baba olacağını duydu işte o zaman film koptu bizimki için… Bir süre depresif bir yalnızlığın ardından çabuk tüketilen bir iki flört daha yaşadı. Nihayet karşına tamamen tesadüf eseri başka bir şehirde yaşayan kendisinden de yaşça büyük bir erkek çıktı. Yine ilişki bizim kız için evlilik heyecanı taşırken sonradan öğrendik ki karşı taraf başka bir senaryoda rol alıyor. Bizimkisi eskiden tecrübeli bu konularda, kafalı da bir yandan ne yapıp edip adamın internet ve msn şifrelerini kırdı… İşte tam burada, artık ne kadar etik hiç bu konuya girmeyeceğim bu başka bir mesele, tam karşısına tüm gerçekler döküldü. Aldatıldığını öğrendi bir anda. Kadını biliyor, yazışmaları elinde her ikisine de itiraf ettirmek çok kolay… Önce kadına dalıyor, sonra adama bunları bir güzel ayırıyor çünkü öbür kadın da aldatılmış durumda… Adam tam bir yalan makinesi anlayacağınız. Kurnaz da bir yandan, alttan gir üstten çık aradaki mesafelerden dolayı böyle olduğunu ve tek aşkının kendisi olduğunu söyleyerek ikna ediyor bizim kızı. Üç ay beş ay al gülüm ver gülüm güzel güzel görüşüyorlar. Sonra bizimkisi yine kıllanıyor aldatıldığından. Dedim ya tecrübeli bu konularda haklı da çıkıyor ama şimdi rakip çok güçlü; çocuğunun annesi olan eski karısı yeni oyuncu. Bu noktada aldatıldığı için değil bir ailenin yeniden birleşmesine engel olmamak için devam edemiyor. Aslında adam bir bahane bulsa koşacak bizim kız peşinden! Oysa adamın karısından ayrılma sebebi de başka bir yasak aşk.

Bir yıllık yalnızlığın ardından yeni bir sevgilisi var şimdi. Bu da başka şehirde yaşıyor. Ben de istiyorum evlensinler hatta gaz veriyorum sivriliklerinden kurtulsun diye! Ama karışmamak lazımmış öğrendim. Bu abi defalarca inkar etmesine rağmen ilk eşinden bir oğlu olduğunu itiraf etti beşinci aylarında. Bizim kız aldatılmak ile kandırılmak arasında içinde aşk ateşi ile kararsız kalmış durumda çünkü aldatılmak ille de karşı cins ile fiziksel temasa geçmek değil.

Yıkılan hayallere mi, kırılan gurura mı harcanan emeğe mi üzülürsün; ya da boşa kaybedilen bir seneye, giderek yaşlandığın gerçeğine mi bilemedim.

Fakat bildiğim bir şey var aldatılma konusunda endişe ve korkulardan dolayı zamanında prim tanıdıkça ve bu primler duyuldukça erkekler bunu yapmaya korkmadan devam edecekler. Pavlov'un köpekleri gibi güdülüyoruz onları ve farkına varmadan kendimizi de!