ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
Ne kadar zamandır televizyon dünyasındasınız?
Yayın hayatına başladığından bu yana, yaklaşık 17 yıldır ATV’de çalışıyorum. Sanıyorum bu kadar uzun zaman boyunca yer değiştirmeyen tek haber spikeriyim. Televizyon dünyasının duayenlerinden Cem Şaşmaz’ın beni işe alması ve Esen Ünür’ün haber spikeri olmamı istemesiyle hayatım televizyon oldu. Bu önemli isimleri rahmet ve saygıyla anıyorum.
Aynı kurum içinde bu istikrarı sağlayabilmenin sırrı nedir?
Bu konu üstünde açıkçası ben de çok düşündüm ve büyük ölçüde şans olduğuna karar verdim. Çünkü bu bir ekip işi. Değişen ekiplerle uyum sağlamak, kendini kabul ettirmek iş hayatında yeni dönemler yaratıyor. Herkesle uyumlu bir şekilde çalışıp, sadece işimi düşünerek bunu başardım. Çok zorlandığım zamanlar oldu tabii ama eğer iyi niyetli ve işinizde başarılıysanız engellerin çoğunu aşmış oluyorsunuz.
ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
10:00 Kuaför sonrası işe gelip, kahvesiyle gazetelere gömülüyor.
“Çalıştığım günler sekizde kalkar evden çıkana kadar haber kanallarını izlerim. Gün içinde şirketten pek çıkamadığım için önce kuaföre gidip saçımı yaptırırım.”
ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
11:00 İnternetten son dakika gelişmelerini takip ederken telefonu hiç susmuyor.
Yayına kadar geçen süreçte neler yaşıyorsunuz?
Çalıştığım günler sekizde kalkar evden çıkana kadar haber kanallarını izlerim. Gün içinde şirketten pek çıkamadığım için önce kuaföre gidip saçımı yaptırım. On-on buçuk arasında ofise gelir kahvemi içerken gazeteleri okurum. 11:30’da sabah toplantımız başlar. Toplantıda günün haberlerini değerlendiririz. Ankara’nın gündemini, İstanbul ve yurt haberlerini, dış haberleri; başta genel yayın yönetmenimiz Erdoğan Aktaş ve genel koordinatörümüz Uygar Eremektar olmak üzere ekipçe gözden geçiririz. Bütün çalışma arkadaşlarım birbirinden değerli, zeki ve bir o kadar da eğlenceli oldukları için bu toplantı ve tartışmalar son derece keyifli geçer. Saat 14:30’da haber akışını belirlediğimiz toplantımızı yaparız. Saat 16:30’da makyajımı yapar, haberleri son bir kez daha gözden geçirip, yayına hazırlanırım. Eğer konuğum varsa ders çalışırım. Aklıma takılan her şeyi çalışma arkadaşlarıma danışır, sorarım. Canlı yayınlarımızdan önce sıcak ve yoğun bir gündem varsa ki genellikle öyle oluyor, yayından önce bağlanacağım muhabir arkadaşlarımı arar, soracağım soruları konuşurum. Yayından 15 dakika önce stüdyoya inerim. Stüdyoya giderken mutlaka rejiye uğrayıp oradaki çalışma arkadaşlarıma iyi yayınlar dilerim. Sonra da bültene başlarım.
ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
12:00 Ekip arkadaşlarıyla birlikte haberleri değerlendiriyor.
Basamakları hangi görevlerden geçerek tırmandınız?
Önce saat başı kısa haberlerle yayın hayatıma başladım. Bir yıl sonra gece haberlerine geçtim. Evlenip anne olduktan sonra gündüz çalışmak istedim ve yeniden gün içindeki haberleri sunmaya başladım. 2001 yılından bu yana ana haber bültenlerinde görev alıyorum. Şu anda, hafta sonu ana haber bültenini sunuyorum. Tabii basamakları tırmanmak hiç kolay olmadı. Çok çalıştım. Bu işte başarılı olabilmek için kesinlikle çok çalışmak ve tecrübe kazanmak gerekiyor.
ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
13:00 Ofisteki öğle yemeği için genellikle meyve yemeyi tercih ediyor.
Haberler içinde etkilendikleriniz, boğazınızı düğümleyenler olduğunda nasıl toparlıyorsunuz?
Mesleğimin en zor durumlarındandır bu tip haberleri okumak. Şehit haberleri gibi üzücü ya da içinde çocuk olan her türlü trajik olayı içeren haberi okurken çok zorlanırım. Ama nasıl toparlıyorsun sorusunun cevabını bilmiyorum. Hâlâ, bir gün toparlayamama korkusunu yaşıyorum.
Spikerliğin en sevdiğiniz yönü nedir?
İşimin hiç bitmeyen heyecanını çok seviyorum. Zaten yapı olarak heyecanlı biriyim. Son derece hareketliyimdir, yerimde duramam. Bir an boş vaktim yoktur. Hep bir şeylere koştururum.
Formunuzu korumak için neler yaparsınız?
Çok şükür hiç rejim yapmak zorunda kalmadım. Bu tamamen genetik özellikten kaynaklanıyor. Ama sporu hayatımdan hiç çıkarmadım. Ortaokul ve lise yıllarında basketbol oynardım, atletizmle ilgilenirdim. Son zamanlarda düzenli yapamasam da yüzerim, tenis oynarım. Evde koşu bandında gün aşırı yokuş yukarı hızlı yürürüm. Kalori yakma hızıma göre, kendime iPod’umda şarkı listesi yaparak sporu eğlenceli hale getiririm. Asansörü çok nadir kullanırım. Kahvaltıyı bir kaşık bal ve bir zeytinle geçiştiririm. Her gün greyfurt suyu içer, mutlaka bir elma yerim. Yaz aylarında şeftali ve kayısı vazgeçilmezlerimdir. Daha çok akşamları yemek yerim.
ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
15:45 Hazırlıklara start vermek için stüdyoya iniyor.
Peki işinizin zor olduğunu düşündüğünüz tarafları var mı?
Spikerlik kesinlikle çok zor ve herkese tavsiye edilmeyecek bir meslek. Hep dinamik, her şeye hazır, her bilgiye vakıf olmalısınız. Yayına girersiniz; bir yerde patlama, kaza olur, bütün akış değişir. Sayısız bağlantılar ve konuklarla bambaşka bir yayına dönersiniz. Ne olduğunu anlamadan bir buçuk saat geçer gider. Bazen elinizde haber olmaz, kulağınıza ‘Şurada bir olay oldu, görüntüler geliyor, hadi anlat’ derler ve siz haberle başbaşa kalırsınız. Bu sorumlulukla yaşamak hiç kolay değil. Aile hayatıyla birlikte yürütmek için de zor bir meslek kolu olduğunu düşünüyorum. Neyse ki son derece anlayışlı, bana her konuda yardımcı olan ve destekleyen bir eşim var.
ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
16:00 Renk renk ceketler arasından seçim yapıyor.
İyi bir haber spikerinin ne tür özellikleri olmalı?
Elbette ki olmazsa olmaz olan şey tecrübe. Her gün gazeteleri okumak, haberlerin ayrıntılarını takip etmek gerekiyor. Bunların dışında tabii ki diksiyonunuzun düzgün olması ve haberin ruhunu yansıtacak tempoda okumanız çok önemli. İşinizi çok sevip, haberin önüne geçmemeniz gerekir. Bu meslekte her gün yeni bir şey öğrenirsiniz. Ben haberi getiren muhabirden yazan editöre, mikrofonumu kontrol eden sesçiden ışıkçıya, teknisyenden kameramana kadar herkesin ama herkesin üzerimde emeği olduğunu düşünüyorum. Çalışma arkadaşlarınızla ilişkilere dikkat ediyor olmalısınız.
ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
16:30 Canlı tonlardaki ekran makyajını kendisi yapıyor.
Spiker olmasaydınız ne olurdunuz?
Küçükken öğretmen ya da doktor olmayı çok isterdim. Babamın hastalığı döneminde doktorlardan çok etkilendim. Onların insanlara yaşattıkları mucizeleri gördükçe, tıp okumak geldi içimden. Bir insanın hayatını kurtarmanın hazzını sanıyorum hiçbir meslek vermez.
ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
17:30 Canlı yayın öncesi saçına son rötuşlar yapılıyor.
Canlı yayında başınızdan geçen ilginç bir anınız var mı?
Bir gün haber okurken kameranın ayağı kırıldı ve yere düştü. Bende de nasıl bir refleks oluşmuşsa, kamerayla aynı anda kendimi aşağı indirdim ve kimse nasıl şekilden şekile girdiğimi anlamadı!
Yayına çıkmadan önce uğuruna inandığınız bir şeyler yapar mısınız?
En büyük uğurum canım kızım. Onu öpmeden evden dışarı adım atmam. İçimden dua okurum ve yayına mutlaka babamın hatırası olan kalemle çıkarım.
ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
18:15 Yayın öncesi son hazırlıklar yapılıyor.
Sokakta sizi tanıyorlar mı?
Bu konuda başınıza ilginç şeyler geliyor mu? Hâlâ beni tanıyıp merhaba dediklerinde,‘Pardon, birine benzettiniz’, diyebiliyorum! Bir de televizyondaki halim çok farklı olsa gerek, ‘Aa! Ne kadar genç, güzel ve zayıfmışsınız’ diyorlar. Beni ne kadar beğendiklerini söylediklerinde çok utanıyorum. Aslında yurtdışında daha çok tanınıyorum. Madonna fanıyım, geçen yıl Viyana konserine gitmiştim. Havaalanındaki taksi durağını yöneten Türk kız, bana pop star muamelesi yaparak konsere özel şoförle göndermek istedi! Çok şaşırmıştım.
ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
18:30 Canlı yayın hafta sonu ana haber bülteni başlıyor.
Kıyafetinizde ve makyajınızda nelere dikkat edersiniz?
Kıyafetimin düzgün ve rahat olmasına dikkat ederim. Genelde yayında ceket giymeyi tercih ediyorum. Yaz aylarında nadiren sadece bluzla çıktığım da olur. Kıyafet konusunda bana yardımcı olan bir sponsorum var. Renk ve bedenleri konuşuyoruz ve benim için hazırlıyorlar. İzleyicinin dikkatini dağıtacak, haberin önüne geçecek takılardan, abartılı renklerden ve modellerden uzak durmaya çalışırım.
Saçınız, makyajınız çok beğeniliyor. Bu konularda okurlarımıza önerileriniz olabilir mi?
Ekranda renkler nedense var olandan daha soluk çıkıyor. Bu nedenle (günlük hayatta hiç makyaj yapmamama rağmen) makyajımı canlı tonlarda yaparım. Saçlarımı yıllardır Toni&Guy’dan Özcan ve Salih yapar. Herkesin yakından takip ettiği saç kesimim de onların elinden çıkma. Makyajımı genellikle kendim yaparım ama özel günlerde yine aynı ekipten Şengül hanımdan yardım alırım. Yayından önce saçımı mutlaka yine aynı ekip elden geçirir. Hanımlara önerim, mutlaka iyi bir saç kesimi yaptırsınlar. Bu, onların hayatlarını kolaylaştırır. Bir de ciltlerine mutlaka özen göstersinler.
“Yayında izleyicinin dikkatini dağıtacak, haberin önüne geçecek takılardan, abartılı renklerden ve gösterişli modellerden uzak durmaya çalışırım.”
ATV spikeri Şebnem Sunar Küçük
20:15 ve gün bitti...
Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
Kitap okurum, evimle ilgilenmeye bayılırım. Şahane yemekler yaparım ve bu konuda gayet iddialı olduğumu söyleyebilirim. En büyük keyfim bahçemle ilgilenmektir. Bu beni çok rahatlatır. Misafir ağırlamaya da bayılırım. Gece hayatım yok gibi bir şey. Çok nadir dışarı çıkarım, arkadaşlarımla vakit geçiririm. En değerli zamanım, kızım ve eşimle geçirdiğim zamandır. Her fırsatta bol bol müzik dinlerim. Hobilerimin başında, keman çalan kızımı dinlemek ve seyretmek gelir. Onu hayranlıkla izliyorum ve bu konuda ilerlemesini istiyorum.
“Her gün gazeteleri okumak, gelişmeleri sıkı sıkıya takip etmek gerekiyor. Haberi, ruhunu yansıtacak tempoda okumanız da çok önemli.”
Naime Tercan
Kaynak: COSMOPOLITAN




