BAZAAR ICONS 2023
ÜNLÜ STİLİ

BAZAAR ICONS 2023

Doja Cat'in Pop Performans Sanatı

GÜNCELLEME TARİHİ: 17 Ağustos 2023

DOJA CAT, POP YILDIZI tanımını korkusuzca PROVOKATİF ve zaman zaman ilginç İMAJI ile yeniden yaratıyor ve MÜKAFATINI da uzun ve sıradışı YOLCULUĞU sırasında alıyor.

Röportajlar ve fotoğraf çekimleri SAG-AFTRA grevinden önce yapılmıştır.

Röportaj Angie Martinez

Pandemi sırasında internet sonunda tüm hayatımızı kapsar hale geldi ki Doja Cat olarak da bilinen Amala Dlamini'nin küresel bir pop yıldızı olması tam da bu döneme denk geliyor. 27 yaşındaki Dlamini Los Angeles'ta doğdu ve çocukluğunu annesiyle birlikte, jazz müzisyeni Alice Coltrane liderliğindeki bir aşramda, yani bir tür manevi inziva yerinde geçirdi. Diğer yandan, kendisi aynı zamanda birbirleriyle şarkılar, sesler, klipler ve mizah ile bağlantı kuran çevrimiçi bir neslin üyesi. On yıldan uzun süredir müzikle uğraşan Dlamini, asıl çıkışını 2019'un sonlarında disco, hip-hop ve funk türlerinin ustaca bir karışımı olan "Say So" ile yaptı. Kapanmaların başlangıcında hite dönüşen şarkı bir TikTok dans akımına da ilham verdi. O zamandan beri daha fazla hite imza attı, turnelere çıktı ve 2021 albümü Planet Her'de SZA ile birlikte seslendirdiği "Kiss Me More" ile En İyi Pop İkilisi/Grup Performansı dalında Grammy ödülü kazandı. Son olarak Haziran ayında, sonbaharda konser turnesine çıkacağı yeni albümü Scarlet'ın ilk single'ı "Attention"ı tanıttı. Dlamini, rap-radyo efsanesi ve medya girişimcisi Angie Martinez ile Instagram ve IRL'de sanat, şöhret ve kendi yolunu bulmak üzerine konuştu.

ANGIE MARTINEZ: İkonun tanımı, "temsili bir sembol olarak kabul edilen veya saygıya layık görülen kişi veya şey." Kendini saygı duyulmaya layık görüyor musun?

DOJA CAT: Görmüyorum. Sevdiğim ve saygı duyduğum insanların, sevgi ve saygısını hak ettiğimi düşünüyorum. Ve sanırım saygı bazı insanlar için farklı şeyler ifade ediyor. Kendimi sosyal medyada ve televizyonda ortaya koyuyorum. İmajımı bu ekranlara yansıtıyorum. Ama gerçek hayatta kendimi ortaya koymuyorum. Kulüplere gitmiyorum. Üretmeye yoğunlaşıyorum.

AM: Diğer insanlardan ilham alıyor musun?

DC: Olumlu geri bildirimleri seviyorum. İnsanların zorbalığa ya da internet trolleri tarafından saldırıya uğrayan biri için seslerini yükseltmelerini takdir ediyorum. Benim için en dokunaklı anlardan bazıları, hayranlarımın benim ya da başka insanlar için ayağa kalkmasıydı. Bu gerçek bir şey için savaşmaktır. Bunu gerçekten takdir ediyorum çünkü insanlar boş konuşmayı seviyor.

"Kendimi SOSYAL MEDYA ve TV'de ortaya koyuyorum. İmajımı EKRANLARA yansıtıyorum. Ancak GERÇEK HAYATTA kendimi açıkça ortaya koymuyorum."

AM: Yeni single'ın "Attention"a bayıldım. Tam anlamıyla rap moduna girmişsin.

DC: Bu single, ilerisi için bir giriş niteliği taşıyor. Yeni albüm daha içe dönük, ancak sıkıcı olmaması adına çok üzerine düşmüyorum. Bu nedenle, hikayeler yaratmak istiyorum. Bence bu proje rap becerilerimle oynamak ve hayatımda olup bitenlerden bahsetmek için eğlenceli bir tuval. Ama kimliğimi, pop ve şarkıcılık hakkında bildiklerimi ve müziğin bu yönünü terk etmiyorum.

AM: Aynı zamanda bir görsel sanatçısın. Yaptığın işte, özellikle moda anlamında, imgeler nasıl bir role sahip?

DC: Film çekimi ve fotoğrafçılık üzerinde daha fazla kontrol sahibiyim. Şu anda moda konusunda kaotik bir durumdayım, dolabıma girip en rastgele, tuhaf, üzerime uymayan şeyleri seçip başka bir şeyle karıştırıyorum. Patates püresi gibi. Fakat bunu benimsiyorum. Biraz punk, kesinlikle deneysel ve manik bir tarz. Ama görsellik ve moda söz konusu olduğunda daha karanlık bir yöne ilerliyorum. İçimde bastırılmış çok fazla duygu ve öfke var ve bunu güzellikle ifade etmek istiyorum. Son dönemde çok fazla protezle oynuyorum.

AM: Met Gala'da yüzündeki kedi protezleri harikaydı. Senin fikrin miydi?

DC: Evet. "İnsansı bir kedi olmak istiyorum" dedim.

AM: Kesinlikle sınırları zorluyorsun. Sence neden insanlar kafanı ya da kaşlarını tıraş etmek gibi şeyler yaptığında çılgına dönüyorlar?

DC: Benim teorime göre, eğer biri benimle gerçek hayatta hiç tanışmamışsa, bilinçaltında onun için gerçek değilim demektir. Dolayısıyla insanlar internette tanımadıkları biriyle ilişki kurduklarında, o kişiyi sahiplenebiliyorlar. O kişinin bir anlamda kendilerine ait olduğunu düşünüyorlar. Ve bu kişi değiştiğinde, kontrol edilemeyen bir şok tepkisi ortaya çıkıyor. Bunu olduğu haliyle kabul ettim. Peruklarımı takıyorum ve çıkarıyorum. Kafamı ya da kaşlarımı tıraş ediyorum. Dünyadaki tüm özgürlüğe sahibim.

AM: Senin için sırada ne olduğunu hayal ediyorsun?

DC: Kök salmak istediğim başka tür projeler de var. Kıyafet yapmak, makyajla uğraşmak istiyorum.Oyunculuğu keşfetmek istiyorum.

AM: Oyunculuğun kariyerinin büyük bir parçası olacağını düşünüyor musun?

DC: İnandığım filmleri yapmayı çok isterim. Müziği bir dakikalığına durdurmam gerekebilir. Ama belli bir süre için kendimi oyunculuğa vermek isterim. Komedi ve aksiyon filmlerini seviyorum. Dövüş sanatlarını öğrenmek ve "John Wick" gibi bir filmde rol almak isterim.

AM: Stand-up yapmak istediğin doğru mu?

DC: Bu kesinlikle yapmayı düşündüğüm bir şey. Hatta geçenlerde Craig Robinson ile sahneye çıktım. O piyanoya geçip şarkılar çalıyor ama bunu Craig Robinson havasına uygun bir tarzda, espiriler eşliğinde yapıyor. Ben de bir komedi klübünde sahneye çıkıp onunla şarkı söyledim. Gayet sade ve çabasız bir performanstı. Oraya erkek arkadaşlarımdan biriyle gitmiştim.

AM: 'Erkek arkadaşlarım' ifadesi komikmiş. Hayatında aşka yer açıyor musun?

DC: Aşkı severim. Ben kesinlikle bir seri randevucuyum. Önceden de vardı bu içimde, ama şimdilerde önceki halime kıyasla, hayatımın aşkı daha ciddiye alan ve daha aşık gezdiğim bir dönemindeyim. Sanırım evrildim. Kendimi sevmeyi öğreniyorum, bu nedenle diğer insanları sevme biçimim de değişiklik gösteriyor. Yolunu kaybetmiş bir genç gibi hissetmiyorum. Kendini ortaya koyan bir kadın gibi hissediyorum.

"YOLUNU kaybetmiş bir GENÇ gibi hissetmiyorum. KENDİNİ ORTAYA KOYAN bir kadın gibi hissediyorum."

Fotoğraf: Mario Sorrenti

Saç: J Stay Ready Makyaj: Frank B For Loveseen Manikür: Saccia Trinice Prodüksiyon: One Thirty-Eighty Productions Set Tasarım: Philipp Haemmerle Buttercup Venues'e özel teşekkürler.