ÜNLÜ STİLİ
Cate Blanchett’i giydirme hayalleri kuruyorum!
Ünlü moda tasarımcısı Arzu Kaprol, gözünü kırmızı halıya dikti:
GÜNCELLEME TARİHİ: 21 Ocak 2010
Hayatım boyunca sadece tasarımcı olmayı hayal ettim' diyen Arzu Kaprol, iç dünyasını Harper's Bazaar dergisinden Şebnem Kırmacı'ya anlattı. Dergide yer alan fotoğraflar için'en favori modellerimden biri' olarak tanımladığı Nefise Karatay'ı seçen Kaprol; "Beni ma
rkalaşma yönünde farklılaştıran şey, perakende operasyonuna girmem oldu" dedi.
2007'de iki perakende Arzu Kaprol mağazasıaçtığını hatırlatan modacı, "Sonra Altın yıldız'lalisans anlaşması imzaladım. Bu lisans anlaşmasının hâlâ benzeri yok Türkiye'de. Bu anlaşma bana sadece tasarımla uğraşmaya başlama özgürlüğü verdi" şeklinde konuştu.
Yeni sembol saadet düğümü
►Tasarımlarınızın içine yerleştirdiğiniz semboller neyi ifade ediyor?
Bu bencilce bir seçim galiba... Kendimi anlatmak istedim. İnsanlar kıyafetlerin içini açtığında,gördükleri küçük sembollerle nelerden ilham aldığımı öğrensin istedim.
►Sembollerden bazılarının hikayesini anlatırmısınız?
Bu sezon 'saadet düğümleri' adında birsembol kullandım. Saadet düğümleri, Osmanlısikkeleri üzerinde yer alan bereket sembolleri.Bütün kıyafetlerimin içinde var. 11 yıldır birşekilde bu mesleğe devam etmemin sebebi,insanları kısa bir an için bile olsa mutlu etmek.Bu inanç ve ümitle bu mesleği yapıyorum.Onu giyeni bir saniye içinbile mutlu ederse bu ürünler, biranlamı olacak yaptığım şeyin.O yüzden bu semboller var. Hiçkimsenin görmediği yerde birşeyim olsun istiyorum. Moda için değil, kendim için...
Her sezon zorlanırım
►Sembolleri bulmakta zorlanıyormusunuz?
Hayır, her sezon yeni bir şeyolsun kaygım yok. Sevdiğim müddetçe devam eder. Bazılarına saçma gelebilir ama bu semboller bana ümit veriyor ve ben bu ümit için yaşıyorum.
►Ümitten çok bahsediyorsunuz; sizin için ne anlama geliyor?
Devam etmek için gerekli. Hayatım boyunca,daha çocuklarım olmadan o günün muhasebesini yapardım. Uykularım kaçardı. Başka bir dünyaya girmek için bir kitap açar, o kitabın dünyasına girerdim.Çocuklarım olduktan sonra baktım, yineaklıma geliyor olanlar; yine düşünüyorum amakendi kendime "İçerde iki genç adam var, hiçbir şeyin önemi yok" diyorum kendime.
►Geriye dönüp baktığınızda, koleksiyonlarınızda ilham aldığınız kaynakları hatırlıyor musunuz?
O kadar değişiyor ki... Ben final karesine giden yol değil, o süreç için yaşıyorum. Kanayan bir süreç, sıkıntılı... Atölyede kumaş topları içinde yaşamak, ustalarla karar vermek...
Lady Gaga beğenmiş, istedi
►İyi bir noktada mısınız şu anda?
Çok. Her tasarımcının hayal edebileceği noktadayım.Tabii yapacak çok iş var, ama yine de rahatladım. Yalınlaştı hayatım, sadeleşti. Tasarımcılık artık havai bir iş değil!
►Türk modası çok değişti. İçinde bulunduğumuz zamanları kişisel bakış açınızla değerlendirirmisiniz?
Moda kavramsal, realiteve tüketim olarak bize uzaktı. Şimdi hayatımızın içine girdi. İnsanların alışkanlıkları,tasarım algıları değişti. Türkiye'de moda tasarımcılığı artık havai bir iş dalı değil; gerçek biriş dalı. Gençler bunu anladı; iş büyüyor, yaygınlaşıyor ve artık geri dönülemez bir noktada. Bazı gençler, dünyada olduğu gibi burada da ayakta kalmaya alışacaklar ama sonuçta başarılı olacaklar.
►Türkiye, dünya moda haritasında nerede?
Bence İstanbul'un Barselona kadar yeri var. Tüm tasarım disiplinleri içinde insanlar bir arayış içinde; İstanbul buna bir alternatif. Bu karmaşa,kaos, doymamış düzensizliğin getirdiği müthiş bir enerji var.
►Şubatta İstanbul Fashion Week olacak.İsim 'Days'den 'Week'e dönüştü. 'Moda Günleri' dönemi deneme miydi?
Güzel bir egzersizdi ama şimdi 'Week' olabilir.İlk defa bu ülkede tasarımcılarda, moda markalarıda aynı podyumda yer alabildiler. Bu da bir süreçti;bir sene sürdü. İstanbul Fashion Lab kısmında,114 tane yabancı basın mensubu vardı. Bu kadar büyük bir yabancı basın grubunu ülkeye getirmek büyük başarı.
►Savaş bitti mi yani?
Savaş hiç bitmiyor. Ben kahve içip,sabahtan akşama kadar tasarım yapan,ilham bekleyen biri değilim. İlham gelmesi için bekleme lüksüm yok zaten; her an gelmeli.
►Zorlandığınız dönemler yok mu?
Bu işin kolayı yok. Her sezon zorlanıyorum.Gerginlikle, sıkıntıyla çıkıyor ama çıkıyor ve çıktığı an mutlu oluyorum.
►Bu aşamadan sonra hayalini kurduğunuz ne var? Çılgın bir couture koleksiyonu mesela?
Zaten çılgın bir couture koleksiyonum var.Çok limitli yapıyorum ve çok özel oluyor. Paris'e provaya gittiğim müşterilerim var ama adlarını vermek istemem. Yakın gelecekteki hayalim, Cate Blanchett 'i giydirmek.
►Kırmızı halıda mı?
Evet...

►Lady Gaga bu çekimde kullandığımız dorepleksi kıyafetin fuşyasını istemiş, değil mi?
Evet, Lady Gaga beğenmiş, biz de gönderme aşamasındayız. Çok hayalim var tabii... Ama işteki inanılmaz başarıların, beni daha mutlu kılmadığını anlayacak kadar başarı kazandım ben.Sdece işimi severek ve keyif aldığım sürece devam edeceğim ve bunun bir sınırı yok. Sınırı uzaydır veya Hollywood'dur gibi bir tanımı yok.
►Koleksiyonlarınızda değişmeyen ne var?
Muhakkak özel bir dokusu, özel bir plisi var.
►En sevdiğiniz parçanız?
Her sezon son koleksiyonumun son parçası...
►Kendi tasarımlarınızı mı giyiyorsunuz?
Evet.
►Başka?
Tutku ile bağlı olduğum marka yok. Çok az başka marka giyiyorum. İsimsiz de olabilir, beni heyecanlandırsın yeter.
►Kıyafetleri personel indirimiyle alıyormuşsunuz; doğru mu?
Evet. Bazı şeyleri almaya yetişemiyorum.Kimse bana torpil yapmıyor! Bazen mağazaları arayıp ayırtıyorum. Beğendiğim tasarımlarımı almak için bayağı bir uğraşıyorum. (Gülüyor)
Ailede terziliğimi beğenmezler!
Annem ve anneannem çok iyi terzilerdir.Anneannem 94 yaşında ve geçen sene bile paltosunu kendi dikti. Anneannem,annemin terziliğini beğenmez; beni kimse beğenmez. Anneannem çok nadir arar beni...Bundan üç sene önce aradı, "Televizyonda izledim, fena olmamış yaptıkların"dedi. Ağlamaya başladım...
Issey Mıyake beni büyüledi
Ondan duyduğum en güzel şeydi. Bizde bir gelenek vardır. Her ailede insanlar biraraya gelince dedikodu yapılır, sohbet edilir, bizde ise yoktur öyle şeyler... Anneannemile annem oturup, diktiklerindenbahsederler... Anneannemin 20 sene önce diktiği kolu gösterdiği olur.
Issey Miyake bana çok büyük şeyler kattı. Doku duygusu, kumaşa boyut katma fikri beni büyüledi. Donna Karan'ın modaya bakış açısı, yalınlaşması, ürün teknolojisi modada çok şey değiştirdi.Grace Kelly'nin zarafeti ve Madonna'nın duruşu da benim için çok önemlidir...
rkalaşma yönünde farklılaştıran şey, perakende operasyonuna girmem oldu" dedi.2007'de iki perakende Arzu Kaprol mağazasıaçtığını hatırlatan modacı, "Sonra Altın yıldız'lalisans anlaşması imzaladım. Bu lisans anlaşmasının hâlâ benzeri yok Türkiye'de. Bu anlaşma bana sadece tasarımla uğraşmaya başlama özgürlüğü verdi" şeklinde konuştu.
Yeni sembol saadet düğümü
►Tasarımlarınızın içine yerleştirdiğiniz semboller neyi ifade ediyor?
Bu bencilce bir seçim galiba... Kendimi anlatmak istedim. İnsanlar kıyafetlerin içini açtığında,gördükleri küçük sembollerle nelerden ilham aldığımı öğrensin istedim.
►Sembollerden bazılarının hikayesini anlatırmısınız?
Bu sezon 'saadet düğümleri' adında birsembol kullandım. Saadet düğümleri, Osmanlısikkeleri üzerinde yer alan bereket sembolleri.Bütün kıyafetlerimin içinde var. 11 yıldır birşekilde bu mesleğe devam etmemin sebebi,insanları kısa bir an için bile olsa mutlu etmek.Bu inanç ve ümitle bu mesleği yapıyorum.Onu giyeni bir saniye içinbile mutlu ederse bu ürünler, biranlamı olacak yaptığım şeyin.O yüzden bu semboller var. Hiçkimsenin görmediği yerde birşeyim olsun istiyorum. Moda için değil, kendim için...
Her sezon zorlanırım
►Sembolleri bulmakta zorlanıyormusunuz?
Hayır, her sezon yeni bir şeyolsun kaygım yok. Sevdiğim müddetçe devam eder. Bazılarına saçma gelebilir ama bu semboller bana ümit veriyor ve ben bu ümit için yaşıyorum.
►Ümitten çok bahsediyorsunuz; sizin için ne anlama geliyor?

Devam etmek için gerekli. Hayatım boyunca,daha çocuklarım olmadan o günün muhasebesini yapardım. Uykularım kaçardı. Başka bir dünyaya girmek için bir kitap açar, o kitabın dünyasına girerdim.Çocuklarım olduktan sonra baktım, yineaklıma geliyor olanlar; yine düşünüyorum amakendi kendime "İçerde iki genç adam var, hiçbir şeyin önemi yok" diyorum kendime.
►Geriye dönüp baktığınızda, koleksiyonlarınızda ilham aldığınız kaynakları hatırlıyor musunuz?
O kadar değişiyor ki... Ben final karesine giden yol değil, o süreç için yaşıyorum. Kanayan bir süreç, sıkıntılı... Atölyede kumaş topları içinde yaşamak, ustalarla karar vermek...
Lady Gaga beğenmiş, istedi
►İyi bir noktada mısınız şu anda?
Çok. Her tasarımcının hayal edebileceği noktadayım.Tabii yapacak çok iş var, ama yine de rahatladım. Yalınlaştı hayatım, sadeleşti. Tasarımcılık artık havai bir iş değil!
►Türk modası çok değişti. İçinde bulunduğumuz zamanları kişisel bakış açınızla değerlendirirmisiniz?
Moda kavramsal, realiteve tüketim olarak bize uzaktı. Şimdi hayatımızın içine girdi. İnsanların alışkanlıkları,tasarım algıları değişti. Türkiye'de moda tasarımcılığı artık havai bir iş dalı değil; gerçek biriş dalı. Gençler bunu anladı; iş büyüyor, yaygınlaşıyor ve artık geri dönülemez bir noktada. Bazı gençler, dünyada olduğu gibi burada da ayakta kalmaya alışacaklar ama sonuçta başarılı olacaklar.
►Türkiye, dünya moda haritasında nerede?
Bence İstanbul'un Barselona kadar yeri var. Tüm tasarım disiplinleri içinde insanlar bir arayış içinde; İstanbul buna bir alternatif. Bu karmaşa,kaos, doymamış düzensizliğin getirdiği müthiş bir enerji var.
►Şubatta İstanbul Fashion Week olacak.İsim 'Days'den 'Week'e dönüştü. 'Moda Günleri' dönemi deneme miydi?
Güzel bir egzersizdi ama şimdi 'Week' olabilir.İlk defa bu ülkede tasarımcılarda, moda markalarıda aynı podyumda yer alabildiler. Bu da bir süreçti;bir sene sürdü. İstanbul Fashion Lab kısmında,114 tane yabancı basın mensubu vardı. Bu kadar büyük bir yabancı basın grubunu ülkeye getirmek büyük başarı.
►Savaş bitti mi yani?
Savaş hiç bitmiyor. Ben kahve içip,sabahtan akşama kadar tasarım yapan,ilham bekleyen biri değilim. İlham gelmesi için bekleme lüksüm yok zaten; her an gelmeli.
►Zorlandığınız dönemler yok mu?
Bu işin kolayı yok. Her sezon zorlanıyorum.Gerginlikle, sıkıntıyla çıkıyor ama çıkıyor ve çıktığı an mutlu oluyorum.
►Bu aşamadan sonra hayalini kurduğunuz ne var? Çılgın bir couture koleksiyonu mesela?Zaten çılgın bir couture koleksiyonum var.Çok limitli yapıyorum ve çok özel oluyor. Paris'e provaya gittiğim müşterilerim var ama adlarını vermek istemem. Yakın gelecekteki hayalim, Cate Blanchett 'i giydirmek.
►Kırmızı halıda mı?
Evet...

►Lady Gaga bu çekimde kullandığımız dorepleksi kıyafetin fuşyasını istemiş, değil mi?
Evet, Lady Gaga beğenmiş, biz de gönderme aşamasındayız. Çok hayalim var tabii... Ama işteki inanılmaz başarıların, beni daha mutlu kılmadığını anlayacak kadar başarı kazandım ben.Sdece işimi severek ve keyif aldığım sürece devam edeceğim ve bunun bir sınırı yok. Sınırı uzaydır veya Hollywood'dur gibi bir tanımı yok.
►Koleksiyonlarınızda değişmeyen ne var?
Muhakkak özel bir dokusu, özel bir plisi var.
►En sevdiğiniz parçanız?
Her sezon son koleksiyonumun son parçası...
►Kendi tasarımlarınızı mı giyiyorsunuz?
Evet.
►Başka?
Tutku ile bağlı olduğum marka yok. Çok az başka marka giyiyorum. İsimsiz de olabilir, beni heyecanlandırsın yeter.
►Kıyafetleri personel indirimiyle alıyormuşsunuz; doğru mu?
Evet. Bazı şeyleri almaya yetişemiyorum.Kimse bana torpil yapmıyor! Bazen mağazaları arayıp ayırtıyorum. Beğendiğim tasarımlarımı almak için bayağı bir uğraşıyorum. (Gülüyor)
Ailede terziliğimi beğenmezler!
Annem ve anneannem çok iyi terzilerdir.Anneannem 94 yaşında ve geçen sene bile paltosunu kendi dikti. Anneannem,annemin terziliğini beğenmez; beni kimse beğenmez. Anneannem çok nadir arar beni...Bundan üç sene önce aradı, "Televizyonda izledim, fena olmamış yaptıkların"dedi. Ağlamaya başladım...
Issey Mıyake beni büyüledi
Ondan duyduğum en güzel şeydi. Bizde bir gelenek vardır. Her ailede insanlar biraraya gelince dedikodu yapılır, sohbet edilir, bizde ise yoktur öyle şeyler... Anneannemile annem oturup, diktiklerindenbahsederler... Anneannemin 20 sene önce diktiği kolu gösterdiği olur.
Issey Miyake bana çok büyük şeyler kattı. Doku duygusu, kumaşa boyut katma fikri beni büyüledi. Donna Karan'ın modaya bakış açısı, yalınlaşması, ürün teknolojisi modada çok şey değiştirdi.Grace Kelly'nin zarafeti ve Madonna'nın duruşu da benim için çok önemlidir...




