'Değişim her zaman bana çekici gelmiştir'

Ayşe Hatun Önal, önce başarılı bir model sonra da kendi bestelediği şarkıları söyleyen güçlü bir şarkıcı oldu. Kısaca; yaptığı işlerin hepsinin altından başarıyla kalktı desek yalan olmaz. "Hiçbir zaman tepki görür müyüm diye düşünmedim" diyen Ayşe Hatun Önal, bambaşka müzik tarzlarını birleştirmekten ve her albümde farklı bir şekilde karşımıza çıkmaktan asla korkmuyor. Ayşe Hatun Önal'ın durmaya da hiç niyeti yok. 'Güm Güm' şarkısıyla en çok dinlenen şarkı, en çok izlenen video klip, Ricky Martin'le yapılan işbirliği derken, 'Şeytan Tüyü' adlı filmi için yaptığı single ile yeni albümünün de müjdesini verdi. Yeni albümünün de oldukça iddialı olduğunu söyleyen Önal, çok heyecanlı... Bu tempolu döneminde Milano'da buluştuğumuz güzel sanatçıyı eski model günlerine geri götürdük. Birbirinden şık kıyafetleri bizim için giyerek Milano sokaklarında poz veren Ayşe Hatun Önal ile müzikten özel hayatına kadar her şeyi konuştuk.

Bizim için Milano'da mükemmel bir çekim gerçekleştirdiniz. Nasıl geçti çekim, keyif aldınız mı?

Ayşe Hatun Önal: Benim için gerçekten çok eğlenceli bir çalışma oldu. Ekip birbiriyle uyumlu olunca sonuç da burada olduğu gibi genellikle tatmin edici oluyor. Çekimi, güneşli fakat dondurucu soğuk bir günde gerçekleştirdik. Bu yüzden de sık sık soğuktan ara vermek zorunda kaldık. Bu araları da iyi değerlendirdik tabii ki (gülüyor). Küçük kafelerde yeni kahve testleri yaptık... Çok keyifli geçti gerçekten.

Milano, modanın baş şehirlerinden biri. Bu şehir sizin için ne ifade ediyor?

Önal: Milano'da seneler önce Women Management Modeling Ajansı'nda çalışmıştım. Bu yüzden Milano, anılarımın olduğu bir şehirdir. Milano moda ve tasarım endüstrisinin başkenti olabilir, fakat benim için bu şehrin asıl özelliği lezzetli yemeğin ve şarabın yeri olması. Benim için lezzetin de başkenti yani... Gotik mimarisi, lezzeti ve modasıyla her zaman gelinesi bir şehir.

Başarılı bir modellik geçmişiniz var. Çekimlerde eski günlerinizi hatırlamak hoşunuza gidiyor mu?

Önal: Kesinlikle. Modelliğin benim için ayrı bir yeri var. Modellik yapmayı her zaman sevmişimdir. Kesinlikle, bu çekimde de bir kez daha özlediğimi anladım. Çekimler sayesinde özlem gideriyorum, iyi oluyor.

Moda ile aranız nasıl? Stilinizi nasıl tanımlarsınız?

Önal: Moda hem benim eski işim hem de yeni işimin bir parçası... Uzak durmam, ilgilenmemem gibi bir durum mümkün değil bu yüzden. Çok içine dalmadan, mesafeyi de açmadan stilimi, rahatlık üzerine kurdum. Kendimi rahat ve mutlu hissettiğim her şeyi stilimin bir parçası yapabilirim.

Hiç moda markası yaratma veya koleksiyon hazırlama gibi planlarınız var mı?

Önal: Dediğim gibi modayı hayatımda, çok içine dalmadan tutuyorum. Moda markası yaratacak veya koleksiyon hazırlayacak kadar ilgili değilim. Bu işlere ciddi bir zaman ayırmak gerekli. Ben bütün yaratıcı enerjimi ve zamanımı, şarkı yazmaya ve bestelemeye ayırıyorum.

2015 yılına 'Güm Güm' şarkınızla adeta damga vurdunuz. Birçok müzik listesinde 1 numarada yer aldınız, videonuz en çok izlenen, şarkınız en çok indirilenler arasına girdi. Şarkıyı ilk yazdığınızda bu başarıyı bekliyor muydunuz?

Önal: 'Güm Güm'ün bestesini ilk yazdığımda iyi bir şarkı olduğunun farkındaydım ama bu kadar olacağını açıkçası tahmin etmemiştim. Bu şarkı, benim için birçok ilki içinde barındıran, özel bir şarkı oldu. Yılın ilk 6 ayında her yerde 1 numaraydı. Yıl sonunda da Türkiye genelinde tüm televizyon ve radyoların en çok çaldığı şarkı listesini zirvede bitirdi... Ne yalan söyleyeyim, bu kadar başarılı olan bir şarkının altında imzamın olması bana büyük keyif veriyor. Neticede 75 milyon kez izlenmiş, şükürler olsun.

Sizin için beste yaratma süreci nasıl geçiyor? Bir anda kelimeler kağıda dökülmeye mi başlıyor, yoksa uzun sürüyor mu?

Önal: Beste yapma süreci benim için özel bir durum. Bazen, dediğiniz gibi bir anda melodiler akıyor bazen de bir satır için bir yıl beklemeniz gerekiyor. O anların tılsımlı olduğunu düşünüyorum; sanki bir kapı açılıyor ve birileri kulağıma fısıldamaya başlıyor. Yaratım anında ortaya çıkan bir durum. O enerjinin hastasıyım. En son Alper ve Onur'la yeni bir şarkı yazdık. Yazma süreci bittiğinde Alper'e dönüp en az 5 ay elime kağıt kalem almam dediğimi hatırlıyorum! Çünkü şarkı bittiğinde bedenimdeki enerjiyi de sonuna kadar kullanıp bitirmiştim.

Söz yazarları hayatlarından, etkilendikleri olaylardan, en çok da aşktan ilham alırlar. Siz nelerden ilham alıyorsunuz?

Önal: Kesinlikle doğru, müziğin temeli hayat ve aşktır. Benim de başka bir şeyden etkileniyor olmam mümkün değil.

İlk şarkılarınız elektronik tarzdaydı, şimdiyse daha çok pop tarzına yakınsınız. Bu değişim nasıl oldu? Bir sonraki albümde daha farklı bir tarz deneyebilir misiniz?

Önal: Yenilik yapmaktan hoşlanıyorum. Yenilikçiliğe olan düşkünlüğüm, yaptığım işlerin farklı olmasını sağlıyor. Şimdi çıkartacağım albümde de farklı bir tarz ortaya koydum. Elektronik tarzla popu karıştırarak mix yaptım. Bir sonra yapacağım işte de tarz değişikliğine gideceğim. Değişimin cazipliği, her zaman bana çekici gelmiştir.

Aslında ilk bestenizi 17 yaşında yapmışsınız ama sonra modellik karşınıza çıkmış. Şarkıcılık, modellik döneminizde de aklınızda olan bir şey miydi? Neden o zaman modellik daha ağır basmıştı?

Önal: Modellik yıllarımda beste yapmaya devam ediyordum, ama kimseyle paylaşmak istemiyordum. Sanırım modellikle karıştırmak istemedim. Müziği daha sonraya bıraktım, çünkü biliyordum ki müziğe başlayınca modellik bitecekti. Öyle de oldu zaten.

Bitmek zorunda mıydı? Başarılı bir işten sonra bambaşka bir alana geçmek korkutucu olmadı mı? Kötü bir tepki alırım diye korkmadınız mı?

Önal: İki işi aynı anda yapmak zor. Belki de modellikte zirvede olmanın verdiği güvenle özgürce, o dönemin müziklerinden farklı ve beklenenin tersi bir işle çıkış yaptım. İnsanların vereceği tepkilerden korkmadım çünkü insanın doğasında tepkisellik var. Bu yüzden de kendi içime sinen bir işte "tepki görür müyüm?" diye hiç düşünmem.

Peki, hiç mi modelliği özlemiyorsunuz?

Önal: Klip ve röportaj çekimlerimde bu özlemimi gideriyorum aslında; bu çekimde olduğu gibi. Ayrıca reklam çekimlerim ve kampanya modelliğim devam ediyor. Bunlar o özlemi gideriyor diyebiliriz.

Kliplerinizde farklı konseptler tercih ediyorsunuz. Klibin hikayesini siz mi belirliyorsunuz?

Önal: Kliplerimin bazılarında konsepte karar vermişimdir. Bazılarında ise tamamen yönetmene bırakırım. Şarkıya göre değişiyor aslında...

Ricky Martin ile bir işbirliğiniz oldu. Nasıldı onunla çalışmak?

Önal: Ricky Martin benim için 2015 yılının en beklenmedik sürpriziydi. Latin ritimlerinde hareketli güzel bir şarkı oldu. Şarkıyı çok severek seslendirdim. Gelecekte geriye dönüp baktığımda gurur duyacağım işlerimden bir tanesi oldu.

Başka isimlerle de böyle birliktelikler yapmak ister misiniz? Var mı aklınızda olan veya hayalini kurduğunuz isimler?

Önal: Düşündüğüm belli isimler yok. Hayat devam ediyor, nefes almamız devam ettikçe, yeni sürprizlere de hazırlıklı olmalıyız. Kısmetimde varsa yeni sürprizler, ne mutlu bana... Özellikle elektronik tarzda biriyle, bir şarkıda yer almak süper olurdu.

Bir dönem konserlerden uzak duruyordunuz ama artık turneler ve biletleri tükenen konserler veriyorsunuz. Bu nasıl bir duygu?

Önal: Eskiden konser vermekten, o stresi çekmemek için kaçıyorsürdum. Sahne heyecanı feci bir şey... Hala sahne öncesi gerginliğime çözüm arıyorum, bulamadım (gülüyor). Ancak şarkılarınızı seven insanlarla, bir ağızdan şarkı söylemek, adrenali yüksek, çok güzel bir şey.

Uzun yıllar New York'ta yaşadınız. Orada yaşadıktan sonra Türkiye'ye geri dönmeyi neden tercih ettiniz? Neler öğretti New York size?

Önal: New York'un diğer bütün şehirlerden ayrılan, enteresan bir enerjisi var. Masalsı, büyüleyici bir şehir... İstanbul'un da kendi içinde cazip tarafları yüksek, fakat uzun süre nerede yaşarsanız yaşayın, sıkılmaya, yeni bir yerlere hareket etmeye meyilli oluyorsunuz.

Uzun süre gözlerden uzaktınız, sonra son hız bir dönüş gerçekleştirip, yoğun bir hayata geçiş yaptınız. Sakin bir dönemden sonra şarkılarla gelen büyük bir başarı ve yoğunluk... Bu değişim süreci sizin için nasıl geçti?

Önal: Dinlenmeyi de çalışmayı da seviyorum. Kendi işimin patronu olduğum için rahatım. Zamanı istediğim gibi kullanma lüksüne sahibim. Bu çok güzel ve rahatlatıcı bir şey. Yazın çok tempolu bir dönemim oldu ve çok çalıştım diye iki aydır çalışmıyorum. Ara vermek, yeni yapacağım işler için bana alan yaratmamda yardım ediyor. Albümden sonra ne yapacağım, onu düşünmek lazım. Çünkü o kadar iyi bir albüm geliyor ki oturacak vaktim olmayacak sanırım...

Yine bir anda ortadan kaybolup, gidebilir misiniz bütün bu kariyerinizi geride bırakıp?

Önal: Önümüzde bir albüm var. O yüzden şu an bir anda gidemem, sadece kısa kaçışlar yapabilirim.

Şu an 'Şeytan Tüyü' filmi için yaptığınız aynı isimli single'nız ile konuşuluyorsunuz. Şarkıyı ortaya çıkartma aşaması nasıl oldu?

Önal: 'Şeytan Tüyü' filminin yapımcıları benimle iletişime geçip, filmin şarkısını benim yazmamı istediler. Görüşmelerde filmin içeriğini ve benden ne istediklerini anlattılar. İlk duyduğumda heyecanlanmama sebep olmasından dolayı teklifi hemen kabul ettim. Böylesine güzel bir projede yer almak, benim için mutluluk vericiydi. Ardından çalışmalar başladı. İyi bir ekibim var. Çıkan sonuçtan herkes memnun, şarkı oldukça hareketli ve eğlenceli oldu.

Röportaj: Mehmet ÜSTÜNDAĞ Fotoğraflar: Ceylan SÖZER / Styling: Işıl GÜN