Demna, Balenciaga'ya Veda Etti

Yazar: Ece Büyükçolpan

Fotoğraflar: Instagram /@balenciaga

This is no ordinary love...

Dün Balenciaga’da bir devrin sonuna gelindi. On yıl boyunca markayı dönüştüren, kimi zaman övgüyle kimi zaman sert eleştirilerle anılan aykırı vizyoner Demna Gvasalia, Balenciaga’ya veda etti. Paris Moda Haftası kapsamında sunulan bu özel couture defile ise bir koleksiyondan fazlasıydı: Demna’nın Balenciaga’daki mirasına, birlikte yol aldığı insanlara ve modaya duyduğu tutkuyla kaleme aldığı içten bir veda mektubuydu.

Demna, veda defilesinde bu süreç boyunca birlikte çalıştığı tüm kreatif isimlerin adlarını, kendi sesiyle anons etti. Elbette Kim Kardashian ve Isabelle Huppert gibi tanıdık yüzler de podyumdaydı. Ancak bu özel koleksiyonun gerçek yıldızları, Demna'nın tasarım vizyonunu yansıtan; Balenciaga'nın klasik Fransız couture çizgisinden sıyrılıp kalıpların dışına taşan üslubunda büyük rol oynayan modeller Eliza Douglas ve Minttu Vesala'ydı.

Açıkçası bu son koleksiyon bir vedadan çok daha fazlasıydı. Her ne kadar aykırı tasarım çizgisiyle eleştirilse de, geçmişe yaslanmak yerine, couture anlayışını geleceğe taşıyan yenilikçi dokunuşlarla kendi yolunu çizen bir tasarımcı Demna. Bu kez, klasik balenli korselerden tamamen vazgeçildi; onun yerine esneyen kumaşın üzerine kat kat elle yerleştirilerek hem sert hem de vücuttan bağımsız duran bir silüet ortaya çıkarıldı. Klasik takımlarsa başka bir forma büründü, her biri farklı vücut tiplerine uyarlandı.

Tüyler, gabardin ve organze; tüm koleksiyon, Old Hollywood ihtişamına duyduğu hayranlığı yansıtmanın bir yoluydu Demna için. Elbette, pop kültür ve sinemaya yapılan göndermeler Demna’nın tasarımlarında her zamanki gibi mevcut; çünkü onun modayla kurduğu ilişki, yüksek moda ile sokağı bir araya getirmek üzerine kurulu. Tabii bunu yaparken Balenciaga’nın köklerine, kurucusu Cristóbal Balenciaga’ya duyduğu saygıyı da hiçbir zaman esirgemez. Ama bu saygı, Cardi B’ye gösterdiği kadar dengeli ve samimidir mesela. Bu koleksiyonda da bu iki dünya, büyüleyici gece elbiseleriyle buluştu. Öne çıkan parçalar arasında gül pembesi organze bustiyer elbise ve dalgaları andıran scuba kumaştan yapılmış sütun formlu bir siluet vardı. Final parçasıysa nefes kesiciydi: Fildişi renkli sert güpür dantelinden yapılmış yüksek yakalı konik bir elbise.

Demna, koleksiyonun oldukça “deneysel” olduğunu belirtti ve “Silüeti belirleyen giysi değil, giysiye can veren bedenin ta kendisidir” sözleriyle Balenciaga’da inşa ettiği felsefenin altını çizdi. Onun modaya kattığı en önemli değer belki de buydu: Giysinin ötesine geçen, son derece insani bir duygu; kendini ifade etmenin özgür ve duygusal hali. Koleksiyonun kalpten gelmesi de bundandı; çantaların üzerindeki logolar bu defa onları taşıyan kişilerin isimlerine bırakılmıştı. Paris’e, zanaatkârlığa, ilham kaynaklarına ve en çok da kendine yönelik bir selam niteliğindeydi.

Veda defilesinin en vurucu detayları yalnızca kıyafetlerden ibaret değil üstelik. Finalde salonda yankılanan Sade'nin "No Ordinary Love" adlı parçasını hayatının soundtrack'i olarak tanımlıyormuş Demna. Son olarak veda koleksiyonunun kulisinde verdiği röportajda: “Hayatım boyunca kendime hep çok acımasız davrandım,” diyor, “Ama bu defa kendime, Balenciaga’ya ve son on yılda birlikte başardıklarımıza teşekkür borçlu hissettim.”

Demna Gvasalia, on yılın ardından 2025 Sonbahar / Kış Couture defilesiyle Balenciaga'ya veda etti.