En büyük güncel sanat kütüphanesi açılıyor!
ÜNLÜ STİLİ

En büyük güncel sanat kütüphanesi açılıyor!

Geçen ay ilk kez misafirlerini ağırlayan Vakko’nun Nakkaştepe’deki yeni merkez binası, çarpıcı bir tasarıma sahip. Binadaki kütüphanenin ilk kitapları ise tam bir kitap âşığı olan Vitali Hakko’nun kendi kütüphanesinden getirilmiş.

GÜNCELLEME TARİHİ: 15 Şubat 2010

İki hafta önce yazmıştım. "Meraklısı için en görülesi binalardan biri de Vakko'nunki," demiştim. Sonunda Nakkaştepe'de yer alan yeni merkeze yolum düştü. Binanın geneli de etkileyici, evet, ama ben en çok kütüphanede oyalandım. Yeni binayı civardan geçerken kaçırmanız mümkün değil. Yine de yoldan bakınca içerde ziyaretçileri nelerin beklediğini kestiremiyor insan.

Işık Zengini Cam Bina

Cam binaya ilk adımınızda siyah içine çekiyor sizi. Karanlıkla aydınlığın bu birleşimi, sonra sudan, camdan, aynadan yansımalar, insanı şaşırtıyor. Öyle ki, binanın neresindesiniz, katlar, koridorlar, odalar nerede başlayıp bitiyor, öyle 'şıp' diye anlaşılmıyor. Bu ışık oyunları, uçsuz bucaksız bir yerde olduğunuz hissi uyandırıyor. Öte yandan, bina kare olduğundan sanıyorum, dağılmıyor, içindekini de dağıtmıyor.

Ben doğrudan üç katlı binanın alt katına iniyorum. Üst katlar yönetim ve grup şirketlerinde çalışanlara ait. Aşağıda ise sergi alanı, oditoryumu, restoran bölümü ve merakla beklediğim kütüphanesiyle herkese açık bir yer yaratılmış.

Bir tarafta Vakko'nun geçmiş kreasyonlarının en göz alıcı örnekleri, başka bir tarafta eski reklam ilanları, firmanın 1934'te atılan ilk tohumu 'Şen Şapka'dan parçalar... Duvarları süsleyen Bedri Rahmi (Eyüboğlu), Jale Yılmabaşar gibi sanatçıların devasa eserleri de cabası. Böyle bir tarihten geçerek ulaşılıyor kütüphaneye.

İçerde kütüphanenin yöneticisi Begüm Başoğlu ile buluşuyorum. Merakımı öğrenince, mekânı önceden görmemi sağlayan isim Başoğlu. Ben etrafa bakarken bir yandan da sohbet ediyoruz.

Firmanın kurucusu, üç yıl önce vefat eden, Vitali Hakko'nun ismini alan (Vitali Hakko Sanat Kütüphanesi) mekân özellikle onun adını yaşatmak için, onun anısına kurulmuş.

Önce öğrenci yetiştirmeyi düşünmüş ailenin geri kalan fertleri ancak sonra kütüphane fikri ağır basmış. Bay Vitali'nin kitaplara olan düşkünlüğünün bu kararlarında etkin olduğu kuşkusuz. Zira kütüphanenin ilk kitapları da Vitali Hakko'ya ait. Böylece yaşamı süresince birçok yeniliği başlatan Vitali Hakko'nun yol göstericiliği de devam ettirilmiş.

Burada henüz yerli ve yabancı önemli yayınevlerine ait güncel moda, mimari, tasarım, sinema, sanat konu başlıklarında 10 bin kadar kitap bulunuyor. Bu sayının zaman içinde 30 bin kitaba çıkması hedefleniyor ki bu özel bir kütüphane için hatırı sayılır bir rakam. Ayrıca 3 bin kadar aylık yayına da buradan ulaşılabiliyor.

Dijital Ortam


Her şey son teknolojiyle düzenlenmiş. Örneğin, bir araştırma yapacaksınız, kurulmakta olan kütüphanenin web sitesinden arama yapabiliyorsunuz. Mekâna gidip bilginin fotokopisini e-postanıza yollayabiliyorsunuz.

Kütüphanenin açılışı Kütüphane Haftası'na denk geliyor; 30 Mart. İhtiyaç duyan, merak eden herkes kütüphanedeki imkânlardan faydalanabilecek. Tasarımcıların, sanatçıların seminerlerine, imza günlerine, film gösterimlerine tanıklık edecek.

Hatta bu hizmetten daha fazla insan yararlansın diye ulaşıma kadar düşünülmüş. Burasının yaşayan bir yer olması için. Aynı Bay Vitali'nin isteyeceği gibi... Kütüphane için binada herkes heyecanlı. Özellikle zor bulunan kitaplarla oluşturulan mekânın nasıl gelişeceğini görmek için sabırsızlanıyorlar. Doğrusu ben de...

Zeynep Subaşı